| Bir sebep uğruna ölmeyi çocuğunun yaşaması için kendini feda etmeyi anlarım. | Open Subtitles | أتفهم الموت لسبب ما التضحية بحياتك كي يعيش ابنك |
| Kendini feda etmeyi öven biri için rehine almak ironik değil mi? | Open Subtitles | أليس من السخرية بأنك تمجّد التضحية بالنفس، و تأخذ رهينة؟ |
| Belki de tam da bu çeşit zarar vermeyen hedefler, Hareket'in önemli insanlarından birini yakalamak için Federal Emperyalizm Bürosu'nun feda etmeyi kabul ettiği hedeflerdendir. | Open Subtitles | التضحية به من أجل الحصول على شخص بالغ الاهمية. هل تظن بأني واشٍ ؟ |
| Bir insanın, davası uğruna her şeyi ne zaman feda etmeyi arzuladığını anlarım. | Open Subtitles | أعرف متى يكون الرجل مستعداً للتضحية بأي شيء في سبيل قضيته |
| Gezegeni kurtarmak için kendini feda etmeyi düşünüyordun. | Open Subtitles | انت كنت راغب للتضحية بنفسك لإنقاذ الكوكب |
| Çünkü o, sevgilisinin böyle korkunç bir şey yaptığını görmektense kendini feda etmeyi tercih eder. | Open Subtitles | سيفضل أن يضحي بنفسه على أن يرى محبوبته ترتكب فعلة شنيعة كهذه |
| Arthur bağı iyileştirmek için kendisini feda etmeyi planlıyor. | Open Subtitles | (آرثر) يريد أن يضحي بنفسه للحم الحاجز |
| Dinle, maçı çok daha önce kazanabilirdi, ...ama veziri feda etmeyi reddetti. | Open Subtitles | اسمع ، كان بإمكانه الفوز في وقت مبكر جداً في المباراة، لكنه رفض التضحية بالملكته. |
| Kendini feda etmeyi düşünürken beni ve kızları da düşündün mü? | Open Subtitles | هل تفكر فيني والبنات في التضحية بنفسك؟ |
| Sevdiğin kişiler için kariyerini feda etmeyi anlarım. | Open Subtitles | أهتم بها بالفعل... . حسنٌ, التضحية بحياتك المهنية في سبيل الناس الذين تحبّهم، |
| Ortaklar, çoğunluğun iyiliği için kendilerini feda etmeyi bilirler. | Open Subtitles | شريكك يعرف عن التضحية من أجلِ الأفضل |
| Anne, bu şehrin iyiliği adına bana en yakın insanları feda etmeyi az çok biliyorum. | Open Subtitles | أمي، إنّي أعلم القليل عن... التضحية بأقرب الناس إليّ لأجل مصلحة هذه المدينة. |
| Ortak çıkar için feda etmeyi öğrenmek zorunda olduğunuz şeylerden biri kahramanlıktır. | Open Subtitles | واحدة من الأشياء لديك لمعرفة إلى... التضحية من أجل الصالح العام هو البطولة. |
| ...adil bir toplum adına feda etmeyi... | Open Subtitles | .. على التضحية بقدرتي الإنجابية .. |
| - feda etmeyi kastadiyorsun. - Biliyorum. | Open Subtitles | تعني التضحية اعرف - |
| Sameen'i feda etmeyi ben de istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التضحية بـ(سامين) أيضا. |
| Nihai amacına ulaşmak için beni feda etmeyi çoktan göze almış bile olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون قد حضّر نفسه للتضحية بي في سبيل تحقيق أهدافه. |
| Birbirimiz uğruna hayatlarımızı feda etmeyi öğrettin bize. | Open Subtitles | لقد علّمتينا أن نكون دائماً مستعدين للتضحية بحياتنا من أجل بعضنا البعض. |
| Çünkü MI6, Kraliçe ve ülkesi için... başkalarını feda etmeyi umursamayacak, uyumsuz genç adamları özellikle arar. | Open Subtitles | منذ أن بدأ المكتب السادس في... البحث عن رجال غير متوافقين... لكنهم مستعدون للتضحية... |
| Arthur bağı onarmak için kendini feda etmeyi planlıyor. | Open Subtitles | (آرثر) يريد أن يضحي بنفسه لاصلاح الحاجز |