Bana gelmekle doğru yaptın. Fark ettiğinden daha çok tehlikede. | Open Subtitles | أصبتِ في المجيء إليّ، فهي في خطر أكبر ممّا تظنّينه |
Senin hayal ettiğinden daha geniş bakıyorum ben olaylara. | Open Subtitles | إنّي أرى صوراً أكبر ممّا قد حلمت به قبلاً |
Seni tahmin ettiğinden çok daha karanlık birisine dönüştürecek. | Open Subtitles | لا، سيغيّركِ. سيحوّلكِ إلى شيءٍ أكثر ظلمةً ممّا تتخيّلين. |
Ümit ettiğinden daha çok zafer kazanıp çok daha güçlenecekmişsin Atilla. | Open Subtitles | انهم يقولون ستنال مزيد من المجد والسلطة مما كنت تأمل، أتيلا. |
Olanlar onu tahmin ettiğinden çok daha derinden incitti. | Open Subtitles | ماذا حدث يضر بها أكثر عمقا يمكن أن نفهم مما كنت. |
İnsan hafızası çoğu kişinin fark ettiğinden çok daha beceriklidir. | Open Subtitles | ذاكرة الإنسان أكثر قدرة ممّا يُدرك مُعظم الناس. |
Baksana hâline, önünde koca bir hayat var ve her şey tahmin ettiğinden daha güzel olacak. | Open Subtitles | انظري إلى نفسكِ و الحياة بأكملها تنتظرك ستكون أفضل ممّا تتخيّلين |
O yaratığa karşı olan sevgisi hayal edebileceğinden fazla acıya katlanmasına sebep oldu ki bu acı hak ettiğinden fazla değildi. | Open Subtitles | حبّها لذلك المخلوق كلّفها معاناةً أكثر ممّا تخيّلتْ. لكن ليس أكثر ممّا استحقّتْ. |
Hayatımın aşkı ol. Beni ondan nefret ettiğinden daha çok sev. | Open Subtitles | كُن حبّ حياتي فحسب، حبّني أكثر ممّا تكرهه. |
Hak ettiğinden daha büyük bir belasın. | Open Subtitles | بدأت تتسبّب بمتاعب أكثر ممّا تساوى |
Belki de senin moruk tahmin ettiğinden daha süper biridir. | Open Subtitles | أجل, ربما والدك أروع ممّا تتصور |
Tahmin ettiğinden daha çok fikrim var. | Open Subtitles | -أنا لديّ أفكار كثيرة أكثر ممّا هو قادر على الحلم يها حتّى |
- Dul Lucas. Canavar, tahmin ettiğinden çok daha güçlü. | Open Subtitles | هذا المخلوق أكثر قوّةً ممّا تتخيّل. |
Hak ettiğinden daha çok itibar kazanmış olur işte. | Open Subtitles | -دعيهم يعتقدوا ذلك اعزي إليه فضلًا أكثر ممّا يستحقّ |
O kız herkesin tahmin ettiğinden çok daha kurnaz birisiydi. | Open Subtitles | -تلك الفتاة أذكى بكثير ممّا يعتقد الجميع . -أوَتعرفين؟ |
Finch, Harper bu teslimatla ilgili belli ettiğinden çok daha fazlasını biliyormuş. | Open Subtitles | (فينش)، لقد عرفت (هاربر) الكثير عن عمليّة التقاط الأموال هذه ممّا أقرّت. |
Tahmin ettiğinden bile çok üzüldüm. | Open Subtitles | وهو أمرٌ أأسف عليه أكثر ممّا تتصوّرين |
Tarif ettiğinden daha da güzel. Takip et. Sana etrafı gezdireyim. | Open Subtitles | إنّها أجمل ممّا وصفتموها حتّى - اتبعني، سنريك المكان - |
Hayatın, tahmin ettiğinden bile daha karışık olması ne tuhaftır. | Open Subtitles | الحياة مضحكة عندما تبدو أكثر تعقيدًا مما كنت تتصورها |
Ve beni bırakmayı senin için tahmin ettiğinden de zor hale getireceğim. | Open Subtitles | وأنا تحضرني طريقة أكثر صرامة على لك مما كنت اتصور من أي وقت مضى أن يتركني. |
- Prens Abboud'un hikâyesinde fark ettiğinden daha fazlası var. | Open Subtitles | أنا استمع هناك الكثير في قصة الأمير عبود اكثر مما كنت أتصور |