Evet, çünkü beni sevmek o kadar sürer. | Open Subtitles | نعم, لأن هذه هي المدة المناسبة لكي تحبني |
Evet, çünkü lensler analiz edildi ve üzerinde çalışıldı ve Galileo'nun kullandıkları ile aynı özelliklerde üretildi. | Open Subtitles | نعم لأن العدسات تم تحليلها و دراستها وصناعتها بنفس خصائص منظار جاليليو |
Evet çünkü bu eski şey düzgün gitmiyor. | Open Subtitles | أجل , لأن هذه الدراجة القديمة لاتسير كما يجب |
- Evet, çünkü o bir kontrol manyağı. - Kapatmalı mısın? | Open Subtitles | نعم , لأنه مهووس بالتحكم اوه , يجب أن تذهبي ؟ |
Evet çünkü ondan hoşlanmadığını düşünüyor ve naza çekiyor. | Open Subtitles | نعم لإنه يعتقد انك لست معجبة به لذلك هو يتصرف بخجل |
Evet, çünkü sen onlara, bunun bir parodi olduğuna dair hiç bir ipucu vermedin. | Open Subtitles | هل تظن ذلك ؟ نعم, لأنك لم تعطهم أية أدلة بأن ذلك تمثيل |
Evet çünkü bir buçuk metrelik İsa heykeline ne zaman ihtiyacın olur bilinmez. | Open Subtitles | أجل, لأنك لا تعلم متى ستحتاج لتمثال المسيح المحطم |
Evet çünkü yıllardır çalıştığım için. | Open Subtitles | أجل لأنى أدرسها منذ أعوام |
Evet, çünkü annesinin arabası büyük ihtimalle Nissan Z olmazdı. | Open Subtitles | نعم , لأن سيارة والدته على "الأرجح ليست "نسيان زي |
Evet, çünkü IMF bu ekonomileri desteklemeye söz verdi. | Open Subtitles | نعم لأن صندوق النقد الدولي قد وعد بأن يدعم تلك الإقتصادات |
Evet, çünkü Porter keskin gözlü bir tasarımcı da ondan. | Open Subtitles | نعم لأن لبورتر عين ثاقبة في ما يخص التصميم |
Evet, çünkü bu durum şimdiden delice bir hal aldı. | Open Subtitles | نعم , لأن هذا الوضع ليس جنونيا بشكل كافي |
Evet, çünkü üçünüz tüm dikkati üzerinize çekerken Eşsiz arkada sallanmayacak. | Open Subtitles | نعم لأن يونيك لن يكون في المؤخرة يتمايل بينما تكونوا جميعاً يارفاق في دائرة الضوء |
Evet, çünkü başörtüleri kayarsa, kör olur ve bir duvara çarparlar! | Open Subtitles | نعم , لأن حجابهن لو سقط سيصبن بالعمى و يركضن نحو الجدار |
Evet! Çünkü bombayı varilin içine onlar oraya gitmeden koymaları gerekirdi. | Open Subtitles | أجل, لأن كان عليهم أن يضعوا القنبلة داخل برميل النفط |
Evet, çünkü damarın parmaktan kalbe doğru gittiğine inanıyorlardı. | Open Subtitles | أجل,لأن الشريان فى هذا الاصبع يقود مباشره الى القلب |
Evet, çünkü hangi mikrop bir torbayı ve bandı aşabilir ki? | Open Subtitles | ... أجل , لأن أي جرثومة يمكنها أن تتجاوز كيساً و شريطاً كهربائياً ؟ |
Evet, çünkü kurt adam kanının onlar için bir aşı olduğunu söylememeliydin. | Open Subtitles | نعم, لأنه لم ينبغي عليك ابدا ان تخبرهم شرب دم الذئب يلقحهم. |
Evet, çünkü bir kıza yazmak için yüz kişiyi davet etmekten daha sıradan bir şey yoktur. | Open Subtitles | نعم.. لأنه لا شيء يقول عادي عندما تدعوا مئات الناس لتتقرب من قتاة واحدة |
Evet çünkü Murray keçi gibi gözüküyor ve AIDS'li. | Open Subtitles | (نعم لإنه يشبه (موري وهو لديه الايدز |
Evet, çünkü sen onlara, bunun bir parodi olduğuna dair hiç bir ipucu vermedin. | Open Subtitles | نعم, لأنك لم تعطهم أية أدلة بأن ذلك تمثيل |
Evet, çünkü sen ona duygusal olarak bağlandın bizim yapmadığımız şey yani. | Open Subtitles | أجل , لأنك إتصلت بهم عاطفياً شئ لا نفعله. |