Bana rotamız boyunca takip edilmeden, farklı yerlerde onu nasıl hackleyebileceğimden bahsetti. | Open Subtitles | أراني كيفيّة الاختراق من أماكن مختلفة بجانب المسار، بدون أن يتمّ تتبّعي. |
Yaşarız, çalışırız ve alışveriş yaparız ve oynarız, farklı yerlerde. | TED | نحن نعيش ونعمل ونتسوق ونلعب في أماكن مختلفة. |
farklı yerlerde yaşayan farklı renkteki insanları görmüştü. | TED | ورأى بشر من سحنات مختلفة يعيشون في أماكن مختلفة. |
Yer birimleri Marehan Yolu'nda birçok binayı işgal etti... ama hepsi farklı yerlerde. | Open Subtitles | القوات الأرضية إحتلت "عدة مبانٍ على طول طريق "ماريهان لكنهم متفرقين |
Ve göğüslerimiz tamamen farklı yerlerde olacak. | Open Subtitles | حينما تكون أثداؤنا في مكانين مختلفين تماماً |
İşinin büyük kısmı farklı yerlerde olacak. Bu da işin güzel yanı. | Open Subtitles | جزء من عملك أن تذهب إلى عدة أماكن للعمل ، هذا هو الجيد في العمل |
Ne alacağınıda bilemiyorum, farklı yerlerde farklı ürünler oluyor. | Open Subtitles | من الصعب أن أقول لك ما تحضريه لأنه الأماكن المختلفة يوجد بها أشياء مختلفة |
Kıyıya yakın, farklı yerlerde günlerce, gergin sürüyü izleyip, bekliyorlar. | Open Subtitles | من عدة أماكن مختلفة تحت ضفاف النهر يقضون اياما في إنتظار ومراقبة القطعان المتوترة |
Benim tam bir çılgın olduğumu düşüneceksin, ama farklı yerlerde uyanıp duruyorum ve herşey değişmiş oluyor, sen hariç, çünkü sen hala buradasın. | Open Subtitles | ستقولين أننى مجنون تماماً لكننى أستيقظ بإستمرار.. فى أماكن مختلفة.. |
Şu anki sistemin çok adaletsiz olduğunu düşündüğünüzü anlıyorum çünkü farklı yerlerde farklı standartlar hakim. | Open Subtitles | لأنه ذا معايير مختلفة في أماكن مختلفة. لكن برأيك ماهي المعايير العادلة؟ |
Slash'in nasıl aynı anda farklı yerlerde olabildiğini hiç düşünmediniz mi? | Open Subtitles | ألا يحيّركم تواجده في أماكن مختلفة في وقت واحد؟ |
İkimiz de farklı yerlerde, bir nevi kötülüğün kuvvetlerine karşı çarpışıyor olacağız ve bundaki şiirselliğe karşı koymak epey güç. | Open Subtitles | كلانا ينطلق لمحاربة قوي الشر في أماكن مختلفة و هذا التصوير السابق كان أصعب من أن يُقاوم |
Emin değilim ama kirişlerin birkaçı farklı yerlerde çentikli. | Open Subtitles | لست متأكدا، لكن العديد من الحزم وسجل في أماكن مختلفة. |
Hepsinin farklı yerlerde olduğundan emin olurdu - neden bilmiyorum! | Open Subtitles | متأكداً أنها في أماكن مختلفة ليس لدي فكرة في سبب ذلك |
Reagan, o kadar farklı yerlerde, o kadar çok kez terkedildim ki. | Open Subtitles | ريغان، لقد أنفصلت مرات عديدة في أماكن مختلفة عديدة. |
Onu tanımadan önce kafe, sinema ve kitapçı gibi farklı yerlerde sürekli görüyordum. | Open Subtitles | ,قبل أن أعلم من هي ,استمريت في رؤيتها في أماكن مختلفة .مقاهي, دور عرض الأفلام, مكاتب |
Onu tanımadan önce, farklı yerlerde görüp duruyordum. | Open Subtitles | أنت تعرف، قبل أن أعرف من هي، ظللت رؤيتها حول في أماكن مختلفة. |
farklı yerlerde yapmaya çalıştığımız şey bu. | TED | ذلك ما نحاول أن نفعله فى أماكن مختلفة . |
farklı yerlerde değiliz. | Open Subtitles | لسنا في مكانين مختلفين |
farklı yerlerde farklı hızlarda akar. | Open Subtitles | .. إنه يمضى بسرعة مختلفة في الأماكن المختلفة |