| Pakistan'a bir yerleri fethetmeye gelmeyen tek batılı ekip. | Open Subtitles | هم الغربيون الوحيدون الذين يقصدون الباكستان من دون الرغبة في غزو شيء. |
| İ.Ö. 334 yılının ilkbaharında, Makedonyalı İskender 22 yaşında... Otuz bin askerle Hellespont kıyılarına ulaşır. Bu orduyla kıtayı fethetmeye niyetlidir. | Open Subtitles | فى ربيع عام 334 قبل الميلاد وفى الثانية والعشرين من عمره وصل الاسكندر المقدونى الى مضيق هيلاسبونت مع ثلاثين الفا جندى يريد بها غزو قارة |
| İngiltere'ye veya İspanya'ya vardığında hangisini seçeceksin ve hisarı fethetmeye mi bakacaksın? | Open Subtitles | أي منهما تفضل أن تجعله في حوذتك يوم وصول الأسبان أو الإنكليز -ويقررون غزو ذلك الحصن؟ |
| Dünyamızın onda yedisi henüz keşfedilmemişken neden uzayı fethetmeye çalışırız? | Open Subtitles | لماذا نسعى لغزو الفضاء بينما سبعة أعشار عالمنا لم يكتشف بعد ؟ |
| Lekesizler, Astapor ile Yunkai'yi yeniden fethetmeye giderse özgür Meereen halkını kim koruyacak? | Open Subtitles | إذا تحرك الأنسوليد لغزو آسباتور ويونكاي مرة أخري مَن سيبقى ليدافع عن أهل ميرين؟ |
| Buraya fethetmeye gönderildiğim yazıyor. | Open Subtitles | قالت أني أرسلت هنا للغزو |
| Buraya, cehennemi bile fethetmeye yetecek kadar top getirdik. İleri! Gözlerime inanamıyorum! | Open Subtitles | لقد جلبنا ما يكفي من مدافع الى هنا لقهر الجحيم لا استطيع تصديق عيني انظر يا ريتشارد, انه ملك إنجلترا بنفسه |
| Dünyayı fethetmeye hazır. | Open Subtitles | جاهزة لـ غزو العالم؟ |
| Lekesizler, Astapor ile Yunkai'yi yeniden fethetmeye giderse özgür Meereen halkını kim koruyacak? | Open Subtitles | لو ذهب الجنود المخصيّن لإعادة غزو (أستابور) و(يونكاي) من سيظل للدفاع عن أهل (ميرين) الأحرار؟ |
| Shao Kahn, en güvenilir muhafızının içine kuşku düşürdüğünün farkında olmadan yeni bir yer fethetmeye yöneldi. | Open Subtitles | أظهر (شاوكان) نواياه للعالم برغبته في غزو ممالك جديدة غير مُدرك أن ما أقترقته يداه قد ينقلب عليه يوماً بواسطة إبنتيه المُخلصتين. |
| - Dünyayı fethetmeye çok çalışan oldu. | Open Subtitles | من أنت؟ لقد كانت هناك محاولات عديدة لغزو الأرض. |
| Buraya, Asya'yı fethetmeye, kazanmaya...ya da ölmeye geldik. | Open Subtitles | -لقد اتينا الى لغزو اسيا لننتصر او لنموت |
| Bonaparte kendini imparator ilan etti ve dünyayı fethetmeye başladı. | Open Subtitles | ~~بونابارت ~~أعلن نفسه إمبراطورا ~~واستعد لغزو العالم |
| Çektim seni. Okulun ilk günü, evreni fethetmeye hazır bir şekilde. | Open Subtitles | اول يوم فى الدراسة مستعدة لغزو الكون |
| "Cilalı botlarla Stalingrad'ı fethetmeye gelen Almanlar komik insanlar." | Open Subtitles | الألمان قوم ظرفاء ( يأتون لغزو ( ستالينجراد ! مرتدين أحذيه جلديه براقه |
| Seyrettikleri filmin adı, "fethetmeye Geldiler". | Open Subtitles | كانوا يشاهدون فليماً "إسمه "جاءوا للغزو |
| Hepiniz Spencer'ın karavanında "fethetmeye Geldiler" adında bir film seyrediyordunuz, doğru mu? | Open Subtitles | (كنتم تشاهدون فيلماً في مقطورة (سبينسر "و إسمه "جاءوا للغزو |
| Buraya, cehennemi bile fethetmeye yetecek kadar top getirdik. | Open Subtitles | لقد جلبنا ما يكفي من مدافع الى هنا لقهر الجحيم |
| Roma'yı fethetmeye hazırız. | Open Subtitles | دعنا نذهب. ونحن على استعداد لقهر روما؟ |