"felaketten" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكارثة
        
    • الكوارث
        
    • كارثة
        
    • كارثيّ
        
    • الشناعة
        
    • حياتك يُمكنك
        
    İki: Tamamen bir felaketten sadece bir eylem kadar uzaktık hepimiz. Open Subtitles إثنان, كنا جميعاً كعمل بسيط بعيد عن ما يسمى الكارثة الرهيبة
    Lu tehlike altında, geri dönmene ve Lu'yu felaketten kurtarmana rıza göstermeliyim. Open Subtitles لو في الخطر، يجب أن أَسمح لك بالعودة وتنقذ لو من الكارثة
    Dün... Herkes felaketten uzaklaşmaya çalışırken siz, sakince olay mahaline geldiniz. Open Subtitles البارحة،عِندما كان الجميع يهرب مِن الكارثة دَخلتَ بهدوءٍ في غِمار الأمر
    Eğer kaçmaya özgürlerse bir felaketten önce ilk hayvanlar kaçar. Open Subtitles الحيوانات اول من يهرب عند الكوارث ان سمح لهم بالهروب
    Kuveyt'liler bağlı hayvanları ve insan sayılmayan bedevileri bırakıp felaketten kaçmışlardı. Open Subtitles غادر الكويتيون من الكارثة وتركوا حيواناتهم مع البدو الذين لايعتبرونهم بشر
    Bu sistemlerin, bizde felaketten önce kullanmaya hazır halde olduğunu hayal edin. TED تخيلوا لو أننا نستطيع الحصول على هذه الأنظمة على اهبة الاستعداد في وقت ما قبل الكارثة.
    Kendimizi bu felaketten korumamızın bir yolu yok. Open Subtitles ليس لدينا وسائل لحماية أنفسنا من هذه الكارثة
    Ben zorlu ama akıllı bir çaylak polisim ve 20 dakika içerisinde dünyayı nükleer felaketten kurtarıyorum. Open Subtitles صعب لكن جيد إنه الضابط الأقل رتبة الذى سينقذ العالم من الكارثة النووية خلال 20 دقيقة
    Önleyemediğimiz bu felaketten ötürü çok rahatsızız. Open Subtitles كلنا أزعجنا كثيراً أن هذه الكارثة لايمكن تفاديها
    İnsanlarımı felaketten kurtarırken oturup onu izledim. Open Subtitles وقفت بجانبه وشاهدته وهو ينقذ قومي من الكارثة
    Bunlar ilk memelilerdi. Büyük felaketten sonra, karaların büyük bölümünün sahipsiz kalması onlar için iyi bir fırsattı. Open Subtitles أتت فرصتها بسبب خلاء قدر كبير من الأرض بعد الكارثة الكبيرة.
    Federal kaynaklı felaketten mi söz ediyorsunuz? Open Subtitles ووه ووه تعني الكارثة التي سببتها الحكومة الفيدرالية؟
    Büyük bir bedel ödeyerek felaketten döndük ve hala toparlanmaktayız. Open Subtitles و بتكلفة باهظة تفادينا الكارثة و نحن نتعافى الآن
    Karşınızda bu olayı tüm dünyaya sunan Chuck Charles, en önemlisi de, bu felaketten sağ çıkmayı başarmış olmam. Open Subtitles هنا تشاك تشارلز يخبركم بأن الكوكب وأهم شي أنا نجونا من هذه الكارثة
    - Biliyorum fakat bazı insanlar tesadüfen felaketten hemen önce yakıt depoladığımızı kolayca yutmayabilir. Open Subtitles أعلم، لكن البعض قد يجد صعوبة في تقبّل أمر أننا كنّا نخزّن الوقود قبل وقوع هذه الكارثة
    - "Terapist"i tercih ederim ama evet, Chester's Mill gibi yerlerin bir doğal felaketten sonra iyileşmesine yardım ederim. Open Subtitles أفضّل أن تناديني بالطبيبة المعالجة ولكن، أجل، أنا أساعد أماكن مثل هذه البلدة في التعافي بعد حدوث الكوارث الطبيعية
    Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir. TED وهذا أمر في غاية الأهمية خاصة خلال أوقات التعافي من الكوارث.
    İşleri düzeltmek için felaketten iyisi bulunmaz. Open Subtitles لا شىء قليل من الكوارث .لتعود الأمور منتظمة
    Aslında o uçakta. Afrika'daki o felaketten sonra burada olmaya karşı çıkamadı. Harika. Open Subtitles في الحقيقة لم يتمالك نفسه عن عدم الحضور إلى هنا بعد كارثة إفريقيا
    Şirketimi ona sattım çünkü dünyayı büyük bir felaketten kurtaracak önemli bir planı vardı. Open Subtitles {\pos(190,200)} لقد بعت لها شركتي لأنها كان لديها خطة مستقبلية لإنقاذ العالم من حادث كارثيّ
    - Onları bir felaketten kurtardım. - Anlıyorum. Open Subtitles -لقد أنقذته من مصير بغاية الشناعة
    Büyük bir felaketten sakınmak için aşktan vazgeçmeniz gerek. Open Subtitles فقط اذا تخليتى عن الحب الحالى فى حياتك يُمكنك منع سوء حظ كبير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more