"evvel zaman içinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في قديم الزمان
        
    • كان يا ما كان
        
    • كان ياما كان
        
    • فيما مضى
        
    • في يوم من الايام
        
    • مان كان
        
    • قديم الزمان في
        
    • في يومٍ من
        
    • حدث ذات مرة
        
    • ذات مرة كان
        
    Evvel zaman içinde çok, çok uzaklarda, bir İngiliz Şatosunda Prens adında, son derece şımarık bir şahsiyet yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان في قلعة إنجليزية في مكان بعيد جدا عاشت هناك شخصية بارزة ومدللة تدعى
    Evvel zaman içinde bir zamanlar bir eğri, bir de doğru ağaç varmış. Open Subtitles كان يامكان في قديم الزمان كان هناك شجرة معقوفة وشجرة مستوية
    Evvel zaman içinde uzak, çok uzak bir ülkede Marco adında büyücü bir çocuk yaşarmış. Open Subtitles كان يا ما كان.. في مكان بعيد, بعيد جداً.. كان يعيش هناك طفل سحريّ يدعى ماركو.
    Evvel zaman içinde, gökten bir ışık taneciği düşmüş. Open Subtitles كان ياما كان , سقطت من السماء قطرة صغيرة من أشعة الشمس
    Sözleri biliyorsun "Evvel zaman içinde" Open Subtitles أنتَ تعرف الكلمات "فيما مضى"
    Evvel zaman içinde, bir ormanda üç ayı varmış. Open Subtitles في يوم من الايام كانت هناك ثلاثة دببة في الغابة
    Evvel zaman içinde, sonsuza kadar mutlu anlattığımız masallar, hayal ürünlerimiz... Open Subtitles ...في يومٍ من الأيام ...بسعادةٍ مدى الحياة القصص التي نحكيها هي مصدر الأحلام
    Evvel zaman içinde uzaklarda, bir tropik adada garip bir kadın yaşarmış. Open Subtitles حدث ذات مرة في احدى الجزر الاستوائية البعيدة حيث كانت تعيش امرأةٌ غريبة
    Evvel zaman içinde Şükran Günü'nün en sevdiğim tatil olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles أتعلم أنه ذات مرة كان عيد الشكر هو عيدي المفضل ؟
    "Evvel zaman içinde dilek dilemek hâlâ bir işe yarıyorken tüm kızları da çok güzel olan bir kral yaşarmış Open Subtitles في قديم الزمان عندما كان الأمنيات لا تزال تُجدي نفعًا كان يحيا ملك
    Evvel zaman içinde, uzaklardaki Siam krallığında, Open Subtitles [راوي] في قديم الزمان ومنذ عهد بعيد، فيالمملكةِالبعيدةِلسيام،
    Evvel zaman içinde köyün birinde bir prens ve kör bir prenses yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان كان هناك أمير، و أميرة التي كَانتْ عمياء .
    Bazen "Evvel zaman içinde..." kadar basit. Carter'ın bu kitaplarında her zaman Edgar Rice Burroughs anlatıcı olarak yer alır. TED أحيانا يكون بمثل بساطة "كان يا ما كان ..." كتب كارت هاته دائما ما يكون فيها إدغار رايس بوروز راويا.
    Evvel zaman içinde bir ağustos böceği ile karınca varmış. Open Subtitles كان يا ما كان كان هناك جندب ونمله
    Evvel zaman içinde... Open Subtitles كان يا ما كان..
    Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Pamuk Prenses adında tatlı küçük bir prenses yaşarmış. Open Subtitles كان ياما كان ، تعيش أميرة جميلة صغيرة إسمها "سنوهوايت" (الثلج الأبيض)ـ
    Evvel zaman içinde, uzak, çok uzak bir krallıkta... Open Subtitles كان ياما كان فى مملكة بعيدة
    Evvel zaman içinde Jack adında bir adam varmış ve mutluluğu çok ciddiye alırmış. Open Subtitles كان ياما كان كان يوجد شاب اسمه (جاك)ا وجاك اخذ السعي نحو السعادة بشكل جدي
    Evvel zaman içinde, bir ormanda üç ayı varmış. Open Subtitles في يوم من الايام كانت هناك ثلاثة دببة في الغابة
    - Evvel zaman içinde... - Evvel zaman içinde... Open Subtitles في قديم الزمان في قديم الزمان
    Evvel zaman içinde... Open Subtitles يحدث ذلك في يومٍ من الأيام
    Tüm bunlar, Evvel zaman içinde sen daha dünyaya gelmemişken... ve koltuk sefası hayallerim uçup gittiğinde gerçekleşti. Open Subtitles {\pos(190,220)}وكل هذا حدث ذات مرة قبل أن تولدي {\pos(190,220)}وفرص حصولي على غرفة استرخاء ذهبت أدراج الرياح
    Evvel zaman içinde, Dev adında küçük bir sevgilicik yaşarmış ve bir gün güzel Prenses Rachel'la tanışmış. Open Subtitles ذات مرة , كان هناك جرو صغير إسمه ديف وفي أحد الأيام إلتقى بتلك الأميرة الجميلة وإسمها رايتشيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more