"etmemi istedi" - Translation from Turkish to Arabic

    • طلب مني
        
    • أرادني أن
        
    • طلبت مني
        
    • أراد مني
        
    • أرادنى أن
        
    • طلبت منى
        
    • طلب منّي أن
        
    • طلبت منّي أن
        
    • يريد مني
        
    • وطلب مني
        
    • منى ان
        
    • طلب منى أن
        
    • أرادت مني التأكد
        
    • ارادني ان
        
    • احتاجني لأتعرف
        
    Hayır, sadece biraz yardım ediyorum, bilirsin, çünkü Victor yardım etmemi istedi. Open Subtitles لا أنا أقوم بمساعدة صغيرة كما تعلم, لأن فيكتور طلب مني للمساعدة.
    Beyzbol sahalarında üç katlı konut inşa etmemi istedi. TED طلب مني بناء مبنى من ثلاثة طوابق في ملعب بيسبول
    Sloane ona işkence etmemi istedi ama adam, zaten işkence çekiyordu. Open Subtitles سلون أرادني أن أعذّبه، لكن ذلك الرجل عذّب بينما هو كان.
    Ve bu vaka sonuçlanıp geri döndüğümüzde bu konuda yardım etmemi istedi. Open Subtitles و عندما تنتهي القضية و نعود طلبت مني ان اساعدها لفعل ذلك
    Bay Jakovic, düzenlediği yardım balosuna, seni davet etmemi istedi. Open Subtitles أراد مني السيد جوفوفيتش أن أقدم دعوة لجمع التبرعات لحزبه.
    Uçağı bir kaç saat rötar yapmış, gelip onu otelinde ziyaret etmemi istedi. Open Subtitles لقد تأخرت طائرته بضعة ساعات وقد أرادنى أن أزوره فى الفندق
    Kek çadırındaki bayan arkadaşı olan beyefendinin kazanmasına yardım etmemi istedi. Open Subtitles السيدة التى كانت فى كشك الكيكة طلبت منى ان اجعل صديقها يفوز بها
    Şu alıntı beyaz bir adamdan Robert Moritz'den PricewaterhouseCoopers yönetim kurulu başkanı, konuşmaya dahil etmemi istedi. TED ذلك الاقتباس قيل من قبل الرجل الأبيض، روبرت موريتز، مدير شركة برايس ووترهاوس كوبرز، طلب مني أن أدرجه في حديثي.
    Dört yıl önce Senator John McCain bunu Senato Silahlı Kuvvetleri Komitesi'ne teyit etmemi istedi. TED قبل 4 سنوات، طلب مني السِنَاتُور جون مكاين أن أدلي بشهادة على هذا للَجنة مجلس الشيوخ للخدمات المسلّحة.
    Rex Stetson bir yere giderken kendisine refaket etmemi istedi. Open Subtitles لقد طلب مني تواً ان اذهب معه خارج المدينه في عطله نهايه الاسبوع
    Sayın Bakan NATO toplantısına hazırlanmasına yardım etmemi istedi. Open Subtitles مستر برايس طلب مني مساعدته للاستعداد لإجتماع منظمة حلف شمال الأطلسي.
    İkinci kötü haber de şu, Milis Teşkilatı 18 yılın ardından istifa etmemi istedi. Open Subtitles والخبر السيئ أيضاً هو أن الحرس الوطني طلب مني الإستقالة بعد 18 عاما
    - Toprağını terk etmemi istedi. - Tabii, tam da verimliyken. Open Subtitles أرادني أن أترك الأرض - نعم , طردني وأنا بحصد المحصول
    Babamın teslim olması için ona yardım etmemi istedi. Open Subtitles أرادني أن أساعده لإقناع والدي بتسليم نفسه
    O yüzden gelip senden biraz daha beklemeni rica etmemi istedi. Open Subtitles لذا طلبت مني أن أطلب منك لو لا تمانع أن تنتظر لفترة أطول
    Hayır, hayır! Ona tecavüz etmemi istedi. Onu heyecanlandırıyormuş. Open Subtitles لقد طلبت مني اغتصابها لأن هذا يثيرها ولقد أعطتني أيضا سكينا
    O ilahiyat tahsil etmemi istedi, ben ise ormanları keşfetmeyi tercih ettim. Open Subtitles أراد مني دراسة الكتاب المقدس وأنا أخترت إكتشاف العالم
    Ryan'a karşı çok zayıftım. Hibbing'i terk etmemi istedi. Open Subtitles (ضعفت أمام سحر (رايان (أرادنى أن أترك (هيبينج
    Size taslağı iade etmemi istedi. Hikayeyi çok beğenmiş ama... Open Subtitles لقد طلبت منى إعادة مخطوطك ، إنها تقول أنها قد أحبت القصة جداً و لكن
    Paralı müşterilerimden biri bu gece bu binada onu ziyaret etmemi istedi. Open Subtitles أحد عملائي الأثرياء طلب منّي أن أزوره هنا، بهذه البناية، الليلة
    Ama evden ayrıldığın için endişeliydi o yüzden seni kontrol etmemi istedi. Open Subtitles لكنّها قلقت من مغادرتكَ البيت، لذلك طلبت منّي أن أخرج لتحرّي أمركَ.
    İspanya'da iç savaş başladığında onunla birlikte gidip Franco diye birini hurdahaş etmemi istedi. Open Subtitles عندما كانت الحرب الأهلية مشتعلة في إسبانيا (وهو يريد مني مشاركته الحرب ضد ( فرانكو
    Annesinin tehlikede olduğunu söyledi. Ona yardım etmemi istedi. Open Subtitles لقد جاء وطلب مني أن أساعدهُ قائلاً أن والدتهُ في خطر
    George kendi yerine bakması için tuttuğu avukatı kontrol etmemi istedi. Open Subtitles حسناً أتعلمون يجب أن أذهب أيضاً جورج طلب منى أن أذهب و أطمئن على المحاميه التى عينها لتحل محله
    Bayan Thorne, morgdan gelen nakliyenin dağıtım adresini bir kez daha kontrol etmemi istedi. Open Subtitles أنسة ثورن أرادت مني التأكد من عنوان التوصيل على الشحنة من المشرحة
    Ajan Hotchner onun adına teşekkür etmemi istedi. Open Subtitles العميل هوتشنر ارادني ان اقول شكرا لك بالنيابة عنه
    Dedektif benden bir cesedi teşhis etmemi istedi. Open Subtitles المحقق سألني.. احتاجني لأتعرف هوية جثة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more