"felsefem" - Translation from Turkish to Arabic

    • فلسفتي
        
    • شعاري
        
    • فلسفة
        
    • الفلسفة
        
    • فلسفتى
        
    • شعارى
        
    • سياستي
        
    Bu şeylerin hiçbiri olası değil ama benim felsefem, muhtemel olanı değil ortaya çıkartılabilir olanı aramaktır. TED احتمال وجود كل ماتحدثت عنه هو ضئيل و لكن, فلسفتي هي البحث عما يمكن اكتشافه وليس ما يحتمل وجوده
    Benim felsefem şu, istediğinizi yapabilirsiniz ama sonuç yine aynı olacaktır. Open Subtitles ؟ فلسفتي أنه يمكن عمل ما تشاء ولكن النتيجة ستكون كما هي
    Felsefem: "önce vur sonra sor"dur. Open Subtitles فلسفتي هي اللقطة أولا وسؤال الأسئلة لاحقا
    "Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacaksın." felsefem hep bu olmuştur. Open Subtitles لقد كان شعاري دوماً أن على الرجل فعل ما يجب عليه فعله
    Beyler, çok basit bir felsefem var. Open Subtitles الرجال، عِنْدي أي فلسفة بسيطة جداً. الذي تَدْفعُ فوق حمارِكَ عملُكَ الخاصُ.
    Kampanyalarımı dayandırdığım, bu sayede seçildiğim felsefem. Open Subtitles جزء من الفلسفة التي بنيت عليها حملتي التي اختارني الناس لأجلها
    Hayatta Kalma Butiğinde benim felsefem her şeyin 3 S kuralına uymasıdır. Open Subtitles هذه فلسفتى الخاصة فى صناعة الأسلحة والتى يجب أن تتوافر فيها ثلاث أشياء
    Dale Arden, Majesteleri. Yaşa ve yaşat, felsefem budur. Open Subtitles دايا اردينسموك عش و دع غيرك يعيش هذا هو شعارى
    benim hayattaki felsefem olaylara içten ve tam bir doğrulukla yaklaşmaktır. Open Subtitles أشعر بالإحراج حتى و أنا أقول ذلك. ولكن سياستي هي أن أكون صادقة بخصوص الأشياء
    Felsefem: "önce vur sonra sor"dur. Open Subtitles فلسفتي هي اللقطة أولا وسؤال الأسئلة لاحقا
    Gerçeğe bağlı kal ve incinme. Benim felsefem budur. Open Subtitles إلتزم بالحقيقة ولن تتأذى لطالما كانت هذه فلسفتي
    Özellikle oğlum söz konusu olduğunda felsefem bu değildir. Open Subtitles ليست هذه فلسفتي خاصةً عندما يتعلق الأمر بولدي
    Ama benim felsefem deve güdüldüğü müddetçe bir yere gitmemek üzerine. Open Subtitles ولكن فلسفتي هي، طالما أنّها تأخذه، أنا لن أغادر.
    Yaşam felsefem bu. Kaçmaya çalışıyormuş. Open Subtitles هذه هي فلسفتي اليومية. يبدو أنها تود القيام بإستراحة.
    felsefem, itfaiyemizin bu muhitin bir parçası olduğudur. Open Subtitles فلسفتي أن مركز الإطفاء الخاص بنا جزءٌ من الحي
    İlk günden beri benim de felsefem bu olmuştur. Open Subtitles تلك كانت فلسفتي من اليوم الأول
    Bayanlar ve baylar kötülükten iyilik doğar fikri hep hayat felsefem olmuştur. Open Subtitles سيداتي سادتي كان دائما شعاري من السيئ يولد الجيد
    Benim felsefem şu: "Hazırlıklı ol." Open Subtitles شعاري هو كن مستعدا
    ...hayat felsefem John Wayne ve Hugh Hefner'ın karşılaşması gibiydi. Open Subtitles جون وين يقابل هاغ هيفنر فلسفة الحياة
    Çoğu kişide olduğu gibi benim de bir felsefem var-- savaşa gidersen öldürmeye gidersin. Open Subtitles لويس سيمونز - مدرب قوة بدنية ==========- ..لدي فلسفة مثل الكثيرين عندما تذهب للحرب
    Annemlerle beraber olmak için bir felsefem var. Open Subtitles لدي الفلسفة عن التعامل مع والدي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more