"evin dışında" - Translation from Turkish to Arabic

    • خارج المنزل
        
    • خارج البيت
        
    • من المنزل
        
    • خارج البيتِ
        
    Kendine bayağı yükleniyorsun evin dışında o kadar vakit geçirmeler falan. Open Subtitles حقاً أنّك تحاول إيذاء نفسك، تقضي الكثير من الوقت خارج المنزل.
    Kendine bayağı yükleniyorsun evin dışında o kadar vakit geçirmeler falan. Open Subtitles حقاً أنّك تحاول إيذاء نفسك، تقضي الكثير من الوقت خارج المنزل.
    Ailemin her iki tarafında da evin dışında çalışan ve yüksek eğitim seviyesine ulaşan ilk kadındım. TED أنا أول امرأة على الإطلاق في كلي شقي أسرتي تعمل خارج المنزل وتتلقى تعليمًا عاليًا.
    Onları evin dışında takmıyordu böylelikle insanlar onu muhteşem görecekti. Open Subtitles وهي لم تلبسها خارج البيت لكي يعتقد الجميع بأنها جذابة.
    Sonuçta bizi evin dışında kovalayamadı. Open Subtitles أو ملاحقتنا. أعني، إنه لم يستطِع مطاردتنا خارج المنزل
    Sadece evin dışında seninle yalnız olarak biraz zaman geçirmek istedim. Open Subtitles أردت فقط ان أُمضِيَ بعض الوقت معك خارج المنزل
    Michael, evin dışında silahlı adamlar var! Open Subtitles مايكل، هناك رجال خارج المنزل ومعهم أسلحة
    Henüz değil.evin dışında oldukları sürece güvendeler. Open Subtitles ليس بعد طالما أنهما خارج المنزل فإنهما بأمان
    Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama evin dışında patlak bir borum var. Open Subtitles أكره أن أزعجك، ولكن هناك أنبوباً مكسورة خارج المنزل
    evin dışında çok vakit geçiriyorsun Open Subtitles أنت تقضى الكثير من الوقت خارج المنزل,أليس كذلك؟
    Kanı temizle. evin dışında hiçbir şey olmadığından emin ol. Open Subtitles نظّفي الدم احرصي ألّا يبقى شيءٌ خارج المنزل
    Hayır, çalıştığım olaydaki evin dışında gördüm. Open Subtitles كلا، لقد رأيت واحد خارج المنزل الذي أعمل فيه من أجل القضية.
    evin dışında çalışan personelin köy için oynaması hiç adil değil. Open Subtitles من الظلم جداً أن العاملين خارج المنزل يلعبون مع القرية
    evin dışında olmaları en iyisi. Open Subtitles من الأفضل أن يكونوا خارج المنزل من أجل هذا.
    Sorun şu ki, bunu bebek kaçırma olayının olduğu bir evin dışında bulduk. Open Subtitles المشكلة هى , نحن وجدناها خارج المنزل حيث تم اختطاف طفل
    Ama hakkını vermem lazım, evin dışında ne istersem yememe izin verdi. Open Subtitles بل وافق وسمح لي بتناول الطعام ما أردت خارج المنزل
    Hayır, sadece o uydu çanaklarını taşıyan kamyonlar evin dışında olsun dedim. Open Subtitles لا، أنا فقط إحتجتُ إلى شاحنات البث تلك خارج المنزل
    Karım dışarıda çok zaman harcıyor sürekli evin dışında ben de şüphelendim. Open Subtitles بالطبع زوجتي كانت تخرج كثيراً وتقضي الكثير من الوقت خارج البيت ونوعاً ما راودتني شكوك
    Bazen düşünüyorum da, eğer evin dışında bir işin olursa, doların değerini biraz daha iyi anlayabilirsin. Open Subtitles أعتقد أحياناً أنك ربّما ستقدّرين قيمة المال أكثر، إذا عملت خارج البيت.
    Öyleyse evin dışında içebilirim? Open Subtitles لذا استطيع استخدامها خارج البيت اذا؟
    Evet, daha çok Chanel cüzdan ve beni evin dışında tutmak için kredi kartı. Open Subtitles نعم ، أكثر من محفظة شانيل وبطاقة ائتمان للخروج من المنزل
    evin dışında bir erkek bisikleti gördüm. Open Subtitles رَأيتُ دراجة ولدِ خارج البيتِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more