"farklı bir yol" - Translation from Turkish to Arabic

    • طريقة مختلفة
        
    Bu çok farklı bir yol olaylar hakkında düşünmeye başlamadan önce. Open Subtitles إنها طريقة مختلفة تماما في التفكير في ما حدث قبل البداية
    Ama gerçekten beni çok etkiledin.Sana baktım o yaptı, belki de farklı bir yol daha vardır. TED و فى الواقع انت ألهمتني. نظرت إليك, و فكرت, حسنا, لقد فعلها هو , ربما هناك طريقة مختلفة إذن.
    Trafiği yönlendirebileceğimiz farklı bir yol var mı? TED هل هناك طريقة مختلفة يمكننا تطبيقها لتوجيه وتنظيم حركة المرور؟
    Bu yüzden seninle iletişime geçmek için farklı bir yol bulmak zorundaydım. Open Subtitles لهذا السبب كان عليً أيجاد طريقة مختلفة للأتصال بك
    Sanattan uzak geçen üç yılımı düşündüğümde, hayallerimden uzakta, hayatı akışına bırakmış halim, hayallerime devam etmek için farklı bir yol bulmaya çalışmak yerine sadece bıraktım, vazgeçtim. TED عندما أتذكر الثلاث سنوات التي قضيتها بعيداً عن الفن بعيداً عن حلمي و بدلاً من محاولة إيجاد طريقة مختلفة لمواصلة هذا الحلم قمت فقط بالإستسلام.
    Onu resim yaparken seyrederken, babam bana sanatın süsle ilgili olmadığını, aksine fikirleri iletmek için farklı bir yol olduğunu ve aslında bilgi ve içgörü dünyalarına köprü olacak bir şey olduğunu anlatmıştı. TED كما شاهدته يرسم، أبي علمني أن هذا الفن لا يتمحور حول قدرتك على الزخرفة لكنه كان طريقة مختلفة لتواصل الأفكار، وفي الواقع طريقة قد تقيم جسراً بين عالمي المعرفة والبصيرة.
    farklı bir yol izliyorlar; kendisi bir Noktacı idi, bir yerler yapmanın farklı bir yolu. TED إنها طريقة مختلفة... سورا كان أسلوبه تنقيطيًا ولهذا فهي طريقة مختلفة لصنع الأماكن.
    Yani, farklı bir yol, fakat bilemiyorum, buna hiç inanmadım. Open Subtitles إنها طريقة مختلفة للرحيل لكن لم تقنعني
    farklı bir yol olması gerektiğine tutkuyla inanan büyük bir insan topluluğundan oluştu. Open Subtitles وقد نمت من مجموعة كبيرة من الناس الذين يعتقدون بحماس أن هناك طريقة مختلفة في ...
    farklı bir yol bulmam için bana 24 saat verin. Open Subtitles إمنحني 24 ساعة لإيجاد طريقة مختلفة
    Yeteneklerimi kullanabileceğim farklı bir yol buldum. Open Subtitles لقد وجدت طريقة مختلفة لاستخدام قدراتي
    Eğer hareket etmek için farklı bir yol seçersem -- örneğin sağ tarafta -- o zaman farklı emir, farklı gürültüler oluşacaktır, gürültülü bir sistemde oynamak oldukça karışıktır. TED إذا اخترت طريقة مختلفة للحركة -- إلى اليمين على سبيل المثال -- ثم سأحصل على أمر مختلف، وتشويش مختلف، لعب من خلال نظام مشوّش ومعقد للغاية.
    Evet, öyle. (Gülüşmeler) Yine de bazen bir şey yapmak için bazı düzenlemeler yaparak farklı bir yol bulmam gerekiyor ve bunları "yapabileceklerim" sınıfına eklemek istiyorum. TED نعم، إذاً... (ضحك) ومع ذلك، أحياناً أكون بحاجة لإيجاد طريقة مختلفة لفعل شيء ما عن طريق عمل تعديلات، وأرغب في نقل هذه الأشياء إلى خانة "أستطيع أن أفعل".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more