Buna kendi deyimimizle bir Eyfel Kulesi anı yaratmak fırsatı olarak bakıyorum. | TED | أنا أنظر لهذه الفرصة لخلق لحظة برج ايفل كما نسميها. |
O Eyfel Kulesi anı tavanı kıracak o rastgele yükseklik tavanlarını ve ahşap binaların rekabete katılmasına izin verecek. | TED | لحظة برج ايفل ستكسر السقف، هذه الأسقف المرتفعة اعتباطاً، وتسمح للمباني الخشبية بأن تنضم للمنافسة. |
Deuce'dan esinlenerek, Carol sonunda Eyfel Kulesi'ne seyahat etme rüyasını gerçeğe dönüştürdü... Çok özlenecek. | Open Subtitles | ♪ بواسطة الهام دوس ، كارول اخيراً حققت حلمها بالذهاب بـ عطلة الى قمة برج ايفل .. |
Her şekilde, bu buzul, 1984'ten beri Eyfel Kulesi'nden, hatta Empire State Binası'ndan da daha büyük oranda küçülmüş görünüyor. | TED | لكن , في أية حال , كان انكماش هذا المجرى الجليدي منذ1984 أعلي من برج أيفل , أعلي من مبني إمباير ستات . |
Bunda, sadece Eyfel Kulesi var. - Bunlarla bağlantısı, Doktor? | Open Subtitles | هذه صورة برج ايفيل لديه مراسلات قليلة هنا |
Eyfel Kulesi'nde çalan Phoenix'ten New York'ta otel odasındaki Tom Jones'a. | TED | من فينكيس عازفاً في برج إيفل إلى توم جونز في إحدى غرف فندقه الواقع في نيويورك. |
Şirketler, Eyfel Kulesi'nin üç katı olan Suudi Arabistan'daki Kraliyet Kulesi gibi bir kilometre yüksekliğinden daha uzun gökdelenler bile planlıyorlar. | TED | حتى الشركات تصمم ناطحات سحاب بطول يفوق الكيلومتر الواحد، مثل برج جدة في السعودية، الذي يفوق طول برج إيفيل بثلاثة أضعاف. |
Eyfel Kulesi'nin tepesinde onu öptüm. | Open Subtitles | وكما تعلمين قمت بتقبيلها في قمة برج ايفل |
Ben Eyfel Kulesi'ni de görmek isterim mümkünse ama sorun degil. | Open Subtitles | أنا أريد وعلى كل حال أن نذهب وأرى برج ايفل في أحد الأوقات اذا كان هذا ممكناً |
Büyük bir gorilin Eyfel Kulesi'ne tırmanıp "Paris hep bizimle olacak" dediği film gibi mi? | Open Subtitles | أفلام قديمة؟ مثل الغوريلا التى تسلقت برج ايفل وقالت: |
Okul şeyleri. En güzeli de Eyfel Kulesi'ydi. | Open Subtitles | أشياء مدرسية , لقد كانت مثل برج ايفل , إنه جميل |
Sorumluluğumuz 16 Temmuz saat 13'te Eyfel Kulesi'ne saldırmak. | Open Subtitles | نحن نتحمل المسؤولية الهجوم على برج ايفل فقط 13 او 16 ساعة |
Saat 19.00, Eyfel Kulesi'nin kuzey kısmında. | Open Subtitles | أه، 7: 00 مساء، الساق الشمالية من برج ايفل. |
Evet, Eyfel Kulesi'ne çıkacağımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | نعم أنا مسرورة لذهابي للبرج برج ايفل |
Bu Eyfel Kulesi, her zaman görmeyi istediğin. | Open Subtitles | هذا برج ايفل الذي اردتي دائماً ان تريه |
Fransızcamızı tazelememizi söyleyip Eyfel Kulesi'nden söz ediyordun ve sonra kendimi İndiana'da bir botta, kumar oynarken buldum. | Open Subtitles | وقال لي هل لفرشاة على الفرنسية ، لكم قطرة تلميحات عن برج ايفل... ... وبعد ذلك اصطحبني لكم القمار على الزورق في انديانا. |
Eyfel Kulesi'nin orada kruvasan ve Roma'da pizza yedim. | Open Subtitles | [لقد أكلت كروسان بجانب برج [ايفل [وأكلت بيتزا في [روما |
Büyük asma köprülerimizden fazla ayakta kalsa da Eyfel Kulesi de yenilmez değildir. | Open Subtitles | في حين إنه عاش أطول من جسورنا المعلّقة العظيمة، برج (أيفل) ليس منيعاً. |
Aynı devirden kalan, Eyfel Kulesi gibi birçok sembolik yapıyı düşünecek olursak. | Open Subtitles | يمكنك أن تفكّر بالعديد من التراكيب التى بنيت في نفس العصر مثل برج (أيفل)، |
Pekâlâ, Eyfel Kulesi nerede? | Open Subtitles | حسناً , أين هو برج أيفل ؟ |
Sana Eyfel Kulesi'ni gezdirmeyi çok isterim. | Open Subtitles | لتنظيف بعض الاشياء سأكون مسرورة ان اريتك برج ايفيل |
- Eyfel Kulesi'ne mi? Tabii. Birçok kez. | Open Subtitles | برج ايفيل, نعم العديد من المرات |
Tabii ki Eyfel Kulesi'nin uzunluğunda mutabık kalmak; ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay. | TED | بالطبع، إن الاتفاق على ارتفاع برج إيفل أسهل بكثير من الاتفاق على القضايا الأخلاقية، السياسية والأيديولوجية. |
Eyfel Kulesi ilk inşaa edildiğinde çoğu insan çelik yığını demişti. | Open Subtitles | عندما تم بناء برج إيفيل لأول مرة الكثير قال عليه مسخ من الصلب |