"first lady'nin" - Translation from Turkish to Arabic

    • السيدة الأولى
        
    • للسيدة الأولى
        
    Aşılama çığırtkanlığı yapan First Lady'nin kendisinin aşı olmaması mümkün mü? Open Subtitles السيدة الأولى التي تأخذ كل أنواع اللقاح لم تأخد حقنة الانفلونزا؟
    Çünkü First Lady'nin başardığı bir şey başkasının başarmasından daha farklı durur. Open Subtitles لأن أي شيء تقوم به السيدة الأولى.. هو مختلف في نظر الجميع.
    Ben olsam, birkaç gün daha First Lady'nin durumu hakkında bir demeçte bulunmazdım. Open Subtitles لن أصدر شيئاً عن حالة السيدة الأولى قبل أيام من الأن
    First Lady'nin çantaları odasına geri götürülsün. Open Subtitles تأكدي أن تعود حقائب السيدة الأولى إلى غرفتها
    Değerli olmalılar. First Lady'nin süt dişleri. Open Subtitles لا بد من أنها تسوى شيئاً الأسنان اللبنية للسيدة الأولى
    First Lady'nin ahlaki değerlerine saygı duyuyorum, ama bu sizin kararınız onun değil. Open Subtitles حسناً، أنا أحترم رأي السيدة الأولى الأخلاقي ولكن هذا القرار بيدك
    Huck, First Lady'nin önümüzdeki on iki saatlik programına ihtiyacım var. Open Subtitles هاك، أحتاج إلى جدول السيدة الأولى للساعات ال12 المقبلة أريد أن أراها على انفراد
    First Lady'nin arkanızda durması müthiş bir şey ama Amerikan halkının Mellie'nin safına geçmesinin bu kadar kolay olmayacağını düşünüyorum. Open Subtitles أظن أن وقوف السيدة الأولى إلى جانبك أمر رائع ولكن لا أظن أن المواطنون الأمريكيون سيسارعون في الوقوف معك كما فعلت ميلي
    First Lady'nin verdiği zamanın bitmesine, iki saatten az zaman kaldı... Open Subtitles لدينا أقل من ساعتين قبل أن تنتهي مهلة السيدة الأولى.
    First Lady'nin eşcinsel evliliği konusunda görüşleri değişti. Open Subtitles اذن آراء السيدة الأولى عن زواج الشواذ تطورت
    Efendim, sabah erken saatlerde First Lady'nin oval ofisi ziyaret ettiğini fark ettim. Open Subtitles سيدي ، لقد لاحظت أن السيدة الأولى قامت بزيارة المكتب البيضاوي مبكرا في اليوم
    First Lady'nin ofis içi özel ağına bağlanarak yapılmış. Open Subtitles متصل من شبكة بين المكاتب الخاصة يعود إلى السيدة الأولى
    Üzerinde biraz göz gezdirdim First Lady'nin tüm e-posta yazışmaları. Open Subtitles إذا بينما كنت أقرأ من خلال جميع مراسلات إيميل السيدة الأولى
    Basına First Lady'nin grip olduğunu söyledim. Open Subtitles وقمت بإخبار الصحافة بأن السيدة الأولى اصابتها الحمى
    Acil servisteki görgü tanıkları... First Lady'nin her yerine kan sıçramış şekilde konuşmadan oturduğunu belirtti. Open Subtitles داخل غرفة الطوارئ، وقال شهود عيان أن السيدة الأولى قد تناثر عليها الدم..
    Bir First Lady'nin bavulu her daim hazır olmalıdır. Open Subtitles السيدة الأولى يجب أن تكون دائماً على استعداد لحزم حقائبها،
    Ancak First Lady'nin bugün burada olacağını söylemiştiniz. Open Subtitles لكنك أعلنت أن السيدة الأولى كانت ستجيء معك لهنا اليوم
    First Lady'nin ne kadar dahil olduğuyla ilgili çok soru alıyorum. Open Subtitles إنني اتلقى الكثير من الأسئلة حول مشاركة السيدة الأولى
    Ama bugün güçlü desteğimi First Lady'nin tasarısına vermek istiyorum. Open Subtitles لكنني اليوم أود إبداء تأييدي القوي لوثيقة السيدة الأولى
    First Lady'nin geçmiş taramaları hakkında dediklerini duydum ve bir sorum var. Open Subtitles سمعت ما قالته السيدة الأولى عن فحوص الخلفيات
    Wayne, az önce First Lady'nin... kıdemli yardımcısı Evelyn Martin'in elinde, David Palmer suikastinin arkasında... gerçekte kim olduğuna dair kanıt bulunduğunu söyledi. Open Subtitles ) (لقد أخبرني (واين) للتو أن (إيفيلين مارتن المساعدة الشخصية للسيدة الأولى لديها دليل يمكنه أن يثبت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more