"fırtınada" - Translation from Turkish to Arabic

    • العاصفة
        
    • عاصفة
        
    • العاصفه
        
    • الإعصار
        
    • العواصف
        
    • عاصفه
        
    • العاصفةِ
        
    Oh! Öyle bir fırtınada dışarı çıkmana asla izin vermezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح لكِ أبداً بالخروج في مثل تلك العاصفة
    Kalması zorunlu olmayan tüm personel böyle bir fırtınada tahliye edilir. Open Subtitles كل افراد الطاقم الغير ضروري يتم انزالهم عن الحفار خلال العاصفة
    Elbette isterim. Ona deli oluyorum. Ama bu fırtınada değil. Open Subtitles بالطبع أريده , أنا مهيّمة به لكن ليس بهذه العاصفة
    Yıldırımı bol bir fırtınada ayak bileklerini tutup kıçını havaya kaldırmalısın. Open Subtitles فى عاصفة رعدية شديدة يجب أن تمسك بكاحايك وتتوجه الى السماء
    fırtınada bir tekne gibi ne denizde salınıyoruz ne de karaya varabiliyoruz. Open Subtitles كالقارب وسط العاصفة. نحن لم نكن نغرق، أو حتى نصل إلى الشاطىء.
    Bize bu fırtınada yol gösterecek daha iyi birini düşünemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع التفكير بأي شخص أفضل ليقودنا في هذه العاصفة
    fırtınada kaybolmuş, karların içine düşmüş ve öylece kalmış hareket edememiş. TED فقد قال أنه قد ضاع في العاصفة وإنهار في الثلج وقد إستلقى هناك دون أي قدرة على الحراك
    Sizi buralarda gördüğüme memnun oldum, Bay Mason, özellikle de bu fırtınada. Open Subtitles ميسن. أنا مسرور وجدت نفسك قريبا من هنا، السيد ميسن، عندما العاصفة جاءت.
    ...Hispaniola'da seyahat etmekte olan Bay Arrow, ...14 Mayıs gecesindeki bir fırtınada güverteden düştü ve cesedi bulunamadı. Open Subtitles أن السيد آرو أحد بحارة السفينة قد انجرف على سطح السفينة بفعل العاصفة في ليلة 14 مايو وأن جسده غير قابل للدفن
    Onları bu fırtınada... kaybedersek, bulmamız saatler sürer. Open Subtitles إذا خسرناهم في هذه العاصفة سنرى الجحيم لفترة لأسترجاعهم مرة أخرى
    Efendim, biz rotamızı değiştirdiğimizde, fırtınada rotasını değiştiriyor. Open Subtitles سيدى , عندما غيرنا إتجاهنا غيرت العاصفة إتجاهها
    İsterseniz fırtınada bir liman deyin. Open Subtitles سميها كما تشائين ملاذ عظيم من العاصفة إن كنتي ترغبين بذلك
    fırtınada kulübesini kurtarmak isteyen yaşlı Merdel çıkageldi. Open Subtitles واثناء هذه العاصفة, كان هناك هذا العجوز ميرديل فى طريقه الى كوخه
    fırtınada bulutlar resmen birbirinden ayrıldı. Open Subtitles كنت أتسائل لماذا اختفت الغيوم التي أحدثتها العاصفة
    Gece olmuş. Büyük olasılıkla fırtınada yolu kaybetmişler. Toprak sete geçmişler. Open Subtitles فى وقتٍ ما من الليل، ربّما فقدوا الطريق أثناء العاصفة تعال أسفل السدّ، حيث حدثت الحادثة
    Bunu düşünmeliydik. Kimse bu fırtınada işaret fişeğini göremez. Open Subtitles فكرنا في هذا , لن يشاهد أحد شعلة ضوئية في هذه العاصفة
    Nasıl bir insan gecenin bir yarısı bu fırtınada odun kesmeye çıkar ki? Open Subtitles أي نوع من الأشخاص يخرج لتقطيع الأشجار بوسط عاصفة رعدية في الليل ؟
    Fırtına uzaklaşıyor, sular diniyor, kum torbalarından kurtuluyorsunuz ve bunu her fırtınada yapıyorsunuz. TED ترحل العاصفة، ينخفض مستوى الماء، تتخلص من أكياس الرمل، وتفعل هذا عاصفة تلو عاصفة تلو عاصفة.
    Elbette, en son açık denizde kaldığımda açık deniz demiri sayesinde bir fırtınada 48 saat aynı yerde kalabildik. Open Subtitles آخر مرة أنا كنت عائم , مرساة بحر إحتجزتنا فوق 48 ساعة في عاصفة.
    fırtınada sonra, herhangi birinizin çok garip şeyler hissettiği oldu mu? Open Subtitles بعد العاصفه هل شعر احدكم بشئ غريب يحدث له؟ نعم ..
    Evet, iki ölü kızımız var ama aynı zamanda evleri... fırtınada uçan sayısız çocuk da var, bak çaresiz kaldık... Open Subtitles نعم , لدينا طفلتان قتيلتان لكن أيضًا لدينا عدد لا يحصي من الأطفال0000 سيتم تدمير منازلهم خلال الإعصار
    Özlem, acı, kıtanın bir ucundan öbür ucuna kadar ...fırtınada peşine düşeceğin bir kadın. Open Subtitles الشهوة، المعاناة امرأة تلاحقها وسط العواصف الثلجية و عبر القارات
    Bir manyetik fırtınada düştüm ve Sogo'ya götürüldüm. Open Subtitles لقد سقطت أثناء عاصفه مغناطيسيه سحبتنى الى سوجو
    Bu fırtınada bağlantı kuramazsın. Open Subtitles لن تحْصلُ على أيّ شئِ في هذه العاصفةِ إنتظر حتى تنتهى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more