"fikriyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بفكرة
        
    • بالفكرة
        
    • تلك الفكرة
        
    Dünya dışı varlıkların burada olduğu fikriyle eğlenebilirsiniz. TED ما زال يمكنكم الاستمتاع بفكرة وجود كائنات فضائية هنا.
    Nasıl oluyor da gerçekten fakir olan insanlar bile tercih fikrini bizim kabul ettiğimiz makul tercih fikriyle özdeşleştirebiliyorlar? TED كيف يمكن للفقراء حتى أن يكونوا مازالوا مرتبطين بقوة بفكرة الاختيار هذا التبرير لفكرة الخيار الذي نعتنقه
    Sanat tarihiyle ilgili yeni bir öykü, dünyada henüz benzeri olmayan yeni bir anlatı meydana çıkarabileceğim fikriyle yakında ilgileniyordum. TED كنت مهتمة بفكرة لماذا وكيف يمكن أن أكتب قصة جديدة في السرد الجديد في تاريخ الفن و رواية جديدة في العالم.
    - Senden hoşlanma fikriyle oyalanıyor. - Aynen. Bu lafı aklımda tutarım. Open Subtitles هي تستمتع بالفكرة لتحبك بالضبط , سوف اقبل بذلك
    Bende bir insanın suçluluğu kanıtlanana kadar onun suçsuz olduğu fikriyle eğitildim. Open Subtitles وأنا ربيت تحت تلك الفكرة الرجل بريء حتى يثبت ذنبة.
    Bunu ona kazadan koruma fikriyle satabilirim. Open Subtitles أنا متأكد أنى قادر على إقناعه بفكرة الحماية من الحوادث
    - Öç alma fikriyle silahı aldın. - Silahı ben almadım. Open Subtitles اخذت المسدس بفكرة الثأر لنفسك انا لم آخذه
    Şeker fikriyle basket yapmışken, ...o gelmiş, 'ne anlama geliyor' diyor. Open Subtitles حقّقتُ انتصاراً بفكرة النعناع تلك فيهاجمني حينها بـ"ما الذي يعنيه ذلك؟"
    ajan olarak insanların iyi amaçla kötü şeyler Yapabileceği ve kötü amaçlar için iyi şeyler yapabileceği fikriyle yaşayabilmeniz gerekir. Open Subtitles حتى تكون جاسوسا، عليك أن تكون ليّنا بفكرة الناس الذين يفعلون الأشياء السيئة لأسباب جيدة ويفعلون الأشياء الحسنة لأسباب سيئة
    Yarı yola kadar çember fikriyle gidiyordum çünkü bunun daha şık bir metafor olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles لقد جئت بفكرة دائرة الصراخ في منتصف حديثي لأنني إعتقدت أنها استعاره أكثر روعه
    Valiyi, sahip olduğu bu yere beysbol sahası inşa etme fikriyle oltaya getir. Open Subtitles ربط العمدة بفكرة أننا سنبني ملعب هنا على هذه الأرض التي يمتلكها
    Kabul edelim ki, birçoğu, zamanda geçmişe gitmek fikriyle ilgilenir, çünkü bazı şeyleri değiştirebilmek isterler. Open Subtitles حسناً ، دعونا نواجه الأمر .. فمعظم الناس مهتمون بفكرة السفر عبر الزمن إلى الماضي لأنهم يريدون إصلاح الأمور
    Çocuğumu görme fikriyle bana eziyet etmeye mi geldin? Open Subtitles هل أتيت هنا لتعذيبي ؟ بفكرة رؤية ابنتي ؟
    İnsanoğlunun her şeye baştan başlayabileceği gibi saf bir düşünceyle ve kafa kesmenin daha iyi bir dünya yaratmak için olduğu fikriyle yola çıkılmıştı. Open Subtitles وانقادت بفكرة ساذجة أن البشرية يمكنها البدء من جديد وقطع طريقها نحو عَالَم أفضل ..
    Her sesin kendi melodisi olduğu, ama bir araya gelince bir harmoni oluşturdukları fikriyle ün yapmıştır. Open Subtitles تتميز بفكرة أن كل صوت يشكل نغمة بها ولكن جنبا إلى جنب في تناغم
    Üvey kardeşleri de prensle tanışma fikriyle biraz ilgilenmişti. Open Subtitles وبنات زوجة والدها كانن أقل ما يقال مفتونات جداً بفكرة اللقاء بالأمير.
    Herkese her konuda güvenilmeyeceği fikriyle büyüdüm. Open Subtitles كبرت بفكرة لا يمكنك ان تثقي اي احد بأي شي.
    Parçalar biraz benzer, fakat ben, bir gün şarkının görüntüsünden ötürü onu satın almamız fikriyle ilgileniyorum. TED الأغاني متشابهة قليلا، ولكن في الغالب أنا مهتمّ فقط بفكرة أنّه يوما ما ربّما سنقوم بشراء أغنية فقط لأنّنا نحبّ الطريقة التي تبدو بها.
    Bir şekilde, başka bir kurbanın ölümünden sorumlu olacağım fikriyle işkence ettin. Open Subtitles عذبتيني بالفكرة, أنني قد أكون بطريقة ما مسؤولاً عن ضحية أخرى
    Bana gizlice çalışma fikriyle gelene kadar gerçeği ben de bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف الحقيقة بنفسى حتى جاءت لى بالفكرة بالعمل فى الظل
    Kasıtlı olmasa da, hepimiz siyahları tanımanın tehlikeli olduğu fikriyle büyütüldük. Open Subtitles \u200fرغم أن هذا لم يكن متعمداً، \u200fنشأنا جميعاً مع تلك الفكرة \u200fأنه من الخطير التعرف على أشخاص سود.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more