"fark edecektir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستلاحظ
        
    • سوف يلاحظ
        
    • سيلاحظ
        
    • سيدرك
        
    • سيلاحظون
        
    Hayworth bunu fark edecektir. Tabii çikolatayla kaplarsak. Open Subtitles نعم، هيورث ستلاحظ هذا اذا غطيناه بالشوكولاته
    Büyü masasından fotoğrafını aldım ama Maggie bunu fark edecektir. Open Subtitles ولكن ماجي ستلاحظ إختفائها عاجلاً أم آجلاً
    Bütün birasını içersek elbet fark edecektir. Open Subtitles اذا شربنا كل علب البيرة , سوف يلاحظ
    - Al fark edecektir. Open Subtitles حسناً، حسناً، آل سوف يلاحظ.
    Şerif biraz salak ama yine de kayıp insanları fark edecektir. Open Subtitles حسنًا، مدير الشرطة أخرق، ولكن رغم ذلك.. لكنت تعتقد بأنه سيلاحظ غياب هذا العدد
    Benimle konuşacak, ifadelerimizdeki en ufak bir çelişkiyi fark edecektir. Open Subtitles ، إنّه يتوقع الحديث معي أقلّ تعارض بين روايتينا . و سيلاحظ
    Anlamıyorum. Biri eninde sonunda fark edecektir. Open Subtitles لست أفهم شخص ما سيدرك ذلك عاجلاً أم أجلاً
    Ee, eğer biz oralarda olmazsak, onlar bunu fark edecektir. Open Subtitles و من الواضح بذلك بأنهم سيلاحظون بأننا لم نظهر بعد
    Tüm gün camdan dışarıyı izliyor. Aracı fark edecektir. Open Subtitles كلا ، ستراقب المنزل من الداخل باستمرار ستلاحظ وجود السيارة
    Aranızdaki keskin gözlü biri bugün garip bir kıyafet giydiğimi fark edecektir. Open Subtitles الآن، حاد البصر بينكم ستلاحظ ارتديته زي مضحك اليوم.
    Eminim annen bunu fark edecektir. Open Subtitles أنا واثقة أن والدتك ستلاحظ ذلك
    Emin misin? Çünkü aralarında büyük bir fark varsa Catrina bunu fark edecektir. Open Subtitles هل أنت واثق، لانه لو كان هناك ... إختلاف كبير، (كاترينا) ستلاحظ
    - Eminim ki fark edecektir. Open Subtitles انا متأكد انه سوف يلاحظ هذا
    Joanne bizim oğlan fark edecektir dedim. Open Subtitles "لقد قلت "(جوان) سوف يلاحظ الاولاد
    AVAY'ı fark edecektir ama sorun değil. Open Subtitles سيلاحظ مخلوق إضافة الفائدة للحظة، لكن تلك لن تكون مشكلة.
    Casey bunu er ya da geç fark edecektir. Open Subtitles وكيسي سيلاحظ ذلك عاجلاً ام أجلاً
    Bu gecikmeleri er geç fark edecektir. Open Subtitles . سيدرك بعدها بان بث السباق متأخر
    Darhk Green Arrow'a yardım ettiğini fark edecektir. Open Subtitles (دارك) سيدرك أنّك تعاوِن السهم الأخضر.
    Aslında, aranızda hala bilinçli olanlar ve matematik konusunda yetenekli olanlar, bunun bir yarı logaritmik olduğunu fark edecektir. TED في الواقع، هؤلاء منكم الذين لا يزالون واعين و يستطيعون اجراء عمليات حسابية ! سيلاحظون ان هذه خريطة جرئية
    - Çağıramazsın! Dünya Savaşı'nı başlatırsak bence onlar da bunu fark edecektir. Open Subtitles لا يمكنكِ هذا - أظنهم سيلاحظون أننا بدأنا الحرب العالمية الثالثة -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more