"evinizdeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في منزلك
        
    • منزلكما
        
    O da dışarıda hava sıcaklığı değişirken evinizdeki ısıyı sabit tutar. TED فإنه يضمن ان درجة الحرارة نفس الشيء في منزلك كله كما يتغير الطقس بالخارج.
    Tıpkı evinizdeki kırık bir su borusu gibi. TED يشبه ذلك إلى حدّ ما أنبوب مياه مكسور في منزلك.
    Ben evinizdeki bilgisayardan bahsediyorum, efendim. Open Subtitles أنني أتحدث عن الحاسوب الموجود في منزلك يا حضرة المفتش
    Lütfen, kendinizi evinizdeki kadar rahat hissedin. Open Subtitles أرجو أن تعتبرا نفسكما فى منزلكما
    - Öyle mi dersiniz? Bunu evinizdeki dolapta bulduk. Open Subtitles وجدنا هذه في خزنةِ في منزلكما.
    evinizdeki bir şey... sizi ve çocuklarınızı kelleştiriyor mu? Open Subtitles هل هناك شيء في منزلك الذي يسبب لك وأطفالك للذهاب أصلع؟
    Sizin evinizdeki o kargaşayı çıkaran kötü adamları cezalandırmak istiyor. Open Subtitles يريد معاقبة أولئك الأشرار الذين فعلوا تلك الأشياء السيئةة في منزلك.
    Silahı ve parayı evinizdeki kasada bulduk. Open Subtitles اذن نحن استعدنا السلاح و المال من الخزنه الموجوده في منزلك.
    Ama evinizdeki ilaçlı şişeyi atmayı akıl edemediniz. Open Subtitles لكن لست ذكياً بما يكفي لترمي الزجاجة المُخدّرة في منزلك.
    Ama işin aslı evinizdeki her şeyi karının satın almış olmasından duyduğu utanç yüzünden... Open Subtitles في الحقيقة أنه كان يشعر بالحرج من أن كل ما في منزلك قد دفعَتْ زوجتك ثمنه.
    - Çünkü cenaze töreninden sonra evinizdeki saksının içine kustu. Open Subtitles لأنها تقيأت في منزلك بعد الجنازة
    Ve bu evinizdeki kimsenin yaşamadığı.... ...tek soğuk oda. Open Subtitles وهذا هو غرفة واحدة فقط في منزلك... غرفةباردةحيثيعيشأحد.
    Dirimsel ışıldayan hırsız alarmı diye bilinen şey. Ve tıpkı arabanızdaki ya da evinizdeki alarm gibi, davetsiz misafire istenmeyen bir ilgi çekmeyi amaçlar, bu şekilde ya onun yakalanmasını ya da korkup kaçmasını sağlar. TED انه ما يمكن ان ندعوه الضوء الحيوي للاغاثة انه مثل الانذار الموجود في منزلك او سيارتك انه يعني انه يعمل حينما يدخل معتد او يخترق احدا مكانا لا يجب ان يكون فيه والضوء يهدف اما للاشارة الى المعتدي او من اجل اخافته
    evinizdeki her şey çok havalı. Open Subtitles كل شيء في منزلك رائع للغاية
    Tıpkı evinizdeki silah gibi bir 32'likten ateşlenmişler. Open Subtitles كالمسدس الذي يوجد في منزلك
    Ve buna rağmen Bay Merlyn ile arkadaşlığınızı sürdürdünüz. Hatta kendisi sık sık evinizdeki partilere katıldı. Open Subtitles ورغم ذلك ظللتِ صديقة للسيّد (ميرلن)، بالواقع حضر حفلات عِدّة في منزلك.
    evinizdeki büyük eşyalar...? Open Subtitles - هل البنود الرئيسية في منزلك...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more