| Orada olması kendi fikriymiş gibi davranıyor. | Open Subtitles | هو حقا يعتقد انها فكرته ان يكون لديه هناك |
| Onu bir bakıma bunu yapmamamız için kafalayabilirim böylece onu, bunun kendi fikriymiş gibi düşündürecek. | Open Subtitles | لاتقلقي ، يمكنني ان اقنعه ان لا يفعل هذه بطريقة تجعله يظن انها فكرته |
| Sanırım en önemli şey bunu onun fikriymiş gibi göstermekti. | Open Subtitles | لقد كان فقط, أعتقد, المفتاح هو جعل الأمر يبدو كأنها فكرته |
| - Tamam, anlaştık. - Ve sana bir ipucu. Onun fikriymiş gibi göster. | Open Subtitles | اوه ,وهذه نصيحة ,حاول ان تجعل ذلك فكرتها |
| Sonra da kızı öldürerek tüm bunları kızın fikriymiş gibi gösterdi. | Open Subtitles | ثمّ قتلها، وجعل هذا الأمر برمّته يبدو وكأنّه من فكرتها. |
| Niki Stevens kendi fikriymiş gibi sevsin istiyorum. | Open Subtitles | اريدها أن تحب " نيكي ستيفنز " كما أنها فكرتها |
| Kendi fikriymiş gibi her gün arayıp gelişmeleri sordu. | Open Subtitles | اتصل كل يوم لمعرفة التحديثات، مثلما لو كانت فكرته. |
| - Her şeyi itiraf etti. Hepsi onun fikriymiş. | Open Subtitles | إعترف بكلّ شيء، كان كلّ شيء فكرته. |
| Unutma, bunun onun fikriymiş gibi görünmesi gerekiyor. | Open Subtitles | وتذكري ,يجب ان تكون هذه فكرته هو. |
| Sanki hepsi onun fikriymiş gibi. | Open Subtitles | كأنّ الأمر كان فكرته طوال الوقت |
| Kendi fikriymiş gibi. O eski alıntı neydi... | Open Subtitles | كما لو أنها فكرته ما ذلك المثل القديم؟ |
| Onun fikriymiş izlenimini verdi. | Open Subtitles | أحس بأنها كانت فكرته |
| Onu işe almak House'un fikriymiş gibi gösterirsem başka tabii. | Open Subtitles | إلاّ إذا أحسّ (هاوس) أنّ تعيينها هي فكرته |
| Bunu onun kendi fikriymiş gibi göstermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نجعلها تعتقد أنها كانت فكرتها |
| O sadece bunu onun fikriymiş gibi göstermek için yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تحاول المساعدة ليس إلا" وتجعل الأمر يبدو كما لو أنه فكرتها |
| Kendi fikriymiş gibi gözükmesini sağlamalısın. | Open Subtitles | عليك أن تجعلها تعتقد أنّها فكرتها |
| Benim. Ama onun fikriymiş gibi düşünmesini sağlıyorum. | Open Subtitles | -فكرتي، لكنّي أجعلها تظنّها فكرتها |
| İlişkiye mola vermek kızın fikriymiş. | Open Subtitles | الإجازة كانت فكرتها |
| Deadpool, onun fikriymiş. | Open Subtitles | أن فيلم "ديدبول" كان فكرتها. |