| Bu çok ezici ve Tanrı çok uzakta duruyor. | Open Subtitles | إنه شعور ساحق والرب يبدو بعيداً جداً جداً |
| Sessizliğinin boşuna olduğunu ve kanıtın ezici bir üstünlükle suça ortaklığını kanıtladığını fark etmesini sağla. | Open Subtitles | إجعليه يُدرك أن صمته غير مجدي وأن الأدلة تثبت جرمه بشكل ساحق |
| Eğer bunu iyi yapıyorsanız, heyecanlandırıcıdır ve değilseniz çok ezici. | TED | هذا امر مبهج بالنسبة لمن تسري اموره بشكل جيد، و امر محطم لمن لا تسري اموره بشكل جيد. |
| ezici atmosfer basıncı gaz moleküllerini birbirlerine sıkı bir şekilde çarptırır. | Open Subtitles | الضغط الجوّي الساحق يسحق جزيئات الغاز معًا بإحكام |
| Düşmanın, malzeme üstünlüğünü tümüyle seferber ettiğinde ezici olacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد كان متيقناً من تفوق العدو فى العتاد وأن هذا التفوق ما أن يتم حشده بالكامل حتى تقع الهزيمة الساحقة |
| ezici Ekibi tek başıma sürdüremem. | Open Subtitles | ...لا يمكنني أن أتولى زمام طاقمَ السحقِ بمفردي |
| Patates ezici. Bu kadar mı yani? | Open Subtitles | هرّاسة بطاطا ستلتزمين بهذا الادّعاء؟ |
| Biliyorsun, Kafatası ezici'nin artık ona bakacak birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | أتعلم؟ سيحتاج "صكلكرشر" إلى من يرعاه الآن |
| Teklifimiz tam bir sürpriz ve ezici bir zafer olacak. | Open Subtitles | كل رهان لنا سيكون مفاجىء جداً -وسيكون فوز ساحق |
| Clark "Kafatası ezici" West... Ebedi Motorcular'ın başında. | Open Subtitles | " كلارك ويست " الشهير بـ " ساحق الجماجم " " رئيس نادي " دراجي راجنوراك |
| Clark West. Arkadaşlarım bana "Kafatası ezici" derler. | Open Subtitles | كلارك ويست " الأصدقاء يدعوني ساحق الجماجم " |
| Atom ezici hepsini özümseyemeyecektir. | Open Subtitles | محطم الذرات لن يكون قادراً على امتصاصها كاملة |
| Bundan sonra bana "Top ezici" diyebilirsin. | Open Subtitles | أدعني بـ"محطم الكرات" منذ الآن وصاعدًا |
| Görüşürüz. Bana artık 'Top ezici' de! | Open Subtitles | أدعني بـ"محطم الكرات" منذ الآن وصاعدًا |
| Bu hikaye, tüm Doğu Cephesi boyunca ezici bir galibiyet muhteşem bir zafer öyküsü olarak beş yıl önce, savaşın ilk fitilinin ateşlendiği unutulmuş bir şehrin yakınlarında yazılmıştı: | Open Subtitles | لقد كانت قصة بطولية من النجاح الساحق كتبت فصولها فى كل مكان على طول الجبهة الشرقية بأستثناء مدينة منسية، حيث بدأت الحرب منذ خمس سنوات |
| bir dizi aksilikler olacak ama en sonunda ezici bir zafer var deniliyordu. | Open Subtitles | ومن ثم الانتصار الساحق. التنبؤ الحرب، سلسلة من النكسات ... ومن ثم الانتصار الساحق. |
| ezici yenilginin ilk belirtisi ile pis yaban arısı silahını bırakmış. | Open Subtitles | فى الأشارة الأولى الهزيمة الساحقة الحتمية |
| - 540 kiloluk ezici bir güçtür. - Dedim ya, ilk karim gibi. | Open Subtitles | انها 1200 باوند من القوة الساحقة كما قلت ، مثل زوجتي الأولي - |
| ezici Ekip iş başında. | Open Subtitles | ...إنَّ طاقمَ السحقِ الآنَ مشغولٌ في جلسة |
| ezici Ekip iş başında mı? | Open Subtitles | هل طاقمُ السحقِ جاهز؟ نعم - لنشرع بالعمل - |
| Patates ezici. | Open Subtitles | إنّها هرّاسة بطاطا |
| Bul onları Kafatası ezici. | Open Subtitles | اعثر عليهما يا "صكلكرشر" |
| O rüya görüntülerinde, aklıma acımasızca giren ezici bir şey vardı. | Open Subtitles | كان هناك شيء قاهر جدا في تلك الأحلام و الصور لا يمكن أن أنكر أنه كان هناك شيء هام بتلك الاحلام يتخلل أعماقي |
| Eğer bu gün seçim yapılsa, Sol ezici bir çoğunlukla iktidar olacak. | Open Subtitles | لو أجريت الانتخابات اليوم سيفوز اليسار بأغلبية ساحقة |
| ezici güçteki aura halen saklanmakta olan Knuckle'la bizimkileri çaresizliğe itmişti. | Open Subtitles | "هالة الطاقة الغامرة جثمت على المختبئين (نوكل) والآخرين بيأس تام" |
| ezici bir biçimde olumlu dönütler aldın. | Open Subtitles | انظر, انت حصلت على مراجعات إيجابيه بنسبه ساحقه |