Başın ne tür bir derde girdi, farkında bile değilsin, değil mi? | Open Subtitles | ليس لديك أي فكرة عن الورطة اللتي وقعت فيها، أليس كذلك ؟ |
Çok küstahsın. Senin için neler yaptığımın farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لديك عصبية كبيرة، ليس لديك أي فكرة عما أفعله من أجلك |
Çok küstahsın. Senin için neler yaptığımın farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لديك عصبية كبيرة، ليس لديك أي فكرة عما أفعله من أجلك |
Bu davranışının etrafındaki insanları kötü gösterdiğinin farkında bile değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لا تعلمين حتى أن طريقة تصرفكِ تجعل الأخرين حولكِ يبدون سيئين |
Ne yaptığının farkında bile değilsin, çünkü kırdığın insanların farkında bile değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تعرف حتى ما فعلته لأنك لا تعرف الناس الذين آذيت مشاعرهم |
Şimdi, karşı koyuyorsun ve bunun farkında bile değilsin. | Open Subtitles | الآن أنتِ فقد تقاومين وأنتِ لا تدركين ذالك. |
O gitti Taylor. Ne ile uğraştığının farkında bile değilsin. Lucas delirdi. | Open Subtitles | لقد رَحَل يا (تايلور)، أنت لا تعلم حتّى مع من تتعامل، إنّ (لوكاس) مجنون |
Çok küstahsın. Senin için neler yaptığımın farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لديك عصبية كبيرة، ليس لديك أي فكرة عما أفعله من أجلك |
Bak küçük kız, uğraştığın şeylerin farkında bile değilsin. | Open Subtitles | حسنا , أيتها الفتاة الصغيرة , ليس لديك أي فكرة مع من تتعاملين |
Mason, şu an ne yaşadığımın farkında bile değilsin. | Open Subtitles | (ميسون), ليس لديك أي فكرة عن ما سأعانيه الآن |
Kıçın öyle bir havada ki. Üstelik farkında bile değilsin. | Open Subtitles | أنت صعب المراس و أنت لا تعرف حتى |
Öyle yaptığının farkında bile değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تعرف حتى أنت تفعل ذلك. |
Yüz yılın en sıkıcı sorusuna denk geldin, o kadar ve gençsin bunların farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لقد طرحتي اكثر الاسئلة ازعاجا في هذا القرن وانتي صغيره جدا لدرجة انك لا تدركين الامر |
O gitti Taylor. Ne ile uğraştığının farkında bile değilsin. Lucas delirdi. | Open Subtitles | لقد رَحَل يا (تايلور)، أنت لا تعلم حتّى مع من تتعامل، إنّ (لوكاس) مجنون |