"faydalarından" - Translation from Turkish to Arabic

    • مزايا
        
    • فوائد
        
    • الفوائد
        
    • منافع
        
    • المنافع
        
    Biliyorsun, ayrılığın faydalarından biri, bu sene çok para vermek zorunda kalmadım. Open Subtitles تعلم، هذه إحدى مزايا قطع العلاقة، ليس علي صرف الكثير هذا العام.
    Diğer faydalarından bahsetmeye gerek bile yok. Open Subtitles "اشعر بالمطر على جلدك، لا أحد آخر يستطيع الشعور بذلك عنك" "ناهيكم عن وجود مزايا صغيرة أخرى"
    Pekala, hadi konuyu paranın faydalarından elimizdeki işe çevirelim, olur mu? Open Subtitles حسناً، لنحوّل تركيزنا من فوائد الثروة إلى العمل الذي أمامنا، إتفقنا؟
    Eğer bir grup beleşçi problemini çözmezse ortak çalışmanın faydalarından yararlanamaz ve grup seleksiyonu başlayamaz. TED إذا لم تستطع المجموعة التغلّب على مشكلة الخارجين عنها فهي لن تجني فوائد التعاون فيها ولن يكون هناك انتقاءٌ جماعي.
    Kullanımını kısıtladık, fakat ardından bir yandan ilacın yan etkileri ile ilgili sorunları çözerken, onun faydalarından yararalanmamak için bir neden göremedik. Open Subtitles و لكن في النهاية لم نرى لما لا يمكننا أن نجني الفوائد طالما الفائدة تفوق العوامل الجانبية
    Bilerek zararına çalışabilirler yan faydalarından dolayı. Open Subtitles وقد يتعمدون تشغيلها بالخسارة بسبب الفوائد الجانبية.
    Elektrikli taşımacılığın faydalarından bahsediyoruz ancak rock'n roll ruhu katarak ve Dodge marka arabalardaki erkeksi modelleri örnek alarak. Open Subtitles بأن نأخذ منافع السيارات الإليكترونيـة ونجمعها بطريقة الروك و الرول والشكل الخارجي الجميـل لسيارات دوج
    Steve ve kıytırık mağazasından uzaklaşmak buraya taşınmanın faydalarından biriydi. Open Subtitles الإبتعاد عن ستيف و محله كان من المفترض أن تكون إحدى منافع الإنتقال إلى هنا
    Organ bağışının psikolojik faydalarından ve böbreğimi kaybetmemin hayat kalitemi nasıl etkileyeceğinden bahsettiler. Open Subtitles لقد تحدثوا عن المنافع النفسية للتبرع و كيف لفقداني لكليتي كان ليؤثر على نوعية حياتي
    Şebeke yöneticisi olmanın faydalarından biri. Open Subtitles إحدى مزايا العمل كمشرفة على الشبكات
    Ayrılmanın faydalarından biri. Open Subtitles تعلم، هذه إحدى مزايا قطع العلاقة،
    Mirket toplumunda yetişmenin en önemli faydalarından biri yetişkinlerin, kendi yavruları olmasa bile diğer yavrularla ilgilenip onlara öğretmek için saatler harcaması. Open Subtitles إحدى أهم مزايا النشأة في مجتمع الميركات أن البالغين دون صغار لهم يساعدون في الاعتناء بالصغار ويقضون الساعات في تعليم الصغار
    Her atlet size çapraz eğitimin faydalarından bahsedebilir. TED ‫يمكن لأي رياضي أن يخبركم‬ ‫ عن فوائد التدريب باعتماد تمارين مختلفة.
    Ama yalancının teki olmanın faydalarından birinin yarınki sınavın sonuçlarını elinde tutmak olduğunu duyurmak isterim. Open Subtitles نعم وأنا سعيد للتقرير ذلك واحده من فوائد تزييف الكذب
    Yalnız başına seyahat etmenin faydalarından biri... farkedilmemektir. Open Subtitles إن إحدى الفوائد من السفر وحيداً هي أنه يمكنك أن تبقى غير واضح
    Bu okuldaki tek yıldız o değil ve bence diğer yıldızın da ünlü olmanın faydalarından yararlanma vakti geldi. Open Subtitles حسناً ، هو ليس النجم الوحيد في هذه المدرسة وأعتقد لقد حان الوقت للحصول على بعض الفوائد
    Hem eşcinsel olmanın faydalarından biri de bu. Open Subtitles أيضا,تلك إحدى منافع ان تكون شاذا
    Yan komşun olmanın faydalarından biri. Open Subtitles إحدى منافع العيش بالبيت المجاور
    Olur mu canım? Çift kostümü giymek, bir ilişkinin ender faydalarından birisidir. Open Subtitles على النقيض، الأزياء الزوجية هى أحد المنافع القليلة لتكون في علاقة
    Gizli bir istihbarat teşkilatı olmanın faydalarından biri. Open Subtitles انها أحد المنافع أن تكون منظمة مخابرات سرية
    Mobil mucizenin beklenmedik faydalarından biri Afrika'nın bir nesilde gördüğü belki de en büyük kültürel canlanmaya neden olmasıydı: Afrika popüler müziğinin yeniden doğuşu. TED إحدى المنافع غير المتوقعة لمعجزة المحمول هي أنه قادنا إلى ما يمكن اعتباره أكبر صحوة ثقافية رأتها أفريقيا على مدار جيل بأكمله: نهضة الموسيقى الأفريقية الشعبية من جديد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more