"felsefesi" - Translation from Turkish to Arabic

• الفلسفة
• فلسفته
• فلسفة
• فيلسوف
• فلسفه
• فلسفتها
• الفلسفي
• أخلاقيّة

felsefesi aslına bakarsanız saçmalıktan başka bir şey değil ama...
حسناً, الفلسفة هي نوعاً من الــ.. نوعاً من الهراء, لكن..

Bunlar hapiste okuduğum Doğu felsefesi üzerine bir kitaptan.
هذا من كتاب عن الفلسفة الشرقية قرأته وأنا بالسجن

Bu bir tarafa, Doğu felsefesi ve tabii ki Muhammed'in öğretilerine de.
و كذلك الفلسفة الشرقية و بالطبع التعاليم المحمدية

Felsefesi: "Onlardan alabileceğin herşeyi al"dı.
كانت فلسفته أن من الضرورى أخذ كل ما يمكن منهم

Şu Soğuk Savaş felsefesi, edebî olarak İncil post empresyonist hareket...
وكل شيء يبدو مثيرا مثل فلسفة الحرب الباردة و أدآب التوراة

Ben Art! Yeni Dönem felsefesi öğrencisiyim. Sizinle yaşamak, eğlenmek için ve de ağlamak için sabırsızlanıyorum.
أنا آرت ، فيلسوف العصر الجديد متحمس للعيش معك ، والضحك معك

Pete'in felsefesi de bu, değil mi?
حسنا , تلك هى فلسفه بييت ايضا اليس كذلك ؟

Tek felsefesi sex yapmak olan bir dünyada ki bir ada.
هذه الجزيرةِ حيث العالم بأكملهِ الفلسفة حول مُمَارَسَة الجنس.

Alman felsefesi bölümüne gidin. Orada kimse sizi rahatsız etmez.
، جربوا الفلسفة الألمانية فلن يزعجكم أحد هناك

Antik Çin felsefesi, en önemli mitolojik yaratıklarından birini bile doğadan esinlenmiştir.
الفلسفة الصينية القديمة أخذت الطبيعة بنفسها كالإلهام أكثر مخلوق الرائع.

Bir çeşit varoluş felsefesi mi tartışacağız?
هل نحن ماضون في نوع من الفلسفة الوجودية؟

Bu daha çok insan felsefesi ve psikolojisi ile ilgili.
إنّها شيئٌ أكثر عن الفلسفة البشريّة و علمِ النفس.

Anlattıkların çok ilginç duruyor ama burada Alman felsefesi okumaya çalışıyorum.
ذلك يبدو مثيراً للاهتمام.. ولكنّني أحاول قراءة الفلسفة الألمانية

Çünkü, işte Kıta felsefesi, heyecanlandıran sorunlarla ve bireyle Analitik Gelenekten daha çok uğraşır.
لأن الفلسفة القارّية تتعامل مع المسائل الأكثر إثارة وشخصية من الفلسفة التحليلية

Tüm oyunculuk felsefesi budur. - Tamamen ben uydurdum bunu.
إنها كامل فلسفته التمثيلية والتي ألَّفتها بالكامل

Sana ve takıma rehberlik edecek olan kişisel felsefesi nedir?
ما هي فلسفته بأنه سيقود هذا الفريق هو وأنت؟

Sanat ve estetik felsefesi yapıyorum, açıkçası, yaşamak için.
أعمل في فلسفة الفن و علم الجمال فعليا للعيش.

Bu kitap 2.600 yılı aşkın bir süre önce yazılmış eski Çin felsefesi klasiklerinden.
هذه فلسفة صينية قديمة كلاسيكية التي كُتبت منذ أكثر من 2600 عام.

Platon, Cehennem'de tek bir felsefe vardır. Lucifer'in felsefesi.
يا أفلاطون,هناك فيلسوف واحد هنا في الجحيم,هو لوسفير

"Anneler ve Babalar'ın" toplu çalışmalarında bulunan özgür aşk felsefesi üzerine genişçe kurulu biçimde.
اعتمادا على فلسفه الجنس الحر كما وجد في الأعمال المجمعة الأمهات والآباء

Onun felsefesi, bütün gerçekleri bulup, nasıl uyduklarını görmek.
إن فلسفتها أن نجد الحقائق بشأن كل شيء ثم نرى كيف تتناسق مع بعض

Felsefi olarak mı? Ne felsefesi?
"بشكل فلسفي ؟" ماهو الفلسفي ؟