"farz et" - Translation from Turkish to Arabic

    • تظاهر
        
    • تخيلي
        
    • افترض
        
    • اعتبر
        
    • لنفترض
        
    • اعتبريها
        
    • انسي أنني
        
    • تظاهري
        
    • اعتبري
        
    • إفترض
        
    • افترضي أننا
        
    • افرض
        
    Topu al ve onun yiyecek olduğunu farz et. Open Subtitles الحصول على الكرة، حسنا؟ تظاهر الكرة الغذائية.
    O olmadığını farz et. Gerçeği öğrenmeye çalışmış, ama zamanı yetmemiş. Open Subtitles تخيلي أنه ليس الفاعل وكان يحاول معرفة الحقيقة
    farz et ki o casusluk yapması için IMF tarafından gönderilen bir tür Truva atı? Open Subtitles افترض أنها حصانا قد أرسلته للتجسس عليّIMF
    20.000 dolara patlayan bir macera yaşadığımızı farz et. Konuyu kapatalım gitsin. Open Subtitles اعتبر أننا قمنا بمغامرة كلفتنا 20 ألف دولار دع الأمور تنته هنا
    Albert'in suçlu olduğunu kendisine yasal risk oluşturmadan açığa çıkardığımı farz et. Open Subtitles لنفترض أنني اكتشفت مَخرج وبدون أي مخاطرة قانونية ؟
    Ödediğim kefaleti ise geç kalmış bir düğün hediyesi farz et. Open Subtitles وتلك الكفالة التي دفعتها ارجوك اعتبريها هدية زواج متأخرة
    Sormadım farz et. Open Subtitles انسي أنني قد سألت
    Doğduğum zaman beni boğarak öldürmüşsün farz et. Open Subtitles تظاهر فقط أنّك خنقتني حتى الموت عندما ولدت.
    Sana espri yapmışım gibi farz et. Open Subtitles تظاهر أنني قد أخبرتك بمزحة
    Bana bir şey söyle. O olduğunu farz et. Open Subtitles قل لى شيئا ما تظاهر بأنك هى
    Bunu, onun aslında nasıl bir insan olduğunu anladığında, ve yalanını bir yıl sonra bulduğunu farz et. Open Subtitles تخيلي ان تكتشفي بعد سنة بعد ان علمت بالفعل أي نوع من الرجال هو من الداخل
    - Kamp yaptığını farz et. - Kamptan nefret ederim. Open Subtitles تخيلي أنك تخيمين أنا أكره التخييم
    Tamam, bu geri zekâlının babası olduğunu farz et. Open Subtitles حسناً، تخيلي أن هذا المغفل والدها
    farz et, yoldan gelen arabadan sadece birimizin hayatını kurtarabileceğini farz et. Open Subtitles راج ، هو حقاً لَيسَ مهمَ لكن افترض
    farz et biz evliyiz. Open Subtitles افترض أننا تزوجنا
    Sana gidecek güvenli bir yer buluncaya kadar Berk'i evin farz et. Open Subtitles حسناً حتى يمكننا العثور لك على مكان آمن لتذهب اعتبر بيرك منزلك
    Bu ihtiyarın senin baban olduğunu farz et. Open Subtitles اعتبر هذا الرجل العجوز مثل والدك
    Dışarıda küçük bir kız olduğunu farz et bugün, bu sabah, ...içinde şu an, hareketsiz bir şekilde duran, Open Subtitles لنفترض أن هناك بنت صغيرة هناك في مكان ما اليوم, هذا الصباح من سيضمنها كذب في الوقت الحاضر
    Onların kuduz kedi olduklarını farz et. Open Subtitles اعتبريها قططة مصابة بداء الكلب
    Sormadım farz et. Open Subtitles انسي أنني طلبت.
    Bence yine de güzel. Zombi filminde olduğunu farz et. Open Subtitles أعتقد أن الأمر رائع، تظاهري كأنك في أحد أفلام الموتى الأحياء
    Şimdiden burayı evin farz et ve sık sık gel. Open Subtitles من الان فصاعدا.. اعتبري هذا منزلك وزوريه كثيرا
    Diyelim ki bu saçma sapan yolculuğa çıktım, ve farz et bu çocuk gerçekten var, ve ortaya çıkıyor... Open Subtitles إفترض أنّني قبلت بهذه السفرة المضحكة وقُل أن هذا الصبي فعلاُ موجود وظهر بعد أن رحلت
    Evlendiğimizi farz et. Sonra ne olacak? Open Subtitles افترضي أننا تزوجنا ماذا تعتقدين؟
    farz et ki benden seni aşağıya indirmemi istedi. Open Subtitles افرضأنهاطلبتمنك أنتنزل ، افرض أنها طلبت مني أن أنزلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more