"etmem gerektiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن عليّ
        
    • عليّ أنْ
        
    • أن علي
        
    Bana sürekli seni dava etmem gerektiğini söyleyenler, hani şey için Open Subtitles .. الناس الذين يخبرونني .. أن عليّ مقاضاتكِ بسبب ماذا سمّوها؟
    - Babamı davet etmem gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles تعرفين أن عليّ دعوة أبي. حسناً، هذا للمصلحة العامة.
    Rahip özgürlüğüm için sana teşekkür etmem gerektiğini söyledi. Open Subtitles أخبرني الراهب أن عليّ شُكرك مقابل حُريّتي
    Planın işe yaraması için kendimi feda etmem gerektiğini. Open Subtitles أراني أنّه لتنجح الخطّة، عليّ أنْ أضحّي بنفسي.
    Kimden nefret etmem gerektiğini bilmediğimde geriliyorum. Open Subtitles أتوتّر عندما أجهل مَنْ عليّ أنْ أكرهه
    Ev sahibesi olarak acayip bir konukla acayip bir şekilde dans etmem gerektiğini düşündüm. Open Subtitles ‫كمضيفة، اعتقدت أن علي رقص ‫الرقصة المشينة مع ضيف مشين
    Ama çok geçmeden pes etmem gerektiğini ve asla para biriktiremeyeceğimi anladım. Open Subtitles وبسرعة، أدركت أن علي الإستسلام... وأني لن أحتفظ بالمال
    Ateş etmem gerektiğini biliyordum ama ona baktığım zaman gördüğüm tek şey... Open Subtitles علمت أن عليّ إطلاق النار، لكني نظرت إليه،وكلما رأيتهفىرأسي كان...
    Deke ona evlenme teklif etmem gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles ..لعلمك يظن (ديك) أن عليّ التقدم بالزواج منها
    Bu yüzden, Blair'in düğünden kurbağa prensi olmadan kaçarcasına uzaklaştığını görünce, yardım etmem gerektiğini anladım. Open Subtitles لذا عندما رأيتُ (بلير) تهرب من الحفل... بدون أميرها الضفدع، علمتُ أن عليّ المساعدة.
    New York'da oyuncuyken, ...amcam, harika bir oyun yazarı, bana dua etmem gerektiğini söylemişti. Open Subtitles عندما كُنتُ أُمَثِّل فى (نيويورك)، - عمّي - كاتِب مسرحي جميل أخبرني ان عليّ أنْ أُصلِّي.
    demiş. (Gülme sesleri) Ne kadar hayret etmem gerektiğini kendime hatırlatmak için zaman zaman Cambridge'teki ofisimin penceresinden Kennedy Okulu ile Harvard İşletme Okulu arasından geçen Charles Nehri'nin üzerinde bulunan bu köprüye bakıyorum. TED (ضحك) لأذكر نفسي بالمقدار الذي يجب عليّ أنْ أندهش به، أطلّ من نافذة مكتبي في كامبريدج من حين لآخر على ذلك الجسر، الذي يمتد فوق نهر تشارلز، بين مدرسة كينيدي ومدرسة هارفرد للأعمال.
    Brian'a yalan söylediğim için kötü hissettim! Yine de, devam etmem gerektiğini biliyordum. Görüşürüz bebek. Open Subtitles شعرت بالسوء لأني كذبت على (براين) لكن، علمت أن علي أن أتابع أراك لا حقاً يا عزيزتي
    ama... devam etmem gerektiğini biliyorum. Open Subtitles ولكن أعرف أن علي المضي قدما
    İptal etmem gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أظن أن علي إلغاؤه
    Devam etmem gerektiğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles أتظن أن علي المضي قدماً فيها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more