Sadece çocukları tedavi ettiğinizi biliyorum. Ama onu başka kime götürebileceğimi bilemedim. | Open Subtitles | على كل حال,أعلم أنكِ فقط تتعاملين الاطفال لكن لم أعرف الى أين أخذه غير هنا |
Ona acil servisteki işi teklif ettiğinizi biliyorum, reddettiğini de. | Open Subtitles | أعلم أنكِ عرضت عليه وظيفة في قسم الطوارئ, والتي قام برفضها |
On yıl önce onu tedavi ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | كما ترين، أعلم أنكِ قمتي بعلاجهم على مر 10 سنوات |
Buluşup buluşmadıklarını merak ettiğinizi biliyorum. | TED | أعلم أنكم تتساءلون فيما إن تقابلا أم لا. |
İpoteği ödemeyi teklif ettiğinizi biliyorum ama bu çok fazla. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكم اقترحتم بيع الرهينه, و لكن هذا أمر فظيع |
Bayan Havelock, beni yakalamalarına yardım ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | سيدة (هافلوك)، أعلم أنكِ هي من ساعدتهم على إيجادي |
Bayan Randall, lütfen, kocanıza yaptığım şey yüzünden benden nefret ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | سيدة (راندل)، رجاءً أعلم أنكِ تكرهينني بسبب ما فعلته لزوجكِ |
Onu tercih ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تفضلينها. |
Mesleğinizde liste başı olmak karşılığında Amanda'yı hapis ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | (أعلم أنكِ احتجزتِ (أماندا فى مقابل أن تُصبحي الأولى فى مهنتكِ |
Bu kararımın eşimin sağlığıyla ilgili olup olmadığını merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكم تتسائلون الآن ما إذا كان لصحة زوجتي أي علاقة في هذا القرار |
Bakın; sizlerin Carol'la aramda tam olarak neler geçtiğini merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكم تتسائلون "عمَا حدث بيني و بين "كارول |
Neden burada olduğunuzu merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكم تتسائلون لما أنتم هنا... ؟ |
11.Ekipte bu yer üstüne yemin ettiğinizi biliyorum ama bir polis barı mı? | Open Subtitles | في (نيوجيرسي) منذ عدة أيام أعلم أنكم يارفاق تقسمون باسم هذا المكان في الفرع 11، لكن حانة أفراد الشرطة؟ |
Şimdi, eğer Miles Amos'tan nefret ediyorsanız ki ettiğinizi biliyorum... | Open Subtitles | ...(اذًا، إن كنتم تكرهون (ميلس أموس وأنا أعلم أنكم تكرهونه... |