Ocaklar bana daima günlük ekmeğimizi pişiren fırınları anımsatır. | Open Subtitles | هذه الأفران تذكرني دائمًا بـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ بالفرن الذي نعدّ به خبزنا اليومي |
fırınları yak, Pasta Adam' Büyük bir siparişimiz var' | Open Subtitles | أشعل الأفران يا رجل الكعك لدينا طلبية كبيرة |
Bazılarını soyduğumuzda, fırınları beslemek için emir geldi. | Open Subtitles | وعندما قمت بتعرية البعض جاء الامر لتلقيم الافران |
fırınları inşa ettiğimizde, ne için kullanılacaklarını merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتساءل من الغاية من الافران عندما كنا نبنيها |
Olmazsa tuvaletlerin boyutları fırınları patlatmaya bu çok mümkün değil. | Open Subtitles | حسناً،.. إن لم يكن ذلك الحمام بحجم أفران التفجير فذلك مُستبعد |
Modern hayatın varoluşunu etkilediğini düşündüğümüz 50 en önemli makineyi tepsi ettik. Bunlar traktörler, ekmek fırınları, devre yapıcılardan oluşmakta. | TED | لقد حددنا أهم 50 الة التي نحن نعتقد أن الحياة العصرية تعتمد عليها -- أشياء مثل الجرارات، أفران الخبز، وصانعي الدوائر. |
Şu güneş fırınları, sadaka niyetine verilmiyor hediye amaçlı, değil mi? | Open Subtitles | أنها هذه الأفران الشمسية لم يكن يقصد بها الصدقات ولكن ستعطى كهدايا صحيح |
O fırınları tekrar açacaklar ve sen içine gireceksin! | Open Subtitles | سوف يعدون فتح الأفران وسوف تدخلها |
Sonra buraya bir tezgah ve şuraya da fırınları koyacağım. | Open Subtitles | سأضع طاوله هنا و الأفران هناك |
Bu fırınları temizledim. | Open Subtitles | أنا بالفعل نظفت هذه الأفران |
Ben sadece eski fırınları beğeniyorum. | Open Subtitles | تعجبني الأفران القديمة |
...ilk gaz arabası gelince de fırınları niye inşa ettiğimizi öğrenmiş olduk. | Open Subtitles | وعند وصول أول سيارة غاز... ساعتها عرفنا الهدف من بناء الافران |
Hâlâ fırınları var mı? | Open Subtitles | هل لديهم حتى أفران ؟ |
Yaşam fırınları | Open Subtitles | "أفران الحياة" |