"farklı şeyler" - Translation from Turkish to Arabic

• شيئان مختلفان
• اشياء مختلفة
• أشياء مختلفة
• أمران مختلفان
• الأشياء المختلفة
• أمرين مختلفين
• بشيء مختلف
• شيئاً مختلفاً
• شيء مختلف
• بأشياء مختلفة
• يختلف عن
• بطرق مختلفة
• شيئًا مختلفًا
• أشياءاً مختلفة
• أشياءً مختلفة

Ayrıca birinin ölmesini istemekle onu öldürmenin çok farklı şeyler olduğuna inanıyorum.
أؤمن أيضاً بأنّ رغبتك بموت شخص ما وقتلك إيّاه شيئان مختلفان تماماً.

Yani, neredeyse çıkacağımız bir an olmuştu ama tamamen farklı şeyler istiyoruz.
اعني .. كانت بيننا هذه اللحظة التي كدنا فيها ان نتواعد و لكننا نريد اشياء مختلفة بالكامل

Çünkü bir şeye farklı dalga boylarında ışıkta baktığınızda farklı şeyler görürsünüz.
لأنّك إن نظرت إلى شيء ما عبر أطياف ضوئية مختلفة، فسترى أشياء مختلفة.

16 yaşında bir kız, ve 16 yaşındaki bir psikopat kız, farklı şeyler.
نعم هي بعمر 16 و لديها فقط 16 نوع من المزاج لكن هذان أمران مختلفان

Şu noktada altını çizmek istediğim şey öncelikle karanlık maddenin ve karanlık enerjinin farklı şeyler olduğu.
الان ، في هذه المرحلة ، أريد التأكيد لكم أولا ، أن المادة المظلمة والطاقة المظلمة شيئان مختلفان تماما ، نعم.

Ama bir köle ile özgür bir insan farklı şeyler kaybederler.
لكن خسارة العبد و خسارة الرجل الحر شيئان مختلفان

Yapmak istediklerim ve yapabileceklerim... farklı şeyler, o yüzden en iyisi bekleyelim.
حسنا، ما يمكن أن أعمل هو ما أودّ أن أعمله شيئان مختلفان لذا أظن أنه يجب أن ننتظر

Lakin şimdi hayattan farklı şeyler istiyorum.
لكن الآن نحن نريد اشياء مختلفة من الحياة

Farklı insanlarla çalışıp farklı şeyler denedik.
بدأنا العمل مع ناس مختلفين وتجربة اشياء مختلفة

Ayrıldığımız zaman kabullenmek için çok uğraştım ama kabullendim çünkü çok farklı şeyler istediğimizi biliyordum bu beni bitirdi çünkü aynı zamanda ruh ikizi olduğumuzu da biliyordum.
عندما انفصلنا, اجبرت نفسي على الموافقة على هذا لأنه في النهاية عرفت اننا كنا نريد اشياء مختلفة ولكن هذا قتلني.

Hücreler, farklı ortamlarda farklı şeyler yaparlar.
في سياق مختلف، الخلايا تفعل أشياء مختلفة.

Fakat gerçek şu ki bizim kullanıcılarımız, alıcılarımız onlardan farklı şeyler yapıyorlar. Daha fazla bacak bacak üstüne atıyorlar.
لكن في الحقيقة أن مستخدمينا، وزبائننا يعملون أشياء مختلفة. يضعون أرجلهم فوق بعضها

Kim olduğumuz ve yaşamak için kim olmamız gerektiği, çok farklı şeyler.
من نحنُ و ماذا علينا أنْ نكون لننجوا أمران مختلفان تماماً

Ama çok şeye ilgi duyuyorsanız bu farklı şeyler arasında gidip gelmek istiyorsunuz.
ولكن عندما يكون لديك شغف متعدد، فإنك تريد أن تغمس وتنشغل في تلك الأشياء المختلفة.

Yani iki insan aynı olayı seyredip aynı suça tanık olduğunda bu olayla ilgili farklı şeyler hatırlayabilirler.
حسناً شخصان شاهدا نفس الحدث، شهدا نفس الجريمة، ولكن انتهى بهم الأمر بتذكر أمرين مختلفين عن نفس الحدث.

Herkes nereye bakıyorsa, siz başka biryere bakın, ve gidip farklı şeyler yapın, bilirsiniz, ve o da bunu yapıyor.
دائما انظر حيث لا ينظر الآخرون و اذهب و قم بشيء مختلف

Ama orada insanlar var ve tamamıyla farklı şeyler görüyorlar.
لكن هناك آشخاص ينظرون إلى الأعلى ويرون شيئاً مختلفاً تماماً.

Erkekler belli bir yaşa geldiğinde aniden farklı şeyler yapmak istiyorlar.
عندما يصل الرجال لعمر معين فجأة يرغبون في عمل شيء مختلف

Erkekler ve kadınlar seks dışında çok farklı şeyler isterler.
الرجال والنساء، يرغبون بأشياء مختلفة من الجنس.

Sonikleyip giriyoruz, tamamen farklı şeyler.
استخدام المفك الصوتي ثم الدخول, هذا يختلف عن الدخول عنوة

Sadece farklı şeyler yaptık, Hepsi bu.
-نحن نقوم بالأمور بطرق مختلفة فحسب

Diğer titreşimdeyse denek daha farklı şeyler görüyor
ومع النبض الآخر رأى شيئًا مختلفًا.

Sen ve ben farklı şeyler istiyoruz ve bunun, senin için sorun olmadığını söylüyorsun ama öyle değil; hiçbir zaman da olmayacak.
كلانا يطلب أشياءاً مختلفة و أنتِ تدّعين بأنك مرتاحة للأمر و لكنكِ لستِ كذلك ، و لن تكوني مطلقاً

O hepimizin hayatına devap edip farklı şeyler yapacağı mezuniyetimizdi.
هذا كان التخرج, حيث مضينا جميعاً وجميعنا فعل أشياءً مختلفة.