| Bunun yerine, tekstil fabrikalarını kurmak için Türkiye ve Meksika'yı seçtiler. Çünkü eğitim seviyeleri %25 ile %30 arasındaydı. | TED | فلقد اختاروا المكسيك وتركيا عوضاً عن ذلك لنصب مصانع القماش لأن مستوى تعليمهم كان حوالي 25 إلى 30 بالمئة |
| Kontağı kapattı, ve 2 saat boyunca en sevdiği konu olan çelik fabrikalarını anlattı. | Open Subtitles | يطفئ المحرّك و يتحدّث لساعتين بموضوعه المفضّل، مصانع الفولاذ قال : |
| Tru Blood fabrikalarını bombaladığınızdan haberdarız. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكم الذين فجرتم مصانع الدم الحقيقي. |
| Bay Bosch ve Bay Madritsch'e fabrikalarını Plasow'un içine... taşımalarının bazı avantajlarını anlatıyordum. | Open Subtitles | كنت أشرح للسيد بوش و السيد مادريتش المنافع التي ستعود عند نقل المصانع الى بلاشو |
| Bay Bosch ve Bay Madritsch'e fabrikalarını Plaszow'a taşımanın getireceği yararlardan bahsediyordum. | Open Subtitles | كنت أشرح للسيد بوش و السيد مادريتش المنافع التي ستعود عند نقل المصانع الى بلاشو |
| Savaş sırasında, ABD çapında sürekli yer değiştirerek, ...kan stoklarını zehirliyor, ilaç fabrikalarını sabote ediyorlardı. | Open Subtitles | في حالة الحرب، هم عبّئ بشكل آني عبر الولايات المتّحدة... ... لتلويثتجهيزاتالدمّ، خرّب مصانع صيدلية. |
| Bunlar Proziyum fabrikalarını bombalayan grup. | Open Subtitles | هذه المجموعة التي فجرت مصانع بروزيوم |
| "Neden tüm Tru Blood fabrikalarını bombalayıp iç savaş çıkartmıyoruz?" | Open Subtitles | لِم لا نفجر كل مصانع مشروب الدم الحقيقي، ونشعل حرباً أهلية؟" |
| Çelik fabrikalarını boyamak için Ebbw Vale'ye geldi. | Open Subtitles | أتى إلى إبوفيل ليرسم مصانع الفولاذ |
| Gerçekten mi? Kendi fabrikalarını mı? | Open Subtitles | إنه يريدنا أن ندمر كل مصانع الباسيك |
| Eroin, İtalya'da yasadışı olunca Luciano, yüz binlerce dolarlık bir yatırım yaptı ve Sicilya şeker fabrikalarını yeraltı eroin laboratuvarlarına çevirdi. | Open Subtitles | الان الهيروين غير قانوني في إيطاليا لوتشيانو) يستثمر مئات) الآلاف من الدولارات لتحويل صقلية الى مصانع |
| Tru Blood fabrikalarını biz bombaladık Meclis'i yok ettik. | Open Subtitles | نحن الذين فجّرنا مصانع (الدم الحقيقي)، |
| Gerçek şu ki, eski Peder Newlin o Tru Blood fabrikalarını kimin bombaladığını bilmiyorsunuz ve bunun insanlar tarafından gerçekleştirilen bir terörist saldırı olduğunu söylemek haddinizi aşan bir ifade oluyor. | Open Subtitles | الحقيقة، أيها القس السابق (نيولن)، هي أنك لا تعلم من الذي قام بتفجير مصانع الدم الحقيقي تلك، ومن السابق لأوانه أن نفترض... |
| Fakat resmi olarak işçi istihdam etmemeyi, veya fabrika sahibi olup, sorumluluktan uzak yüksek karlar elde etmelerini güvencesiz istihdamı, felaket fabrikalarını ve işçilerin sürekli şiddet görmesinin sonuçlarını nasıl önleyeceksiniz. | Open Subtitles | ولكن كيف حالك رسميا علامات لا توظف العمال، أو أنها تملك أي المصانع حيث أنها تنتج، أنها يمكن أن تحقق أرباحا طائلة، |
| Yaşam, güneşle çalışan biyosentez fabrikalarını getirdi. Bu fabrikaların içinde küçük moleküller birbirie çarparak daha büyük molekülleri oluşturdu: karbonhidratlar, proteinler, nükleik asitler, yığınla olağanüstü oluşum. | TED | جلبت الحياة المصانع الحيوية التي تعمل بأشعة الشمس، وداخل هذه المصانع، جزيئات صغيرة تتصادم مع بعضها البعض وتصبح كبيرة: كربوهيدرات وبروتينات وأحماض النووية، العديد من المخلوقات المذهلة. |
| - Ardından okullarını, fabrikalarını yapsınlar. | Open Subtitles | -ثم إنتقل إلى المدارس، ثم المصانع |