"fazlalık" - Translation from Turkish to Arabic

• فائض
• الزائد
• الزائدة
• تفرطين
• الفائضة
• مجرد عبء
• أوفرفلو
• العجلة الثالثة

Dr. Hersch'in aldığı lomber ponksiyondan omurilik sıvısındaki kırmızı kan hücrelerinde bir fazlalık olduğu görülüyor.
والبزل القطني الذي أخذه الطبيب هيرش أظهر فائض زائد من خلايا كريات الدم الحمراء في السائل المخي النخاعي

ATLAS'ın burada bir çıkıntısı vardır, 140 civarında gözlenen küçük bir fazlalık.
تعتمد على الكون المتعدد أطلس لديه مضخة صغيرة هنا فائض صغير منظور حوالي 140

Her dengeleyicinin üzerindeki rölöve vanası, fazlalık basıncı dışarıya atabilir.
- لو وضعنا صمام تلقائي على كل وحدة -يمكن أن تنفس الضغط الزائد

Buradaki bu kaslı fazlalık sadece keşif yolumu kapatmaya yarar.
هذه العضلات الزائدة هنا ستُعيق طريقي في الإكتشاف.

Örnek olarak sen. Limonu fazlalık olarak kullanıyorsun.
أنتِ على سبيل المثال، تفرطين بإستخدام الليمون...

İhtiyacınız olmayan fazlalık malzemeler aramak için izin istiyoruz.
و نريد تصريحا باستخدام المواد الفائضة عن حاجة المجلس

Yanımda birini götürürsem boşu boşuna fazlalık yapacak. - DiNozzo.
أي شخص أخر معي سيكون مجرد عبء.

Onu San Pedro'daki fazlalık tesislerine götürmemiz gerekiyor.
علينا أخذه إلى مرفقات " أوفرفلو " في " سان بيدرو "

fazlalık değilsin.
أنتى لست العجلة الثالثة تقنيا ، أنتى عجلة خامسة

Rakamları farklı ele aldığımızda ve Beceri seviyelerine ayırıp hesapladığımızda bulduğumuz şey: yüksek-kalifiye elemanlar için daha şiddetli bir düşüş, ve düşük-kalifiye işçiler için de bir miktar fazlalık.
وقد قمنا بتفكيكها وقسمناها إلى مستويات مختلفة من الكفاءات، وقد اكتشفنا أن العجز سيكون أكبر بالنسبة لفئة الكفاءات العالية مع فائض جزئي في فئة المهارات العادية.

90'ların ortalarına doğru stoklarında kanvas su kayağı örtülerinin fazlalık olduğunu gördüler.
وجدوا أنفسهم مع فائض ،من أكياس التعذيب

Ben ayrıca modifiyeli özel yapım Yugoslav ordusu fazlalık insan öldürücü mayın da gömdüm.
كما دفن المخصص لتعديل الجيش اليوغوسلافي فائض لألغام المضادة للأفراد ، يأوغاد!

Şüphe uyandırıcı bir fazlalık eklemiş olmuyorsun.
وزنك الزائد لن يكون مثيراً للشك

Şuraya yazıyorum Carla, başıma can sıkıcı bir şey daha gelirse, Barbie'nin kafasındaki fazlalık havayı al, ve benim damarlarıma enjekte et.
(كارلا)، ان صادف طريقي أمر مزعج آخر انتزعي الهواء الزائد في رأس باربي واحقنيه في عروقي مباشرة

Fosiller, burada, tüm olağanüstü detaydarı ortaya çıkarmak için, özenle fazlalık kayalardan arındırılır.
هنا يتم بعناية إزالة الصخور الزائدة لإظهار الحفرية بتفاصيلها الإستثنائية

Çin'deki data merkezlerindeki fazlalık yedeklemeleri işini de Kara Ordu halledecek.
النسخ الزائدة الإحتياطية في مركز البيانات الشرقي في الصين جيش الظلام يتولى هذا

Bu yüzden Bayan Peralta, ...Dr. Kadar'ın tanımladığı fazlalık güç aslında savunma sistemlerini bir anda muazzam bir enerjiyle besleyip aşırı yükleyerek sistemlerini yok etmek için.
"لذا يا سيدة "بيرالتا الطاقة الزائدة التي قال "عنها "د.كادار هي لأجل تحطيم الشبكة في الحقيقة

Tüm bu fazlalık enerjinin bir yerlere gitmesi gerekli.
كل تلك الطاقة الفائضة يجب أن تذهب إلى مكانٍ ما.

Boşu boşuna fazlalık yapmamasını sağlarım.
أي شيء لكي لا اكون مجرد عبء.

Resmi bir fazlalık Kampı olarak belirlenmiş.
حدد رسميات كمخيمات " أوفرفلو "

Tabii kocanla aranızda fazlalık olmam sorun olmayacaksa?
لو لا تمانعين أن أكون العجلة الثالثة معكِ انتِ وزوجكِ؟