"fazlası var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك أكثر
        
    • هناك الكثير
        
    • إنه أكثر من
        
    • هنالك المزيد
        
    • هناك المزيد
        
    • يوجد الكثير
        
    • أتعلم هنالك الكثير
        
    • لدي المزيد
        
    • تملك أكثر
        
    • إنها أكثر من
        
    • هناك أمور
        
    • هُناك المزيد
        
    • وهناك المزيد
        
    • يوجد أكثر
        
    • يوجد اكثر
        
    Evet, ama o sandıkta altın ve mücevherden daha fazlası var. Open Subtitles أجل، لكنْ هناك أكثر مِنْ مجرّد ذهب ومجوهرات في ذلك الصندوق
    Tamam, sanırım hepimiz öykünün "okuyucunun anladıkları" kısmını dinledik,... ama fazlası var, değil mi? Open Subtitles حسناً أعتقد اننا سمعنا نسخة من ملخص القصة لكن هناك أكثر أليس كذلك؟
    Bu savaşın arka planında dürbününde gözükenlerden daha fazlası var. Open Subtitles هناك الكثير في هذه الحرب ممّ تراه من منظار بندقيتك
    Bu sinir sinyallerinin içinde çok daha fazlası var, ve daha fazlasını elde etmek istiyoruz. TED هناك الكثير من المعلومات في إشارات تلك الأعصاب ، ونريد أن نحصل على المزيد.
    Sabundan fazlası var Dick, bütün ürünleri aldım. Open Subtitles إنه أكثر من صابون ، إنه نظام كامل
    Bence bu olayın arkasında bundan daha fazlası var. Open Subtitles أتعلمي، أعتفد أن هنالك المزيد في هذه الرواية
    Resifte gözle görünenden çok daha fazlası var. Open Subtitles هناك أكثر إلى الشعبة المرجانية من لقاء، العيون
    Hayatta panikten fazlası var Open Subtitles هرول, نفس, تمعن هناك أكثر من الرعب في الحياة
    Korkarım geceleri ortaya çıkan yaratıklardan daha fazlası var. Open Subtitles أخاف لربّما يكون هناك أكثر من مفترسون ليليّون لنحاربهم
    Ama o kutuda sadece tuzlu sudan fazlası var. Open Subtitles لكن هناك أكثر من الماء المالح في الصندوق
    ve bunu sana söylemekten nefret ediyorum ama cam kırma olayından daha da fazlası var. Open Subtitles وأنا أكره تهشيمه لك لكن هناك أكثر من إشارة واحدة إلى زجاج مكسور
    Geçmiş adına çok daha fazlası var ve bunları sonsuza kadar kaybolmadan kurtarabilecek beceride çok az insan var. TED هناك الكثير من الماضي، وعدد قليل جدا من الأشخاص ذوي المهارات لينقذوه قبل أن تختفي تلك الأشياء للأبد.
    Hiçbir şey görmedin, sadece bir an baktın. Bundan çok daha fazlası var. Open Subtitles انت لم ترى سوى لمحة فقط هناك الكثير والكثير
    Hayatta girip çıkmaktan çok daha fazlası var QB. Bana güven. Open Subtitles هناك الكثير من الحياة أكثر من القذف والضغط ثق بي
    Hayatta bu şantiyeden daha fazlası var. Open Subtitles هناك الكثير في الحياة أهم من بناء المواقع
    Öğle yemeği saatlerinden fazlası var, Joe. Open Subtitles إنه أكثر من ساعات الغداء يا جوى
    Bunu bulduğum yerde daha fazlası var. Open Subtitles هنالك المزيد في المكان الذي وجدته فيه ..
    Biliyorum ve eminim o taşlı noktada bundan çok daha fazlası var. Open Subtitles إن أنفي يخبرني بأن هناك المزيد من الأشياء الجيدة في تلك الصخور
    Kıçını damgalamak için aşağıda gereğinden fazlası var. Open Subtitles يوجد الكثير منها في الأسفل مسبقاً ينتظرون ليركلوا مؤخرتك
    Hayatta arabanı sürmekten daha fazlası var Frank. Open Subtitles ..ــ أتعلم هنالك الكثير لتعرفه (فقط قد سيارتك(فرانك
    Daha fazlası var ama bir kısmını başkasına söz verdim. Open Subtitles ، لدي المزيد الآن لكني وعدتُ بحصة من هذه الدفعة
    Hatta yetenekten de fazlası var... ..karizma var ve de cesaret. Open Subtitles أنت تملك أكثر من الموهبة... أنت تملك الجاذبية، و كذلك تملك الشجاعة
    Burada ağaçlar ve nehirlerden fazlası var. Vaat dolu. Open Subtitles إنها أكثر من كونها أشجاراً وأنهاراً، إنها وعد
    İyi,fazlası var. Open Subtitles هناك المزيد هناك أمور تتعلق بكثيرين غيري
    - Bence bu hikayeden daha fazlası var. Open Subtitles حسنٌ،أعتقد أنه هُناك المزيد في هذه القصة
    -Hepsi. Yan odada daha fazlası var. Open Subtitles وهناك المزيد في الغرفة الاخرى جميعهم مرقمين بهذه الارقام
    Gabe için on tane falan gerektiğini söyledi, ama bundan fazlası var. Open Subtitles قالت بأنه يحتاج قرابة العشرة أقراص ولكن يوجد أكثر من ذلك
    İçeride fazlası var. Open Subtitles يوجد اكثر بالداخل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more