Bu yüzden, ürünlerinin bazı kontrollü deneylerini bulmak amacıyla Firmanın web sayfasına girdim. | TED | فتصفحت الموقع الالكتروني للشركة المصنّعة لأبحث عن التجارب العلمية لمنتجاتهم |
Ve Firmanın başkanı, ne yaptığımıza dair gerçekte çok rahat hissetmiyordum. | TED | و كرأيس للشركة, لم أشعر بالإرتياح عن المكان |
O zaman bir Firmanın en temel kazancından feragat ederek bunu kullanıcılara geri vermesini nasıl beklersiniz? | TED | إذن فكيف تجعل شركة تتنازل عن التحكم في أصولها الرئيسية للمستخدمين؟ |
O şirkette 36 yıIdır çalışıyor olmadık yerlerde, o Firmanın adını duyurdu ve şimdi yaşIıIık zamanında maaşını elinden aldılar. | Open Subtitles | إنه يعمل في شركة لمدة 36 عاماً بحلول مارس القادم لقد فتح مناطق و مقاطعات لم يُسمع عنها من أجل علامتهم التجارية والآن. |
Bu Firmanın şöhretini artırdı ve kendi ürünleri için marka güvenilirliği yarattı. | TED | عزز ذلك من سمعة الشركة كما خلق ذلك ولاءً للعلامة التجارية لمنتجاتها. |
Firmanın konsepti ise geçmişte yapılmış olan analog süreçleri zurbağa zıplayışı ile geçecektik ve dosdoğru dijital prodüksiyonun içine dalacaktık. | TED | وكان هدف الشركة ومفهومها ان نقفز فوق الماضي قفزات كبيرة بأن نتجاوز التصوير البصري وهكذا .. الى الصناعة الرقمية مباشرة |
Bu yüzden boşa acele etmeyin ve Firmanın ofisine inip bir görevliye sorun. | Open Subtitles | بامكانك ان تهرول الى الشركه وتطلب من المراسل ذلك. |
Bu Firmanın başındayken emanet hesaplardan para ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد اقترضتُ أموالًا من حساباتٍ متعدّدةٍ لمّا كنتُ رئيس الشّركة. |
- Firmanın çiçek bütçesi 28.000 dolar. | Open Subtitles | الميزانية الخاصة بالزهور والتزيين للشركة تصل إلى 28 ألف دولار |
Landau davasını kazanırsan seni Firmanın yeni ortağı olarak tanıtmak için büyük bir resepsiyon vereceğiz. | Open Subtitles | أعتقد بأننا سنقوم عرض كبير لتقديمك الشريك الجديد للشركة. |
Firmanın bu çeyrekteki.. ..en büyük müşterisini bağladın. | Open Subtitles | لقد قدّمت للشركة أكبر حساب جديد حظيت به الشركة لهذا الربع السنوي |
Firmanın randevu kayıtlarını kontrol etti ve ismine ulaştı, Kevin Crachiolla. | Open Subtitles | لقد فحصت سجلات المواعيد للشركة وأحضرت اسمه ... كيفن كراتشيولا |
Çok pahalı bir Firmanın çok pahalı bir avukatıyım ve... tonlarca dava dosyam var. | Open Subtitles | رودي, أنا محام غالٍ جداً من شركة غالية جداً و لدي العديد من القضايا |
Farrow Tech adında bir Firmanın F.D.A.'dan yakında onay alacak olan Parattin adında bir ilacı var. | Open Subtitles | شركة أدوية, فاروتيك عندها دواء يسمى بارراتن فى المرحلة الثالثة من موافقة ف.د.أ |
Öncelikle, şu anki mevcut makine, onararak stoklama yapan bir yabancı Firmanın aracılığıyla, daha sonradan değiştirilmek üzere 2001 yılında okulumuza kurulmuştu. | Open Subtitles | في البداية, هذه الآلة تم تركيبها في عام 2001 لنستبدل آلة احتاجت للتدخل من شركة خارجية من أجل التخزين |
Büyük bir Firmanın diğer bir büyük firmadan para alması sadece. Doktor faturaları, röntgen masrafları falan olacak. | Open Subtitles | انها مُجرد شركة كبيرة تأخذ نقود من شركة كبيرة اخرى اعنى , الادوية و الاشعة |
Bu Firmanın geleceği üzerinde asılı bir belirsizlik bulutu olduğunu iyi biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف تمام ان هنالك سحابة من الغموض تحيط بمستقبل هذه الشركة |
Bu Firmanın bakış açısından tamamen anlaşılabilir bir anlaşmaydı. | TED | كان هذا اتفاقاً والذي كان مفهوماً تماماً من وجهة نظر الشركة. |
Babam öldüğünden beri Firmanın bütün sorumluluğu benim üstümde. | Open Subtitles | ..بسبب وفاة والدي فإن الشركة تحت مسؤوليتي بالكامل |
O gece partiden sonra Jason, Firmanın ne yapmak üzere olduğuyla alakalı yüzleşmek için Oliver'a gitti. | Open Subtitles | ذهبت جيسون لأوليفر تلك الليلة بعد أن كان في الحفله لمواجهته حول الذي سثصل إليه الشركه |
Jude, Firmanın akşam yemeği bu hafta sonu. | Open Subtitles | جودي , عشاء الشركه بنهاية هذا الاسبوع |
Bu Firmanın başındayken emanet hesaplardan para ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد اقترضتُ أموالًا من حساباتٍ متعدّدةٍ لمّا كنتُ رئيس الشّركة. |