"evsizlere" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشردين
        
    • للمشردين
        
    • للمتشردين
        
    • المشرّدين
        
    • للمشرّدين
        
    • مأوى لهم
        
    • المتسولين
        
    Tabii ki hayır. Maris çok cömerttir. Daha geçen hafta bütün gece kıyafetlerini evsizlere bağışladı. Open Subtitles الاسبوع الماضي، تبرعت بكل ملابسها الرسمية لملجأ المشردين
    Yapay insan ruhunu evsizlere açar mı peki? Open Subtitles حقاً ؟ وهل تبيع المحتالة روحها لأجل المشردين ؟
    Akli dengesi bozuk evsizlere karşı, uyuşturucu bağımlısı evsizlere karşı. Open Subtitles على المشردين المرضى عقليا, والمشردين مدمني المخدرات
    Razan, 19 yaşında, bir mimari mühendislik öğrencisi olarak yaratıcılığını çevresindekilere hizmet etmek için kullandı. Mahallesindeki evsizlere bakım paketleri hazırlamak gibi projelerde çalıştı. TED رزان بعمر 19 استخدمت إبداعها كطالبة في الدراسة المعمارية في خدمة الناس الذين حولها تساعد في إنتاج مواد مساعدة للمشردين من ضمن مشاريع أخرى
    Polis, konu mankeni olarak kullandığı bu evsizlere kelle başı 10 Dolar öder. Open Subtitles دائما تدفع الشرطه للمشردين عشر دولارات للشخص الواحد
    Uluslararası Af Örgütü için çalışıyor olacak ve tüm parasını evsizlere bağışlayacak. Open Subtitles لا، فهو سيعمل لصالح ...العفو العام العالمي وهو سيعطي كل ماله للمتشردين
    Bu yüzden evsizlere smokin veren bir hayır kurumuna sponsorluk yapıyorum. Open Subtitles ،لهذا أتبنى أعمال خيرية تتبرع بالبذلات إلى المشرّدين
    Şehrimizdeki evsizlere yönelik saldırılarla ilgili dosyadaki yeni gelişmeler rahatsız edici, trajik ve kabul edilemezdir. Open Subtitles هذه التطوّرات الجديدة في قضيّة قتل المشردين مؤسفة وغير مقبولة
    Steve bu elbiseleri evsizlere falan verebilir, değil mi? Open Subtitles ستيف يمكنه ان يعطي هذه الملابس لاحد المشردين ,أليس كذلك؟
    evsizlere, bağımlılara, kaçanlara kalacak yer veren bir grupla çalışıyorum. Open Subtitles فأنا أعمل مع بعض جماعات إيواء المشردين المدمنين، الهاربين
    En azından yarım düzine insan onu o gece evsizlere yemek dağıtırken görmüş. Open Subtitles لديه كثير من الشهود يضعونه في سقيفة عبادة يطعم المشردين
    Sadece yanımda birisi varsa evsizlere para veriyorum. Open Subtitles أنا أعطي المشردين المال إذا كنت أمشي مع شخص آخر
    Başlattığın "evsizlere Yuva" etkinliği gerçekten takdire şayan. Open Subtitles برنامج إيواء المشردين الذي بدأته هذا، رائع جدًا
    Yani haftalardır ortalıkta Vali'nin evsizlere karşı kayıtsız kaldığını ve evsizlere karşı yapılan bu saldırıları nasıl durdurabileceğimizi açıklamaya çalışıyorum ama meğerse... Open Subtitles إذن أنا أخطبُ منذ أسابيع منتقدًا الحاكم على إهماله للمشردين ومُعلنا أنه لن يوقفنا شيئ
    Evet, fakat o zaman sikini koparır evsizlere yediririm. Open Subtitles سيتوجب علي أنذاك أن اقطع قضيبه و أعطيه للمشردين
    Kabul etmeliyim ki, metrodaki evsizlere değişim şansı sunan biri değilim. Open Subtitles يجب أن أعترف، لست من الأشخاص الذين يعطون مالاً للمشردين في محطة الميترو.
    Hiçbirinizden bakım evlerinde gönüllü çalışmak, evsizlere yemek dağıtmak ya da çocuklara oyuncak vermek hakkında bir şey duymak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد السماع عن أحدٍ منكم يغني بغرفة المرضى أو يعطي غذاء للمشردين
    Ordu özel kuvvetlerdenmiş ama sonrasında şehir merkezinde evsizlere bedava sağlık hizmeti vermek için bir klinik açmaya karar veriyor. Open Subtitles كانت ضمن القوات الخاصة العسكرية، ثم قررت افتتاح عيادة وسط المدينة لتقديم الرعاية الصحية مجانًا للمتشردين.
    Aslında o, bu gece, evsizlere mısır unlu sosis dağıtmaya çıktı. Open Subtitles في الحقيقة انه يقوم بتوزيع اعواد الذرة للمتشردين الليلة
    Dün bütün şehri evsizlere kart dağıtarak gezdim. Open Subtitles تجوّلتُ البارحة بالمدينة ووزّعتُ بطاقتي على المشرّدين
    evsizlere karşı olan kızgınlığı o gruptaki birisiyle olan özel ilişkisinden kaynaklanıyor olabilir veya serserileri hedef almasının sebebi cesaretini ve üstünlüğünü ispatlamak için bir fırsat olarak görmesi olabilir. Open Subtitles عداءُه للمشرّدين قد يكون مصدره علاقة شخصيّة .مع شخص من تلك البيئة أو أن إضطهاده للمشرّدين قد يُمثّل فرصة بالنسبه له
    Bir dostum ordu papazıydı, ve evsizlere yardım işine başladı. Open Subtitles صديق لي كان قسيساً ,وبدأ فى برنامج توعية من لا مأوى لهم
    Diane'nın hayatı, hepimizin hayatı gibi başkalarına gösterdiği sevgi ve cömertlik tarafından tanımlandı Yerel barınağa gelen evsizlere Şükran Günü'nde verdiği akşam yemeğinden sabır ve özenle yetiştirdiği kurtarma köpeklerine kadar ve gurur duyduğu Dünya Gezgini kızı Alex'e hissettiği sevgi. Open Subtitles حياة "دايان" كانت مثل حياتنا معرفه بالحب والكرم الذي أرته للآخرين من المتسولين الذين قدمت لهم طعام عيد الشكر في المأوى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more