"farkında değil misin" - Translation from Turkish to Arabic

• ألا تدرك
• ألا ترى
• ألا تدركين
• الا تعلم
• ألا تدري
• ألا تعلم
• ألا تفهمين
• ألا تُدرك
• أن تجدي شخص
• ألم تدرك
• ألا تعرفين

Benim için sadece önlük giymiş biri olduğunun farkında değil misin?
يابني، ألا تدرك أنك لست إلا ملابس مستشفى كبيرة بالنسبة إلي؟

Bunun ne kadar delice olduğunun farkında değil misin yoksa görmezden mi geliyorsun?
ألا تدرك كم أصبح الأمر مضطرباً أم أنك بالغ هذا الحد من الأنكار؟

Şehrin yarısının seni aradığının farkında değil misin?
ألا تدرك أن نصف سكان البلدة يبحثون عنك ؟

Burada yaptığın şeyin ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil misin?
"ألا ترى الخطر يا "جون المتأصل فى طبيعة ما تفعله هنا؟

Seksin bir oyun bir eğlence olmadığının farkında değil misin? Tehlikelidir.
ألا تدركين أن الجنس ليس للمتعة أو اللعب , إنه خطر

Şimdi olmaz. farkında değil misin Her şeyin rayına oturacağının
الا تعلم ان الأمور ستكون بخير ؟

Ruhlarımızın artık birbirine bağlandığının, kaderimizin ebediyete kadar cehennem ateşinde kutsanacağının farkında değil misin?
ألا تدري أن روحانا الآن مترابطتان.. ومقدرتان لتتلوى بنشوة في نيران الجحيم للآبدية؟

Adamım, zamanı yavaşlattığının farkında değil misin?
ألا تعلم أن الوقت يمضي ببطء عندما تفعل هذا؟

Bunun aradığımız şey olmayabileceği olasılığın farkında değil misin?
ألا تدرك إحتمال أن هذا قد لا يكون حتى له علاقة بالأمر؟

Şu an Çin ile olan ilişkilerimizin ne kadar kırılgan olduğunun farkında değil misin?
ألا تدرك مدى هشاشة علاقتنا بالصين حالياً؟

Seni sadece tek bir sebebten ötürü konuşturuyor olduklarının farkında değil misin?
ألا تدرك أنهم يجعلونك تتحدث لسبب واحد فقط

Diğer müşterilerin de, her an onların da aleyhine böyle şeyler söyleyebileceğini zannedeceklerinin farkında değil misin?
مالذي توقعته منا؟ أن نربت على ظهرك؟ ألا تدرك بأن العملاء جميعهم سيفكرون

Ne ile karşı karşıya olduğumuzun ve bu insanların ne kadar tehlikeli olduklarının farkında değil misin?
ألا تدرك بأنك تتعامل مع.. وكم هم خطرين أولئك الأشخاص؟ ..

Adın ne evlat? Hayatını o manyak ve silah delisi olan birkaç zenciyle mahvettiğinin farkında değil misin?
ألا ترى أنك تدمّر حياتك مع ذلك المهووس ومجموعة المولعين بالقتال أولئك؟

Herkesin gözü önünde tanrıya hakaret ettiğinin farkında değil misin?
ألا ترى الإهانة تجاه الله أمام ناظر الجميع؟

Uğraşmamız gereken daha acil işler olduğunun farkında değil misin, Reece?
ألا ترى أن هناك أموراً أكثر أهميـّة لنأخذها في الإعتبار، (ريس)؟

Ateşlenmenin ne kadar önemli olduğunun farkında değil misin?
ألا تدركين مدى خطورة الحمى بالنسبة له؟

Kışkırtmak gibi bu, farkında değil misin?
يبدو استفزازا، ألا تدركين ذلك؟

Grant, sahada neler olduğunun farkında değil misin?
جرانت، الا تعلم ما الذي يحدث في الخارج؟

Diğer kadınlara kur yapıp onlarla yatağa girmek istediğinin farkında değil misin?
ألا تدري بنفسكَ تُغازل نساء أخريات وتظهر لهم رغبتكَ بمضاجعتهم؟

Durumu daha da zorlaştırdığının farkında değil misin?
الجلوس معها في المطعم ألا تعلم أنك تزيد الأمر سوءاَ

Buradaki tehlikenin farkında değil misin?
ألا تفهمين ما الموجود على المحك؟

Düklüğün muhtemel varislerinden biri olduğunun farkında değil misin?
ألا تُدرك أنك الوريث المُفترض للدوقية ؟

Market sokağının güneyinde bu ne kadar nadirdir, farkında değil misin?
أتدركين كم هو أمر نادر أن تجدي شخص بهذه المواصفات هنا

Seni nasıl kolay yarattıysam öyle kolay da yok edebileceğimin farkında değil misin?
ألم تدرك بأنني يمكن أن أقتلك بنفس السهولة التي خلقتك بها ؟

Bunu, erkeklerin, güzel kadınları etkilemek için yaptıklarının farkında değil misin?
ألا تعرفين أن هذا إهانة للنساء