| Adamlarımın yanında ben de savaştım. Onların geleceği için, düşünebileceğinden fazlasını feda ettim. | Open Subtitles | لقد قاتلت ونزفت بجانب رجالي، لقد ضحيت أكثر مما تتخيل من أجل مستقبلهم. |
| Kazandım, çünkü hayatımı sen ve senin gibiler için feda ettim. | Open Subtitles | أنا أستحقها , لأنى ضحيت بحياتى من اجلك و من أجل قومك |
| Senin için bir sürü fedakarlık yaptım. Damian'ı senin için feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيت كثيراً من أجلك ضحيت بـ داميان من أجلك |
| Bu aptal hata için zaten dokuz ayımı feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحّيتُ من قبل بتسعة أشهر، من أجل هذا الخطأ الغبي |
| Geleceğin tohumlarını ekmek için, onu korumak için her şeyimi feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيّت بكل شيء لزرع بذور مستقبلها، لحمايتها. |
| Onu makama getirmek için yıllarca yorulmadan çalıştım. Her şeyi feda ettim. | Open Subtitles | عملت بلا كلل لسنوات لجعله رئيساً ولقد ضحيت بكل شيء |
| Sen ve baban için çok şeyi feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيت بأكثر من اللازم من أجلك ومن أجل والدك |
| Senin için çok şey feda ettim Juno. | Open Subtitles | ضحيت من اجلك جونو وبعد ان ترحلى بعد سنتين |
| Seni için her şeyimi feda ettim ve bu şekilde mi davranmalısın bana? | Open Subtitles | لقد ضحيت بكل شيء من اجلك وهكذا تقوم بمعاملتي؟ |
| İnsanlıktan uzaklaşmak için çok şey feda ettim. | Open Subtitles | وقد ضحيت بالكثير كي لا أعود بشرا مرة أخرى |
| Seni ararken hayatımın yarısını feda ettim zaten. Seni Kehanetler Sarayı'na götüremeden burada ölürsem hepsi boşa gidecek. | Open Subtitles | قدّ ضحيت بنصفها سلفاً , بالبحث عنكَ ،و لو كنتُمُتّهناقبلأنّأوصلكَإلىقصر المُتبئين.. |
| Her şeyi bu ülkenin güvenliği için feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيت بكل ما أملك من أجل أمن وسلامة هذا البلد |
| Sizi kurtarmam gerektiğinin farkındaydım ben de kanı karşılığında Sookie'yi feda ettim. | Open Subtitles | وكنت اعلم أنني بحاجة ماسة لإنقاذكِ، ولذا... في مقابل دمائه، ضحيت بها. |
| Sizin için aşkımı, Sunaina'mı feda ettim. | Open Subtitles | أنا أيضاً ضحيت بحبي.. سوناينا من أجلك. |
| Düşündüm. Çok şey feda ettim. Çok çalıştım. | Open Subtitles | لقد فعلت, لقد ضحيت بالكثير لقد عملت جاهداً |
| Her şeyimi onun uğruna feda ettim ama o umursamadı bile. | Open Subtitles | ضحّيتُ بكلّ شيءٍ من أجله و لم يكترث حتّى |
| Biliyor musun, en iyi yıllarımı ve en kötü evliliklerimi bu lanet şehir için feda ettim. | Open Subtitles | كما تعلمين، لقد ضحّيتُ بأفضل سنواتي وأسوأ الزيجات لأجل هذه المدينة اللعينة |
| Bana bir hayat vaat etmiştin, ben de o hayatı elde edebilmek için birçok şeyimi feda ettim. | Open Subtitles | هنالكَ حياة معيّنة وعدتني بها و قدْ ضحّيتُ بالكثير لأحظى بها |
| Dünyevi olan herşeyi feda ettim ve beni dinlemiyorlar. | Open Subtitles | لقد ضحيّت بكل شيء لخدمتهم. -لن يصغوا إليّ . -لقد انتهت الحرب مُنذ زمنٍ طويلٍ . |
| Bunun için ben kendimi feda ettim! Bıktım bu aşağılamalardan! | Open Subtitles | لقد ضحيتُ بنفسي من أجل هذا وسئمتُ من تلك الأفلام الرخيصة |
| Nasil yapacagin umurumda degil ama bana bir hayat söz vermistin ve o hayati elde etmek için bir sürü seyi feda ettim. | Open Subtitles | أنا لا أكترث للكيفية التي ستقوم بها بذلك... و لكنّكَ وعدتني بنمط حياة و قدْ ضحّيت بالكثير جداً لأحصل عليه |
| Üzgünüm, ama biraz sükunet için pahalı bir fotoğraf makinesini feda ettim. | Open Subtitles | آسف ، لكن تخليت عن الكاميرا الثمينة فقط لأحصل على وقت هادئ |