"fakirliğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفقر
        
    Mütevazı, dağıtıcı adam bizim zamanımızda fakirliğin sonunu getirecek. TED الشخص المتواضع الذي سيوصل المعلومات سينهي الفقر خلال فترة حياتنا.
    Sahra Altı Afrika haritasına yeniden bakarsak, kırsal fakirliğin mavi boyalı alanlarda olduğunu hatırlayacağız. TED باستخدام خريطة أريقيا كمثال، تذكر أن الفقر متمركز في تلك المنطقة الزرقاء،
    fakirliğin ve yokluğun arasında hiç bir şeyleri olmayan insanlar kendilerinden her şeyi alan insanı affettiler. TED فى خضم الفقر و خسارة لا توصف، الناس الذين لم يكن لديهم شيئاً غفروا لرجل أخذ كل شئ منهم.
    Ama orada hala fakirliğin kıyılarında mahvolmuş 650 milyon Hintli, Pakistanlı, Sri Lankalı, Bangladeşli, Nepalli insan var. TED لكن ما يزال أكثر من 650 مليون هندي، باكستاني، سيرلانكي، بنغالي، نيبالي، الذين ما تزال تجرفهم الأمواج الى شواطئ الفقر.
    Fakat bunda utanılacak bir şey yok. fakirliğin kendine has sade bir onuru vardır. Open Subtitles ،لكن ليس هناك ما تخجل منه هناك شؤف بسيط في الفقر
    fakirliğin kötü bir şey olduğunu söyleyebilirim.Çocuğum da yapabilir. Bunu bir parçası olacağım. Open Subtitles بمكنني أن أخبرك الفقر سئ وابنتي لا تستطيع القراءة
    O süreç içinde, bütün dünyada fakirliğin azalmasının yüzde seksenlik dilimi Çin'de gerçekleşti. TED 80% من تخفيف حدة الفقر في العالم بأسره خلال تلك الفترة حصل في الصين.
    Diyecekler ki, dünyada istikrarsızlığın hüküm sürdüğü bölgelerde, fakirliğin çok olduğu yerlerde, nüfusun arttığı ve sürdürülebilir kaynakların olmadığı bölgelerde, bu durum besin güvensizliğine neden olacak. TED سيقولون، في المناطق التي تعاني من عدم الاستقرار في جميع أنحاء العالم، حيث الفقر الشديد، والسكان يتزايدون وعدم توافر الموارد المستدامة كهذه، سوف يؤدي ذلك إلى انعدام الأمن الغذائي.
    O an, bildiklerimden vazgeçtiğim bir andı. Çünkü fakirliğin, yalnızca bütçeyi değiştirdiğini, istekleri değiştirmediğini fark etmiştim. TED تُعد تلك إحدى اللحظات للتغاضي عما تعلمته، حيثُ أدركت بأن الفقر يغيّر فقط قدرتنا على تحمل التكلفة... لا طموحنا.
    En çok korktuğumuz başta sosyal tekillik de olabilir: felaketlerin, çevresel yıkımın, kitle imha silahlarının, yaygın hastalıkların, fakirliğin yakınsaması. TED قد يكون أن الأحادية الإجتماعية قدماً هي أكثر شي نخافه المصائب المتلاحقة من التدهور البيئي لأسلحة الدمار الشامل ، ومن الأوبئة ومن الفقر
    Bizim neslimiz, hastalıkların ve aşırı fakirliğin gözünün içine bakıp, okyanusların ötesine, Afrika'ya bakıp, samimi olarak şunu söyleyebilecek ilk nesil. Buna seyirci kalmak zorunda değiliz. TED والحقيقة هي اننا أول الاجيال التى يمكن ان ان تري الامراض وشدة الفقر بالعين، انظر عبر المحيط الي أفريقيا، وقل ذلك، واعني ما تقول. لا يتوجب علينا التصدي لذلك.
    Ama yakın zamanda bir TED etkinliğindeydim ve belkide alanının en önde gelen uzmanlarından biri Esther Duflo verimli bir biçimde gelişen dünyada fakirliğin kökünü kurutacak bir konuşma yaptı. TED لكني كنت في مؤتمر خاص بتيد في إيستر دوفلو، على الأرجح أحد الخبراء الرواد في ، بفعالية في إزالة الفقر من الدول النامية، تحدث هناك.
    Luigi fakirliğin ne demek olduğunu biliyor. O fakir. Open Subtitles يعرف لويجي ماهو الفقر أكثر منك
    Ve beni aday gösterdi ve Temmuz 2012'de Dünya Bankası kapılarından içeri girdim. Duvarda yazılı banka misyonumuz 'Hayalimiz fakirliğin olmadığı bir dünya' TED وتم ترشيحي، وعبرت أبواب مجموعة البنك الدولي في تموز من عام 2012، وقرأت البيان المكتوب على الحائط، "حلمنا عالمٌ خالٍ من الفقر"
    "Marge Homer'ı zenginlikte ve fakirlikte-" "fakirliğin" altı çizilmiştir sağlıkta ve hastalıkta ya da jet maymun tarafından kontrol edilen alkali plastiklerin patlamasında ve böyle devam ediyor Open Subtitles "هل تقبلين (هومر) يا (مارج) في الثراء والفقر؟ "الفقر" تحتها خط. "في الصحة والمرض، في الهدوء، "أو انفجار طائرة نفاثّة عبر السهول يقودها قرد."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more