| Ben sahip olduklarımız uğruna savaşmaya ve düşmanlarımızı ezmeye inanırım. | Open Subtitles | أنا أؤمن بالقتال من أجل ما تملكه و سحق الأعداء تحت الأقدام |
| Bir solucanı kim dert edip de ezmeye kalksın ki! | Open Subtitles | من الذي يتجشم عناء سحق حشرة مثلك؟ |
| Bu adam Halid'in annesini arabayla ezmeye yeltendikten sonra 8 ay gibi bir süre hapis yatmış. | TED | ذلك الرجل تم سجنه لمدة ثماني أشهر، لمحاولته دهس أم خالد بواسطة سيارته. |
| David'i birkaç hafta önce ezmeye çalışan kişi de aynı kişiydi. | Open Subtitles | لقد كان نفس الشخص الذي حاول دهس (ديفد) قبل أسابيع قليلة |
| Bayılmıştım, ama çocuklar, ciddi ciddi kafamı ezmeye çalıştığını söylediler. | Open Subtitles | أعني , لقد فقدتُ الوعي , لكن لكن الرجال أخبروني بأنه حاول فعلاً ضربي و سحقي |
| Nerede olduğumu öğrenecek ve yine arabasıyla ezmeye çalışacak. | Open Subtitles | وسيعرف مكاني, وسيحاول سحقي... بسيارته مرة أخري. |
| Bir keresinde arabasıyla ezmeye bile çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاولة مرة أن تدهسني بسيـــارتها. |
| Emily, hatırlarsan "A" Hanna'yı ezmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | إيميلي ، تذكري أن (اي) حاول أن يدهس (هانا) بالسيارة |
| Halka karışmacıları ezmeye başlama zamanı. | Open Subtitles | للبدء في سحق أنصار الحركة التيارية. |
| Klasik bi kafa ezmeye tanık olmak üzeresiniz! | Open Subtitles | كنت على وشك أن تشهد سحق الرأس |
| Karınca gibi ezmeye çalışıyorlar bizi! | Open Subtitles | انهم يحاولون سحق لنا مثل النمل! |
| Bu araba Nicole'u ezmeye çalışan araba değil mi? | Open Subtitles | أليست تلك نفس السيارة التي حاولت دهس (نيكول)؟ |
| Birisi David Clarke'ı ezmeye kalktı. | Open Subtitles | "أحداُ ما قد حاول دهس "ديفيد كلارك |
| En kötüsü de Maroni'nin beni bir arabanın içine kilitleyip canlı canlı ezmeye kalkışmasıydı. | Open Subtitles | وبعدهاأسوأما في الأمر.. قام (ماروني) بحبسي داخل السيارة وحاول سحقي حياً. |
| beni arabayla ezmeye çalıştı. | Open Subtitles | حاولت أن تدهسني بالسيارة |
| Bu yüzden otoparkta Tom'u ezmeye kalktı. | Open Subtitles | لذا حاول أن يدهس (توم) في مرآب السيارات |