"evlerimize" - Translation from Turkish to Arabic

    • منازلنا
        
    • بيوتنا
        
    • لبيوتنا
        
    • لمنازلنا
        
    • ومجتمعاتنا
        
    Bununla ilgili bir problemin varsa, hepimiz şu anda evlerimize gidebiliriz. Open Subtitles لو لديك مشاكل بخصوص هذا, يمكننا أن نعود الى منازلنا الآن.
    Hadi şunu yapalım da evlerimize gidip uyuyalım. İyi olur, değil mi? Open Subtitles لنحضر المال في الوقت المحدد حتى يتسنى لنا العودة الى منازلنا والراحة
    Fakat işe bakın ki robotlar hala evlerimize girmediler. TED و من السخرية لا تزال الروبوتات ليست في منازلنا
    Teröristler kapılarımızı ve kalplerimizi kapatarak korkuyla evlerimize tıkışmamızı istiyor. TED يريد الإرهابيون منا الاختباء في بيوتنا من الخوف، غلق الأبواب على أنفسنا، وغلق قلوبنا.
    Radyo ve plaklar müziği arabalarımıza, evlerimize getirdi. TED فجلب المذياع والمسجلات الموسيقى إلى مركباتننا، و بيوتنا.
    Hepimiz evlerimize döneriz sefalet içinde zor şartlarda yiyecek bulmak ve aldıklarımızı geri vermek ve başka bir "Lukas" gelip tekrar topraklarımızı alana kadar çalışırız. Open Subtitles ذهبنا جميعا لبيوتنا إلى البؤس العمل الجاد واعطاء السلطة مرة أخرى للعثور على الغذاء
    Bizleri evlerimize gitme konusunda korkutanlardan bahsedelim. Open Subtitles ما يخيفنا جميعاً بشأن الذهاب لمنازلنا
    Bu ülke için savaştım, ben. Vergi ödüyoruz ama evlerimize hapsolduk. Open Subtitles لقد حاربت من اجل هذه المدينة ندفع الضراءب و نسجن في منازلنا
    Yani ne yapmalıyız ki, evlerimize saldırıp, kızlarımızı almalarını mı bekleyelim? Open Subtitles ما الذي يجب علينا فعله .. الإنتظار حتى يقوموا بتحطيم منازلنا وأخذ بناتنا؟
    Ama eğer hoşuma gitmezse, evlerimize gideriz. Open Subtitles لكن إن لم يعجبني سنذهب جميعاً إلى منازلنا
    Hücre evlerimize ve yeraltı sığınaklarımıza o kadar çok saldırı düzenlediler ki, seni de ele geçirmelerinden korkmuştum. Open Subtitles كانت هناك الكثير من الهجمات على منازلنا الأمنة، وتحت الأرض. كنتُ قلقة أنهم وصلوا لك، أيضاً.
    Bizi evlerimize kadar takip ediyorlardı, gözümüzü korkutmaya çalışıyorlardı, durun ve vazgeçin mektupları yolluyorlardı. Open Subtitles كانوا يتابعوننا إلى منازلنا, يحاولوا أن يخيفوننا, يرسلونَ لنا مذكرات توقيف و عدم توقيف.
    Bir ordu, evlerimize el koymaya, özgürlüğümüzü çalmaya geliyor. Open Subtitles جيش يتقدم نحونا للاستيلاء على منازلنا و سرقة حريتنا
    Bu da, çevremizden evlerimize ve şehirlerimize tek yönlü bir enerji akışı olduğu anlamına geliyor. TED وهذا يعني أن هناك اتجاه واحد لنقل الطاقة من بيئتنا الى بيوتنا ومدننا.
    Konuyu kısa keselim de, hepimiz Noel için evlerimize gidebilelim. Open Subtitles دعونا نجعل ذلك قصيراً وسريعاً, حتى نذهب بيوتنا للكريسماس.
    Bu sinsi tipleri yok etmenin tek yolu... ..kollarımızı açmak, evlerimize davet etmek... ..ve bağrımıza basıp onları benimsemek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإبادة هؤلاء الناس الماكرون بشكل نهائي أن نفتح أذرعنا وندعوهم إلى بيوتنا
    Lanet olası elini sık ve hepimiz evlerimize gidelim. Open Subtitles أتصافح معه باليد ويمكننا جميعاً العودة الى بيوتنا
    Artık evlerimize gidebiliriz kardeşler, birlikte, hep birlikte. Open Subtitles بشأن التحرر من الفاشية يمكننا جميعا أن نعود لبيوتنا كإخوة معاً
    Olsaydı iyi olurdu. Hepimiz evlerimize gidebilirdik. Open Subtitles -كان هذا ليكون جميلاً، وكنا لنعود لبيوتنا جميعاً
    Claremont, başkan eşlerini Needles'te bırakmamızı evlerimize gitmemizi ve soru sormamamızı söyledi. Open Subtitles أمر (كلايرمونت) بأن نسلم السيدات (الأولى في (نيدلز ثم نعود لمنازلنا دون طرح أي أسئلة
    Orman yangınları konusunda bazı acı gerçekleri görmenin ve bu yangınlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerektiği ve onların ormanlarımıza, evlerimize ve topluluklarımıza ulaşmasını nasıl engelleyebileceğimizi anlamanın zamanı geldi. TED حان وقت مواجهة بعض الحقائق الصعبة عن الحرائق البرية والوصول إلى فهم أننا بحاجة لأن نتعلم العيش بوجودها وتغيير طريقة وصولها إلى غاباتنا ومنازلنا ومجتمعاتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more