"farkındasın değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • تدرك
        
    • تدركين
        
    • أتدرك
        
    • اتعلم ذلك
        
    • مدرك أن
        
    • أنتِ تُدركين
        
    • تستوعبين
        
    • تُدركُ
        
    Neredeyse yattığın her Latin hatunun öldüğünün farkındasın, değil mi? Open Subtitles هل تدرك أن أي لاتينية تضاجعها ينتهي حالها ميتة ؟
    Mesela, "Elindekinin bir silah olmadığının farkındasın, değil mi?" gibi. Open Subtitles مثل : أنتَ تدرك أن هذا ليس مسدساً، صحيح ؟
    Yanlış ata oynadığının farkındasın, değil mi? Open Subtitles انت تدرك بانك تركب الحصان الخطأ , اليس كذلك ؟
    Tayfamız için elimizdeki tek şeyin o kadın olduğunun farkındasın değil mi? Open Subtitles أنتِ تدركين أنها الشيء الوحيد الذي يُبقى ما تبقى من طاقمنا بجانبنا.
    İki günden uzun süredir evden çıkmadığımızın farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت تدركين أننا لم نخرج من المنزل خلال مدة يومين؟
    Bir noktadan sonra "hayır" diyeceğim, farkındasın değil mi? Open Subtitles انت تدرك بالطبع انه عند نقطةٍ ما, سأقول لا.
    Hâlâ yapmakta olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك لا أنت فعلت فعل ذلك، أليس كذلك؟ أوه، نعم.
    Onu bu şekilde küçük düşürürsen... sana ne yapacağının farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك ماتفعله إذا أهنتهُ هكذا ، صحيح؟
    Alacağın bir uzaklaştırma ya da kötü ünün kariyerini mahvedeceğinin farkındasın, değil mi? Open Subtitles لم يكن المدير ليتصل بي في المعرض هل تدرك كيف التعليق السريع أو سمعة سيئة يمكن أن يخرّبا فرصك؟
    Amsterdam'da neyin yasal olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك ما هي الامور القانونية في أمستردام .. اليس كذلك؟
    Amsterdam'da neyin yasal olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك ما هي الامور القانونية في أمستردام .. اليس كذلك؟
    Max, oranın devam etmeyeceğinin farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت بالطبع تدرك يا ماكس أنك لن تبقى عندك طويلا أليس كذلك؟
    Burada alkol tüketiminde sınırlama olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles تدرك أن هناك قيود على أستهلاك الكحول بهذة المحطة
    Başka bir kadınla seks yapmanın sana iyi geleceği önerisinin dünyanın en ahmakça şeyi olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك أن إقتراح ممارسة الجنس مع نساء أخريات كان شيء غبي بشكل لا يمكن نسيانه
    Evet, ama, anne, bu kartları gerçek parayla ödemen gerektiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles أجل لكن أمي، انت تدركين أنه عليك أن توفي هذه بمال حقيقي، صحيح؟
    Sadece zengin ve beyaz insanların yoga yaptığının farkındasın, değil mi? Open Subtitles انت تدركين ان الاثرياء البيض فقط يمارسون اليوغا اليس كذلك ؟
    Bir şey ters giderse, binlerce kişinin ölebileceğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles تدركين أنه إذا وقع خطب ما، آلاف الأرواح يمكن أن تموت
    Kararın ne olacağının farkındasın, değil mi? Evet. Open Subtitles إنّكِ تدركين ماذا سيكون قرار المحكمة، أليس كذلك؟
    Buna bakmamı daha bu sabah istediğinin farkındasın, değil mi? Open Subtitles أتدرك أنك سألتني هذا الصباح فقط لأنظر في الأمر؟
    İşin başında bu belayı başımıza açan zaten buydu farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت مدرك أن هذا هو السبب الرئيسي الذي وضعنا في تلك الفوضى؟
    O telefonun herhangi bir ağa bağlı olmadığının farkındasın değil mi? Open Subtitles أنتِ تُدركين أنّ ذلك الهاتف غير مُتّصل بناقل لاسلكي.
    Sadece 8 olmana şaşırdım. Bunun gerçekten olduğunun farkındasın değil mi? Open Subtitles إنني متفاجئ أنكِ 8 فحسب هل تستوعبين أن هذا يحدث حقاً؟
    Donna Reed'in gerçek olmadığının farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت تُدركُ أن دونا ريد ما كَانتْ حقيقيَه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more