| Hepimiz için bilişsel özgürlük hakkında yenilik talep etme zamanı geldi. | TED | لقد حان الوقت لكي ندعو إلى ثورة في حرية الإدراك. |
| Evet, bu harika, ama şimdi herhangi bir gerçek zarar oluşmadan önce müdahale etme zamanı. | Open Subtitles | نعم, وهذا رائع, ولكن هذا الوقت لكي نتدخل قبل وقوع الضرر. |
| Bütün iyi insanları görünüp türlerine yardım etme zamanı artık geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لكي يقوم جميع الأخيار بمساعدة انواعهم |
| Şimdi benim içim yola devam etme zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت لأن أحاول المضي قدماً |
| Şimdi benim içim yola devam etme zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت لأن أحاول المضي قدماً |
| Bu gerçekten harika şampiyon ama Artık veda etme zamanı... | Open Subtitles | حسنا .. هذا عظيم ايها البطل ولكن حان وقت الوادع |
| Zaman, birbirimizle kavga etme zamanı değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت لكي نتقاتل بين انفسنا |
| Şimdi korumak ve ninja tarzımıza göre hareket etme zamanı! | Open Subtitles | ...الآن ...الوقت لكي سوف نحمي ونلتزم في طريقتنا للنجا |
| Günahlarını itiraf etme zamanı. | Open Subtitles | انه الوقت لكي تعترف بخطاياك |
| Ve analiz etme zamanı geldiğinde biraz geriye atıp farklı bir dağılım isteyebiliriz. | TED | ثم إذا حان وقت التحليل، يمكننا إرجاعها قليلاً ونطلب توزيع مختلف. |
| Seçkin bir takım benim işimi görür. Bazı eski dostları ziyaret etme zamanı geldi. | Open Subtitles | ,أحتاج فريق صغير و ممتاز حان وقت زيارة أصدقائي القدامى |
| Bence olabildiğince iyiydik zamanında. Şimdi de veda etme zamanı. - Kırılmaca darılmaca yok. | Open Subtitles | أنظر، أظنّ أننا سِرنا مرحلة طويلة والآن حان وقت الوداع، دون حزن |