"etrafımız" - Translation from Turkish to Arabic

• محاطون
• محاطين
• مُحاصرون

etrafımız dondurucu suyla çevrili ve gidecek başka hiçbir yerde yok.
نحن محاطون بمياة باردة و لا يوجد أي مكان نذهب إليه

bu da şudur ki biz becerikli bir evrende yaşıyoruz ve harikulade bir gezenin bir parçasıyız. Ve etrafımız dehayla çevrili.
هو أننا نعيش في كون مقتدر، و أننا جزء من كوكب رائع. وأننا محاطون بالعباقرة.

etrafımız kızgın magma ile çevrili.
,نحن محاطون بالحمم البركانية الحارة السائلة الذائبة

Ve etrafımız doğal ışık ve organik unsurlarla çevrili.
ونكون محاطين بالضياء الطبيعي وبعناصر الحياة الطبيعية.

Kardeşim ve ben büyürken etrafımız tek çocuklu ailelerle çevriliydi.
وفي أثناء صغرنا أنا وأخي محاطين بأطفال من عائلات لها طفل واحد

- Harika. etrafımız sarıldı.
هذا عظيم ، نحن مُحاصرون

etrafımız yenilebilir ağaç çilekleri ve yapraklarla dolu.
. نحن محاطون بالتوت و الأوراق الصالحة للأكل

Neyseki etrafımız tuzlu suyla çevrili, bana ilk vaka'dan bahsedin.
ونحن محاطون بالمياه المالحة اخبرنى عن اول ظهور للمرض

etrafımız naftalin ve mentol kokan yaşlı insanlarla mı çevrili olacak?
محاطون بالختايرة التي تفوح منهم رائحة المنثول والنفتالين الكريهة؟

etrafımız can dostlarıyla ve ondan iyisi çocuklarımızla çevrilmiş.
محاطون بأعز أصدقائنا و أفضل من كل شيء .. أولادنا

Dedektifler, etrafımız şüphelerle sarılı durumda.
الباحثين، نحن محاطون من كل جانب من قبل المشككون

etrafımız sularla çevrili olmasına rağmen çok az gemimiz var.
نحن محاطون بالمياه، لكن حتى الآن لا نمتلك سوى بضعة سفن

İçinizi pek rahatlatmayacak ama en azından etrafımız Çin yemeği kaynıyor.
على الاقل , انا أعلم أن هذه ليست تعزية ولكن كما يبدو أننا الان محاطون بطعام صيني

Pek teselli değil biliyorum ama en azından görünüşe göre etrafımız Çin yemeğiyle sarılı şu an.
أقلّه وأعلم أن هذه ليست تعزية كافية لكن جليًّا أننا الآن محاطون بطعام صينيّ، صحيح؟

Bugün bu anlayış bizleri her geçen gün daha çok yenilikçi tıbba yönlendiriyor. Yapılacak daha çok şey olmasına rağmen, etrafımız şimiden kanseri yenmiş insanlarla çevrili, bir jenerasyon önce tedavi edilemez olduğunu düşündüğümüz...
ويقود ذلك الفهم اليوم إلى علاج مُبتكر تلو الآخر ولا يزال هناك الكثير للقيام به. نحن محاطون فعلًا بالأشخاص الذين تم علاجهم من السرطان الذي اعتبر غير قابل للعلاج منذ جيل.

Bu çok komik. etrafımız suyla çevrili.
هذا سخف تمامآ نحن محاطون بالماء تماما

etrafımız parayla çevriliydi, ama bizim hiç paramız olmadı.
كنا محاطين بالأموال دون أن نملك ايٍ منها

Anlaman gereken, ben çocukken babamla etrafımız, 24 saat boyunca kızlarla kuşatılmıştı.
ما يجب عليك فهمه هو أني عندما كنت صغيراً أنا وأبي كنا في الأساس محاطين بالفتيات طوال الوقت

Ve etrafımız New York edebiyatçıları ve Brooklyn edebiyatçıları ile dolu olacağından, ikinci kitabını duyurman için mükemmel bir fırsat olacak.
وبما أننا سنكون محاطين ب أدباء نيويورك وكتاب بروكلين انها الفرصة المثالية لك لتعلن عن كتابك الثاني

Süper bilgisayarlar,uydular,veritabanları tarafından etrafımız kuşatılmış durumda.
نكون محاطين بالحواسيب المتطورة و الاقمار الصناعية و قواعد البيانات

- etrafımız sarıldı.
نحنُ مُحاصرون -..