| Biraz daha çok param var diye bana farklı gözle bakma. | Open Subtitles | لا تنظر لي بشكل مختلف لأنني حصلت على القليل من النقود |
| Bu beni büyüledi. Okumaya devam ettikçe, kansere farklı gözle bakmaya başladım ve neredeyse korkum azaldı. | TED | أدهشني هذا. كلما نظرت كلما رأيت السرطان بشكل مختلف وكلما قلَّ خوفي منه. |
| Belki de üstün zekâlıydı. Başkalarının bunu bilmesini istemedi çünkü kendisine farklı gözle bakılacağından korkuyordu. | Open Subtitles | هو ذكي جداً، لم يرغب أن تعرف الناس لأنه كان يخاف أن يعاملونه بشكل مختلف |
| Birini görürsün ve onun yaşadıkları, senin kendi hayatına da farklı gözle bakmanı sağlar. | Open Subtitles | عندما ترين شخصاً ما ، وهذا يجعلك ترين تنظرين إلى حياتك بشكل مختلف |
| Ama insanların bana farklı gözle bakıp, arkamdan fısıldaşmasını da istemiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أرغب أيضًا أن ينظر الناس لي بشكل مختلف ويهمسون من وراء ظهري |
| İnsanların bana farklı gözle bakmasını istiyorum. | Open Subtitles | انا أريد للناس أن تنظر لي بشكل مختلف |
| - Bana farklı gözle bakmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريدك ان تنظر لي بشكل مختلف |