| Eylemlerin yüzünden, "Uyuşturucu ile Mücadele Proramı"nın söküp parçaladığınız şu lanet uçak gibi dağılmanın eşiğine gelmesine şaşmamak gerek. | Open Subtitles | هل خطر ببالك، بسبب أفعالك أن البرنامج الفيدرالي لمكافحة المخدرات معرّض الآن لخطر الإنحلال بأكمله وبنفس الحماس كما تفعل بطائرة النقل هذه؟ |
| Senin Eylemlerin yüzünden parça Cheng'in eline geçti. | Open Subtitles | أفعالك ادت إلي حصول "تشينج" علي تلك القطعة |
| Ama Eylemlerin bana olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | ولكن أفعالك تدل على انه ليس معى |
| Çünkü Eylemlerin sonuçları vardır ve etrafımdaki herkes bunu unutuyor. | Open Subtitles | لأن الأفعال لها عواقب، والجميع هنا يبدو أنّهم ينسون هذا. |
| Eylemlerin kelimelerden daha yüksek sesle konuştukları söylenmişti bize. | TED | قيل لنا أن الأفعال أعلى صوتا من الأقوال. |
| - Eylemlerin sonuçları var diyelim. | Open Subtitles | دعنا فقط نقول أن لكل فعل عاقبته |
| Ve bir de kural dışı Eylemlerin var. | Open Subtitles | والآن يوجد أنشطتك اللامنهجية |
| Mağrur Eylemlerin bir imparatorluğa neler yapabildiğini gördüm. | Open Subtitles | . فلقد رأيت ماتفعله الأعمال الطائشة بإمبراطوريّةٍ كاملة |
| Eylemlerin ancak ve ancak kendine hizmet etti. | Open Subtitles | أفعالك خدمتْكَ أنت و أنت فقط. |
| Senin Eylemlerin yüzünden masum bir insan öldü! | Open Subtitles | ! لقد توفي رجل بريء بسبب أفعالك |
| Senin Eylemlerin yüzünden masum bir insan öldü! | Open Subtitles | مات رجل بريء بسبب أفعالك |
| Eylemlerin bana selefini hatırlatıyor Phillip. | Open Subtitles | أفعالك يذكرني سلفكم، فيليب. |
| Eylemlerin bizi buraya getirdi. | Open Subtitles | أفعالك أحضرتنا هنا |
| Eylemlerin bana selefini hatırlatıyor Phillip. | Open Subtitles | (أفعالك تذكرني بمن سبقك ، (فيليب |
| Eylemlerin bana selefini hatırlatıyor Phillip. | Open Subtitles | (أفعالك تذكرني بمن سبقك ، (فيليب |
| İkinci nokta, küçücük Eylemlerin üstüste birikmesiyle ilgili. | TED | النقطة الثانية هى تراكم الأفعال الصغيرة |
| Eylemlerin unutuşuna kendimizi bırakmak ve onları gerçekleştiriyor olduğumuzu bilmek. | Open Subtitles | أن نغمر أنفسنا في تناسي الأفعال و أن نعرف بأننا نجعلها تحدث |
| Böylesine korkunç Eylemlerin suçunun bu işten sorumlu olan kişiye atılması kaçınılmazdır. | Open Subtitles | حتمياً أن اللوم على تلك الأفعال الفظيعة سيقع على الشخص المسؤول |
| Aynen dediğin gibi, Eylemlerin sonuçları var. | Open Subtitles | كما قلت أنت لكل فعل عاقبته |
| Ve bir de kural dışı Eylemlerin var. | Open Subtitles | والآن يوجد أنشطتك اللامنهجية |