evli olduğunu bile bilmiyordum. Hakim hükümsüzlük verdi. | Open Subtitles | لم أكن حتى أعلم أنه متزوج لقد أبطل القاضى هذا الزواج |
- Sen Nathan'a evli olduğunu bile bile asılmıştın. | Open Subtitles | لقد تحرشتي بنايثن وأنتي تعلمين أنه متزوج |
- evli olduğunu bilseydim... | Open Subtitles | أنظر, بشأن زوجتك لو كنت أعلم أنها متزوجة |
evli olduğunu bile bile sana böyle bir şey yapacağımı düşünmene kızdım. | Open Subtitles | لقد غضبت لأنك تخيلت أني قد أفعل هذا مع علمي أنك متزوج |
İşe bak. Tıpkı bana, evli olduğunu söylememen gibi mi? | Open Subtitles | كما فعلت معي ولم تُخبرني نوعاً ما بأنك متزوج سابقاً؟ |
- Öyle bir kişi yok. - Babam evli olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لا يوجد مثل هذا الحيوان لقد اخبرنى والدى انك متزوج |
Aylar önce Professor Linley'in evli olduğunu öğrendiğimde onu terkettim. | Open Subtitles | كلا, لقد تركت الأستاذ لينلي منـُـذ أشهر عندما عرفت بأنه متزوج |
evli olduğunu ya da illegal işler yaptığını düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقدت فقط أنه كان متورطاً بشيء غير قانوني أو أنه متزوج |
evli olduğunu bilmiyordu. Karısı ortaya çıkınca onu terk etti. | Open Subtitles | لم تعرف أنه متزوج ظهرت زوجته فتخلص منها |
Sanırım evli olduğunu bilmemizi istememiş. | Open Subtitles | اعتقد أنه لم يردنا ان نكتشف أنه متزوج |
Sonra buraya bir ailesi ve evli olduğunu görmeye geldin sadece. | Open Subtitles | وبعدئذ جئت إلى هنا ووجدت أنها متزوجة ولديها عائلة |
Onu geri çevirecek. Çok üzülmesin diye Niles'la evli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تحاول طرده بسهولة بالتظاهر " أنها متزوجة من " نايلرز |
evli olduğunu unuttu mu? | Open Subtitles | هل نسيت أنها متزوجة ؟ أنت من يتحدث |
- Bana karımı hatırlattın. - Ama bana evli olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | ـ إنكِ تذكرينى بزوجتى ـ لكنك لم تخبرنى أنك متزوج |
Parmağmdaki yüzüğü gördüm ve evli olduğunu biliyorum. İsmini öğrenmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | أفهم بأنك متزوج أنا حتى لا أريد أن اعرف اسمك |
Senin evli olduğunu sanmazdım. | Open Subtitles | لم اعتقد انك متزوج |
Aslında hep evli olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كل الوقت، عرفت بأنه متزوج. |
O adamla evli olduğunu bilmiyordum. Hemen söyleseydin ya. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنك متزوجة من هذا الرجل كان عليك أن تخبرينى |
evli olduğunu kesin biliyor..., ...ve o yüzden yüzüğü takmıyor. | Open Subtitles | وواضح انها تعلم انه متزوج وليس هذا سبب عدم ارتدائه |
Bir adamla değil de bir şirketle evli olduğunu düşündün mü hiç? | Open Subtitles | لم تشعري أبداً أنكِ متزوجة من رجل أو من شَركة ؟ |
Öğrendiğimize göre, o evli olduğunu bilmiyormuş. | Open Subtitles | ممّا وجدناه، هي لمْ تكن تعرف أنّه مُتزوّج. |
Senin de ağzından alev saçan bir ejderhayla evli olduğunu ve küçük mutant ejderha bebekleriniz olduğunu da söyleyeyim mi? | Open Subtitles | حسناً، وبينما أقول لها ذلك، لمَ لا أخبرها أنّك متزوج من تنين يتنفس ناراً، وأنجبت منها أطفال مخلطين. |
Bana nişanlı olduğundan hiç bahsetmemiştin. Hatta kızın bana işiyle evli olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أنت لم تخبرني أبدا بأنّها كانت مُرتبطة لطالما قالت لي بأنّها كانت متزوّجة إلى وظيفتها |
Sanırım evli olduğunu ve sizin hamile kaldığınızı söylemişti. | Open Subtitles | اعتقد انه قال انه كان متزوج و انت كنت حامل؟ |
Yalnızca Hammond'un onunla evli olduğunu delil göstereceğim. | Open Subtitles | سوف اقدم فقط الدليل على ان هاموند كان متزوجا منها |
Ama yemin ederim başlangıçta evli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | و لكني أقسم .. في ذلك الوقت عندما بدأنا لم أكن أعلم بأنه كان متزوجاً |