| Geçmişte de engellerle karşılaştım ama genellikle fethetme arzusu galip gelirdi. | Open Subtitles | لقد واجهت عقبات في الماضي ولكن رغبة الغزو لدي هي التي تنتصر لدي |
| Venedik Cumhuriyeti toprak fethetme kaygısı taşımıyordu, fakat stratejik önemi olan noktaları kontrol edebilmek için Balkanlar'ın kıyılarına limanlar inşa etmişlerdir. | Open Subtitles | في الواقع إن هدف حكومة فينيسيا لم يكن الكثير من الغزو من الإقليم، ولكن بدلا من البناء من البؤر الصلبة |
| Bu fethetme arzusu sana ne çağrıştırıyor? | Open Subtitles | الرغبة للغزو... ماالذي تجلبه لك؟ |
| Bu bizim İtalya ve Akdeniz'i fethetme şansımız. | Open Subtitles | هذه هي فرصتنا لغزو إيطاليا. والبحر الأبيض المتوسط. |
| Kaleyi fethetme vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لِنعصف بالقلعة. |
| Geçmişte onca zorlukla karşılaştım ama genelde fethetme arzusu galip geldi. | Open Subtitles | لقد واجهت عقبات في الماضي ولكن رغبة الغزو لدي هي التي تنتصر لدي |
| Bu fethetme arzun yok mu Doktor... | Open Subtitles | دكتور , وهذا دافع للغزو |
| fethetme arzunuzu düşünün. | Open Subtitles | الرغبة للغزو... |
| O yüzden, bu dünyayı fethetme planıma katılacak birkaç yeni generale ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأحتاج إلى ألوية جدد ينضمون إليّ في حملتي لغزو للعالم. |
| Kaleyi fethetme zamanı geldi. | Open Subtitles | .حان الوقت لِنعصف بالقلعة |