O an ne kadar yüce gönüllü davrandığının farkına varamadım. | Open Subtitles | لم أدرك ذلك الوقت ان ذلك تصرف نبيل من قبله |
Ve kaderin, beni, olmak istemediğim bir yere götüreceğinin de farkına varamadım. | Open Subtitles | أنا أيضا لم أدرك أن القدر يدفعني نحو مكان لم أكن أرغب بالتواجد به |
- Evet, öyle sanırım, ancak çok geç olduğunun farkına varamadım. | Open Subtitles | أجل ، أعتقد ذلك ولكن لم أدرك بأن الوقت تأخر إلى هذا الحدّ |
Daha da fenası, bu önemli bilginin, benim için aslında bundan böyle hiçbir işime yaramayacağı bu güne kadar nasıl da farkına varamadım" | TED | والأسوأ من ذلك كله ، كيف لم أدرك هذه المعلومات المهمة جدا حتى اليوم الذي اصبحت أساسا غير مجدية بالنسبة لي؟ " |
Sen benim yanımdayken neden farkına varamadım ki? | Open Subtitles | كيف و انا بجانبك لم أدرك ذلك ؟ |
Yüzünü görene kadar nasıl bir şey yaptığımın farkına varamadım. | Open Subtitles | لم أدرك مدى لؤم ذلك حتى رأيت وجهها |
Yüzünü görene kadar nasıl bir şey yaptığımın farkına varamadım. | Open Subtitles | لم أدرك مدى لؤم ذلك حتى رأيت وجهها |
- Affedersiniz efendim. farkına varamadım. | Open Subtitles | معذرة يا سيّدي، لم أدرك... |
Ah.Bunun farkına varamadım. | Open Subtitles | لم أدرك هذا |