O eyaletlerin yarısından daha azı sunulan bilgilerin tıbbi olarak doğru olmasını zorunlu tutmaktadır. | TED | وأقل من نصف هذه الولايات تتطلب أن تكون المعلومات المعروضة دقيقة طبيًا. |
Bu entellektüel eyaletlerin yeri sanırım sizi şaşırtmayacaktır. | TED | وهذه الولايات التي يسمح القانون بتلك التشريعات .. أعتقد انها لن تفاجئكم |
6 dakika içinde bütün eyaletlerin ismini bulmalısın. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَسمّي كُلّ الولايات في ستّ دقائقِ. |
Belediye başkanı tüm çevre eyaletlerin itfaiyelerini çağırdı... | Open Subtitles | رئيس البلدية عنده رجال الإطفاء من كلّ المقاطعات المحيطة |
Tüm eyaletlerin şampiyonları centilmenlik içinde karşı karşıya gelecekler. | Open Subtitles | الأبطال من كل المقاطعات سيكون تنافسهم نبيل |
Prens John kardeşinin yokluğunda eyaletlerin dağıtımını yaptı. | Open Subtitles | الأمير (جون) يعطى المقاطعات فى غياب أخيه |
Ve bunun amacı tarihimizde çokça yaptıkları gibi eyaletlerin [Çarşamba Günü Satılacak] siyahların yaşam, özgürlük [170 Genç Sağlıklı Gine'li Köle] ve mülklerini almasını önlemekti. | Open Subtitles | في الحرية أو الملكية دون اتباع الإجراءات القانونية الواجبة. واعد ذلك لمنع الولايات من تجريد الحرية أو ملكية أو الحياة |
Fakat ben, birgün tüm eyaletlerin başvurabileceği, ilkeler üzerine hazırlanmış genel bir anayasa olmasını da istiyorum. | Open Subtitles | لكن سيكون مؤسس على المبادئ الذي سيأتي يوم ويعمم على جميع الولايات |
Bu eyaletlerin birinde adamımızın çizimine uyan bir fotoğraf olabilir. | Open Subtitles | لنرى إن كانت هناك صورة بتلك الولايات تماثل رسمة مجهول النهر |
Sen kus, ben de tüm eyaletlerin isimlerini sayayım. California... | Open Subtitles | اوه ,جيد انت ستتقيئ وانا سأعد كل الولايات |
Dün gece sana göçmenlik yasası hakkında soru soruldu ve sen de bunun eyaletlerin hakları konusu olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد تم سؤالك الليلة الماضية عن قوانين الهجرة ولقد قلت أنها مشكلة في الولايات. |
eyaletlerin kendi yabancılar yasalarını yapmaları yasak, ama...? | Open Subtitles | احم,الولايات لايُسمح لها بسن قوانينها الخارجية بمفردها ولكن؟ |
Anayasa Değişikliği'ni Meclisten geçirmek daha sonra da eyaletlerin onayına sunmak istiyorum. | Open Subtitles | وهو في طريقه للتصديق عليه من قبل الولايات |
eyaletlerin çoğu mavileşmeye başladı. | Open Subtitles | كثير من هذه الولايات بدأو في التحول للازرق |
Gerçekten, eyaletlerin bağımsız olduğu ve kendi liderlerini seçtiği bir Toprak Krallığının, daha iyi bir yer olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لكنه ولا واحد من تلك الأمور أنا حقا أعتقد بأن مملكة الأرض ستكون بحال أفضل إذا الولايات كانت مستقلة وإنتخبت قادتها |
Mavi görünen eyaletlerin Ryland'a oy vermesi öngörülürken kırmızı görülenlerin de rakibine oy vermesi bekleniyordu. | Open Subtitles | إن المقاطعات ذات اللون الأزرق كان متنبأ لها بالتصويت لـ(رايلاند). والمقاطعات ذات اللون الأحمر كان متوقع لها التصويت لمنافسه. |