Bu sadece evliliklerinin bittiğini kabullenmek istemeyen başka bir İrlandalı Katolik çift. | Open Subtitles | هذا مجرّد ثنائي إيرلندي كاثوليكي يأبى الإعتراف للعالم بأن زواجهما قد انتهى |
Geri planda kalmalı ve evliliklerinin bitmesine izin mi vermeliyim? | Open Subtitles | فقط أتراجع للوراء و أسمح لهما بإلقاء زواجهما بعيداً ؟ |
Tanıştığım pörsümüş tatlı çift 50 yıllık evliliklerinin anahtarının resimli hatırat olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | الزوجين الذين قابلتهما قالا إن تلك الهواية كانت السبب لدوام زواجهما لخمسين عاماً |
Bu, onların evliliklerinin sonu demek. Şimdiye kadar sahip oldukları hayat sona erdi. | Open Subtitles | . هذه نهاية زواجهم . الحياة التى عرفوها إنتهت |
Ağabeyimin kardeşiyle uzun zaman geçirdim ve onların evliliklerinin mükemmel olduğu sonucuna vardım. | Open Subtitles | لقد كنت أعيش مع زوجة أخي وكنت على قناعة بأن زواجهم كامل |
Birçok insan evliliklerinin daima aynı tarzda mutlu bir evlilik olarak sürdüğüne inanır. | Open Subtitles | الأغلبية أعتقدوا أن زواجهما كان زواج مثالياً سعيداً |
evliliklerinin bittiğini herkes biliyordu. | Open Subtitles | كان معروفا لدى اى شخص ان زواجهما قد انتهى |
Anne ve babamızın evliliği tehlikede ve evliliklerinin parçalanmaması için evlilik terapisine gitmeliler. | Open Subtitles | أمي وأبي زواجهما في خطر وعليهما حل مشاكلهما بالعلاج كيلا ينهار الزواج |
Üç ay sonra, annem ve babam evliliklerinin 30. yılını kutlayacak. | Open Subtitles | امي وأبي سوف يحتفلان خلال ثلاثة أشهر بعيد زواجهما الثلاثين |
Ann ve John, bugün evliliklerinin 50. yılını kutlamak için nikah tazeliyorlar. | Open Subtitles | يجدد آن وجون اليوم عهودهما على ضوء تجربة زواجهما التي دامت 50 عامًا. |
Eğer bir içki dükkanında çalışıyor olsalardı evliliklerinin sırrının içmek olduğunu söylerlerdi. | Open Subtitles | إذا كانا يديران متجراً لبيع الخمور، سيقولان إن احتساء الخمر هو سر دوام زواجهما |
10 yaşındayken üvey annem evliliklerinin kapak olduğu tüm dergileri toplamıştı resmen kafayı takmıştım. | Open Subtitles | عندما كنت في العاشرة أمي بالتبني جمعت المجلات زواجهما كان على الغلاف |
Çünkü verdiği ifadesinde, karısına evliliklerinin bittiğini ve kendisinin yeni ruh eşini bulduğunu anlatan bir mektup yazmıştı. | Open Subtitles | لأن، وفقاً لدلالته الخاصة لقد كتب رسالة لزوجته، يخبرها بأن زواجهم إنتهى وأنه وجد توأم روحه الجديد |
... mükemmel evliliği oluşturmak için sormam gereken soru var. evliliklerinin bittiğini düşünen çiftler görüyorum. | Open Subtitles | "أرى الكثير من الأزواج يرون بأن زواجهم انتهى" |
Bu onların sevgilerinin, evliliklerinin ve su altı doğumlarının tarihi. | Open Subtitles | هذا التاريخ لخطوبتهم و زواجهم... و ولادتهم تحت الماء. |
- evliliklerinin ikinci yıl dönümlerindelermiş. | Open Subtitles | لقد كانوا في ذكرى زواجهم الثانية جميل |
evliliklerinin kötü gittiğini herkes biliyordu | Open Subtitles | الجميع علم بأن زواجهم على طريق مسدود |
Kadınlar evliliklerinin iyiliği için kocalarına daha uysal davranmalı. | Open Subtitles | (لارا سلسنجر " النساء يجب أن يكونوا أكثر ليناً مع أزواجهم لمصلحة زواجهم" |
Sanki Jeff ve Audrey'nin evliliklerinin sıvı hali. | Open Subtitles | هو مثل جيف وأودري زواج في الشكلِ السائلِ. |
Belki, ama bu internet evliliklerinin büyük kısmı dolandırıcılık oluyor. | Open Subtitles | ربما, لكن كثير من زواجات المواعدة الإنترنتية الدولية تعتبر إحتيالاً |