Üniversitede farklı olduğunu biliyorum ama bir profesyonel olarak buradasın ve ona uygun giyinmeni istiyoruz. | Open Subtitles | أعلم أنه مختلف في الكلية و نتوقّع منكِ أن تلبسي كواحدة |
farklı olduğunu biliyorum, bu yüzden, boşa çene yorma! | Open Subtitles | أعرف أنه مختلف لهذا توقف عن الكلام |
Eğer bir daha gitmemeni sağlayacaksa kimsenin farklı olduğunu bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | لن نخسرك مره أخرى لا يوجد أحد يحتاج إلى أن يعرف بأنك مختلف |
Senin farklı olduğunu biliyorum ama içinde bir şeyin seni zehirlediğini değiştirmez bu. | Open Subtitles | أعلم أنك مختلف لكن هذا لا يغير حقيقة أنه يوجد بداخلك شيء يسممك |
Bütün gün diğerlerinden farklı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | طوال اليوم كنت أخبر نفسى أنك تختلف عن الآخرين |
Aslında, her logonun biraz farklı olduğunu görebilirsiniz. | TED | حيث ترون بان الشعار يختلف بعض الشئ من جهاز لاخر. |
Herkese o kadar farklı olduğunu düşünüyorsun ki. | Open Subtitles | أتعرفين, أنتي تجعليني أمرض, تَعتقدُين أنك مختلفة الى الآخرين |
Artık farklı olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنكِ مختلفة الآن. |
Burada yaşamanın keşişlerin bizlere öğrettiği yaşamdan çok daha farklı olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنها مختلفة تماماً عن الطريقة التي علمنا الناسكون العيش بها |
Bak, küçüklüğünden beri Wade'in farklı olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | منذ ان كان "وايد" طفلاً صغيراً علمنا أنه مختلف |
Onun farklı olduğunu söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول أن أخبركِ أنه مختلف |
Onun diğerlerinden farklı olduğunu hemen anladım. | Open Subtitles | عرفت حالاً أنه مختلف عن الآخرين |
Kimsenin farklı olduğunu bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد يحتاج إلى أن يعرف بأنك مختلف |
Üzgünüm, dostum. farklı olduğunu düşünmemeliydin. | Open Subtitles | يؤسفني يا رجل لم يكن عليك الظن بأنك مختلف عنّا |
Para için burada olanlardan farklı olduğunu unutma. | Open Subtitles | ضع في إعتبارك بأنك مختلف عن هؤلاء المتواجدين هنا فقط من أجل المال |
Birinci yılında, sınıfıma ilk girdiğinden beri farklı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | منذ ُأن وطئت قدماك كطالب جديد عندى أدركت أنك مختلف عن قرنائك |
Senin aklını okuyamıyorum. farklı olduğunu böyle anladım. | Open Subtitles | لا يمكنني قراءة أفكارك، هكذا عرفت أنك مختلف |
Eskiden haklı olduğunu, onun diğer çocuklardan farklı olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأنه كان على حق تعرف ، انها فقط تختلف عن الاطفال الاخرين |
Ve bu yolla neyin gerçekten doğal olduğunu ve geçen yüzyılda neyin farklı olduğunu keşfettik. | TED | وهكذا كيف أكتشفنا ما هو طبيعي فعلا وكيف يختلف القرن الماضي، بالفعل؟ |
İnsanlar Succubus hakkında konşuyor, ve senin farklı olduğunu söylüyorlar, fakat sen de tıpkı diğerleri gibisin. | Open Subtitles | يتحدث الناس عن الشيطانة ويقولون أنك مختلفة لكن أنت مثل الآخرين وعدتني بالأجنحة |
- farklı olduğunu itiraf etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعترفي أنكِ مختلفة |
Bu benzetmenin seçilebileceğiniz diğer benzetmelere nazaran farklı olduğunu düşünmek çok kolay. | TED | من السهل أن تظنَّ بهذا التمثيل أنها مختلفة تماماً عن بعض الأشياء الأخرى التي من الممكن أن تختارها. |
Ve inanın bana biz onun ne kadar farklı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | و ثقي بي، نحن نعلم مدى إختلافها |
Ama yakından bakınca her birinin farklı olduğunu görebiliyorsun. | Open Subtitles | "ولكن عندما أمعنتُ النظر كثيراً.." "يمكنكِ ملاحظة الإختلاف، إنها مختلفة عن بعضها البعض." |
Her şeyin farklı olduğunu, değiştiğimizi düşünüyoruz ama hâlâ trafiğin ortasında inip, bizi takip ettiğini sandığın- | Open Subtitles | نستمر بالتفكير أن الأمور مختلفة وقد تغيرنا لكنك ما تزال تخرج للطرقات تخبر الناس ألا يلحقوا بك |
Herkes ölebilir. Bu farklı. Bunun farklı olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | هذا أمر مختلف كما أقول لكِ فإن هذا أمر مختلف |
Bak, seninle çıkmamın sebebi daha önce çıktığım tüm o serserilerden farklı olduğunu düşünmemdi. | Open Subtitles | انظر , لقد خرجت معك لأننى ظننت انك مختلف عن كل الرجال الذين واعدتهم |
Yani yarın yeni yazı yayınlandığında Dunham kendindekinin farklı olduğunu görüp kaynağının açığa çıktığını anlayacak. | Open Subtitles | اذا غداً ، عندما تأتي المعلومات الجديدة (انها مختلفة عن التي مع (دونام سيعلم ان مصدره قد تم كشفه |
Neden farklı olduğunu sandım ki. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنه يتوجب علي الإعتقاد بأن الأمر سيكون مختلفا |