"farkındasın değil mi" - Translation from Turkish to Arabic

    • هل تدرك
        
    • أنت تدرك
        
    • هل تدركين
        
    • أنت تدركين
        
    • إنّكَ تدرك أنّكَ
        
    • تدركين أنه
        
    • تدرك أنني
        
    • انت تدرك
        
    • اتعلم ذلك
        
    • أنتِ تدركين
        
    • مدرك أن
        
    • أنت تُدرك
        
    • أنت تُدركُ
        
    • أتدرك بأنك
        
    • تُدرك أنه
        
    Neredeyse yattığın her Latin hatunun öldüğünün farkındasın, değil mi? Open Subtitles هل تدرك أن أي لاتينية تضاجعها ينتهي حالها ميتة ؟
    Alacağın bir uzaklaştırma ya da kötü ünün kariyerini mahvedeceğinin farkındasın, değil mi? Open Subtitles لم يكن المدير ليتصل بي في المعرض هل تدرك كيف التعليق السريع أو سمعة سيئة يمكن أن يخرّبا فرصك؟
    Hâlâ yapmakta olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك لا أنت فعلت فعل ذلك، أليس كذلك؟ أوه، نعم.
    Geleneksel anne-kız diyaloğunda, emir verenin, ben olmam gerektiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles هل تدركين ؟ في العلاقة التقليدية بين الأم وابنتها, أنا من يفترض أن أكون الرئيسه ؟
    İki günden uzun süredir evden çıkmadığımızın farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت تدركين أننا لم نخرج من المنزل خلال مدة يومين؟
    Şirketin yönetici ortağından bahsettiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles إنّكَ تدرك أنّكَ تتحدّث عن الشّريكة الإداريّة للشركة؟
    Başkalarını gizlice dinlemenin mahremiyet ihlali ve senden bunu istememin uygun bir ebeveyn davranışı olmadığının farkındasın, değil mi? Open Subtitles هل تدرك بأن الإنصات هو انتهاك للسرية وما أطلبه منك عمل أبوي غير مقبول صحيح ..
    Bu durumun -her ne kadar garip de olsa- sahip olduğun kıdemli mevkiinin sonunu getirebileceğinin farkındasın, değil mi? Open Subtitles هل تدرك أن هذا قد يعنى نهاية المنزلة القوية .. التى تشغلها؟
    Ormanda eşyalarını çalan herhangi bir adamı bulmanın pek de kolay olmayacağının farkındasın değil mi? Open Subtitles هل تدرك انه ربما يكون صعباً جدا ان تجد الشخص المجهول الذي في الغابة والذي قام بسرقة اشيائك ؟
    Onu başkasına verebilmen için senin köpeğin olması gerektiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles هل تدرك تقنيا انه ليس كلبك لتعطيه لاحد ؟
    Onu bu şekilde küçük düşürürsen... sana ne yapacağının farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك ماتفعله إذا أهنتهُ هكذا ، صحيح؟
    Amsterdam'da neyin yasal olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك ما هي الامور القانونية في أمستردام .. اليس كذلك؟
    Amsterdam'da neyin yasal olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدرك ما هي الامور القانونية في أمستردام .. اليس كذلك؟
    Kaptan Bariz gibi davrandığım için kusura bakma ama yine öz kardeşini namlunun ucuna geçirdiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles اعذريني على إثارة ما هو واضح، ولكن هل تدركين أنك تقحمين أختك في دائرة الضوء مجدداً؟
    Mags, burada olduğumun ve erkek arkadaşın olduğumun farkındasın değil mi? Open Subtitles ماجس , هل تدركين أنني أقف هنا ؟ و أنني صديقك ؟
    Aslında benimle konuşmadığının farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنت تدركين بأنك لا تتحدثين معي بالفعل صحيح؟
    Şirketin yönetici ortağından bahsettiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles إنّكَ تدرك أنّكَ تتحدّث عن الشّريكة الإداريّة للشركة؟
    Evet, ama, anne, bu kartları gerçek parayla ödemen gerektiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles أجل لكن أمي، انت تدركين أنه عليك أن توفي هذه بمال حقيقي، صحيح؟
    Kapının diğer tarafında öylece durup senin üç kez vurmanı beklediğimin farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت تدرك أنني أقف على الجانب الآخر من الباب انتظرك أن تنتهي من طرقاتك الثلاث
    Yanlış ata oynadığının farkındasın, değil mi? Open Subtitles انت تدرك بانك تركب الحصان الخطأ , اليس كذلك ؟
    Tayfamız için elimizdeki tek şeyin o kadın olduğunun farkındasın değil mi? Open Subtitles أنتِ تدركين أنها الشيء الوحيد الذي يُبقى ما تبقى من طاقمنا بجانبنا.
    İşin başında bu belayı başımıza açan zaten buydu farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت مدرك أن هذا هو السبب الرئيسي الذي وضعنا في تلك الفوضى؟
    Bu teoride hikayenin kahramanının, Aynı zamanda katil olduğunun Farkındasın, değil mi ? Open Subtitles أنت تُدرك أنّه في هذه النظرية، البطل بقصتك هو القاتل أيضاً.
    Donna Reed'in gerçek olmadığının farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت تُدركُ أن دونا ريد ما كَانتْ حقيقيَه.
    Beni bir nalburun önünde değil de, annemin ofisinin önünde bulduğunun farkındasın değil mi? Open Subtitles أتدرك بأنك وجدتني مكتب أمي وليس خارج متجر للأجهزه والعمل اليدوي
    Bunun gibi bir şeyle boy ölçüşmek imkânsız bunun farkındasın değil mi? Open Subtitles أنت تُدرك أنه من المُستحيل التنافسُ مع ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more