"fikirlere" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفكار
        
    • الأفكار
        
    • للأفكار
        
    • افكار
        
    • لأفكار
        
    • بالأفكار
        
    • أراء
        
    • لآراء
        
    Ve iste şahsen ben bu şekilde yeni fikirlere ulaşıyorum. TED و بالنسبة لي, أصبحت قاعدة لي لإكتشاف أفكار جديدة انتجها
    Bu komunist karşıtı fikirlere tutkun eski topraklar sadece sırtımızda bir kambur. Open Subtitles هذه الموقّتات القديمة التي علقت على أفكار معادة الشيوعية هي مجرد أعباء.
    büyük küçük fikirlere ihtiyacımız var; yerel ve küresel fikirlere. TED نحتاج إلى أفكار، نحتاج إلى أفكار كبيرة وصغيرة، وأفكار محلية وعالمية.
    Fransa'nın başlıca düşmanı olan Britanya devrimci fikirlere karşı gelerek geleneksel birimlerini korudu. TED وكونها خصم فرنسا الرئيسي، قاومت بريطانيا تلك الأفكار الثورية والتزمت باستخدام وحداتها التقليدية.
    Ve bunun bu kadar önemli olmasının ve yaptığımız her şeyin bu kadar önemli olmasının nedeni bu fikirlere olan ihtiyacımız. TED و جزء من لماذا هذه الاشياء مهمة و كل الاشياء التي نفعلها مهمة غير أن هذه هي الأفكار التي نحتاج إليها.
    Derslerimde yaratıcılık üzerine en sevdiğim alıştırmalardan biri, öğrencilerin imkanlar merceğinden berbat fikirlere bakma konusunda bir tutum geliştirmelerine yardımcı olmaktır. TED فواحدة من تماريني المفضلة على الإبداع في فصولي هو مساعدة طلابي على النظر للأفكار السيئة، من خلال نظارات الاحتمالات.
    Büyük fikirlere sahip bir başka bilim-insanı biyolojinin süperstarı, Charles Darwin. TED وعالم آخر صاحب افكار كبيرة انه نجم عالم الاحياء تشارلز داروين
    Bilimsel gelişmelerin merkezinde olduğunuzda bağdaştırılması zor olan fikirlere maruz kalırsınız. Mutlak gerçeklere. Open Subtitles حين يكون المرء بميدان يتضمن أحدث العلوم، فثمة خطر للتعرض لأفكار صعبة التقبل.
    Şaşkınlık içinde her zaman bir sürpriz elementi vardır. Dolayısıyla sadece iyi fikirlere değil, bizlere sürpriz olacak bir fikir de aramaktayız. TED وهناك دائمًا مكون من المفاجئة، لذا نحن لا نبحث فقط عن أفكار جيدة، نحن نبحث عن أفكار جيدة تفاجئنا بطريقة ما.
    Bu insanlar hayal ettikleri harika ulusal kültürün içinde neyin olup neyin olmadığı hakkında kesin fikirlere sahip. TED هؤلاء الناس لديهم أفكار ثابتة جداً حول ما ينتمي وما لا ينتمي إلى الثقافات الوطنية المريحة التي يتصورونها.
    Silahınız olması sizi hırsız yapmaz. fikirlere ihtiyacınız vardır. Open Subtitles ليكون المرء متمرّداً؛ يحتاج إلى أكثر من مسدس؛ يحتاج إلى أفكار
    Çocuklarım bazen garip fikirlere kapılırlar... ama üzerinde durmamalısınız. Open Subtitles أطفالي أحيانا لديهم أفكار غريبة لكن يجب أن لا تلقي لها أي اهتمام
    Kuşu burada bırakcağım böylece ufak kedi olur olmaz fikirlere kapılmasın. Open Subtitles أنا سَأَتْركُ الفرخَ هنا اللّيلة لذا القطة لا تَحصَلُ عَلى أيّ أفكار مُبهرجة.
    Işıklar söndüğünde yanlış fikirlere kapılma da. Open Subtitles لا أُريدُ أن تُراودكَ أي أفكار عندَ انطفاء الأنوار
    Gerçek bir gangster olmak için silahtan başka fikirlere de ihtiyacınız var. Open Subtitles ليكون المرء متمرّداً؛ يحتاج إلى أكثر من مسدس؛ يحتاج إلى أفكار
    O zaman haydi yeni fikirlere atlayalım. Etüd salonuna şimdi. Gidelim. Open Subtitles لنخترع بعض الأفكار الآن، يا صاح إلى قاعة الدراسة الآن، لنذهب
    Bugün insanlar en genel geçer fikirlere bile "rahatsız edici" diyorlar. Open Subtitles اليوم الناس يقولون مقلق عن كل شيء حتى مع الأفكار المقنعه
    Bu fikirlere sıkıca tutunduk ve işte bu Meyerhoff Burs programını hayata geçirdik. TED اعتنقنا هذه الأفكار وأحدثنا برنامج طلاب ميرهوف هذا.
    Kültürü yeni fikirlere ve sorgulamaya açıktı. Open Subtitles كانت حضارتهُ منفتحة للأفكار الجديدة و التساؤل
    Güneylilerin böyle garip fikirlere kapıldığı olur. Open Subtitles أوه، حسنا، كما تعلم افكار الناس قديمة في الجنوب يعتقدون ببعض الأشياء المجنونة.
    Bana göre sanat, somut tecrübeleri soyut fikirlere, hislerere, duygulara dönüştürmenin bir yolu. TED بالنسبة لي، الفن وسيلة لوضع خبرات ملموسة لأفكار وأحاسيس ومشاعر غير ملموسة.
    Kaderle çevrelenmiş fikirlere ve kaderimizin kan bağımızla şansımızla ya da durumumuzla ilgili olup olmadığıyla ilgileniyordum. TED لقد كنت مهتمة بالأفكار التي تتناول المصير وعما إذا كان يتحدد مصيرنا بواسطة السلالة، أو الصدفة أو الظروف.
    Ne zamandır hastalarım hakkında böylesi güçlü fikirlere sahipsin? Open Subtitles متى تطورت لديكِ أراء قوية بمرضاي؟
    Tüm saygımla, fikirlere ihtiyacım yok. Open Subtitles مع احترامي لك، لا أحتاج لآراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more